İSTANBUL (AA) – Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Fetihten 569 yıl sonra Türk-İslam izlerini örterek İstanbul'u Konstantiniye, Ayasofya'yı kilise, vatanımızı Bizans toprağı yapmaya çalışan alçakların, ecdadımızı katil olmakla suçlayan utanmazların karşılarında büyük Türk milleti fetih ve taarruz bilinciyle sonuna kadar duracaktır." dedi.
İstanbul'un Fethinin 569. Yılı Kutlamaları ve Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi İlk Fidan Dikim Töreni'nde konuşan Bahçeli, fethin, üzerinde yaşadıkları topraklara Türk ve İslam mührünün vurulmasını sağladığını söyledi.
İstanbul'un fethi ile tarihin akış ve ilerleyiş istikametinin kökten değiştiğini, Türk milletinin Bizans'a indirdiği kamçı darbeleriyle dünyayı salladığını, kıtaları titrettiğini ve bundan mülhem ortaya çıkan artçı sarsıntıların günümüze kadar ulaştığını kaydetti.
Bahçeli, "İstanbul'un fethi, sıradan bir askeri başarı değildir. Her fetih hamlesinde görünen ordularımız kadar görünmeyen manevi muhafızlarımız da var olmuştur. Bizans'ın surları hem top gülleleriyle hem de iman gücüyle devrilmiştir." diye konuştu.
İstanbul'un fethinin, Hacı Bayramı Veli'nin dileği, Akşemsettin'in dirayeti, Molla Gürani'nin duası, Eyüp El Ensari hazretlerinin davası olduğunu anlatan Bahçeli, fethin aşıkların, salihlerin, zakirlerin, fakihlerin, dervişlerin, sufilerin, erenlerin ve evliyaların manevi duruşuyla desteklendiğine işaret etti.
Bahçeli, fethin, Ertuğrul Gazi ile yüzyıllar öncesinden başlayan jeopolitik atılımın ve stratejik büyüme ülküsünün zirveye yükseldiği, gelecek asırların önünün açıldığı çok önemli bir hamlenin de adı olduğuna dikkati çekti.
İstanbul'un fethi ile Türklerin Orta Asya'dan başlayan yurt edinme irade ve ilerleyişinin Avrupa içlerine doğru yöneldiğini, imparatorluğun hükümranlık ufkunun böylece genişlediğini aktaran Bahçeli, şöyle devam etti:
"İstanbul'un Türkler tarafından sahiplenilmesi aynı zamanda köklü milli şuurun taşındığı veraset ve vesayetin de ifadesidir. Fetihle beraber büyük Türk milleti; barış, huzur ve hakkaniyet arayan insanlık için adaletin ve müşfik yönetimin simgesi haline gelmiştir. İstanbul'un fethi ile belirginleşen bu hasletler sonraki yıllarda 'Osmanlı Barışı' ismi ile tanımlanacak olan hakkaniyet ve insaniyete saygı esasına dayanan birlikte yaşama projesi olarak tezahür etmiştir. Türk milletinin yönetiminde ve Türk devletinin hakemliğinde, karşılıklı tahammül, işbirliği ve saygıya dayalı bu beşeri düzen, yüzyıllar boyu aziz ecdadımızı bir kurtarıcı olarak gören üç kıtadaki mazlumların da özlemi olmuştur."
Bahçeli, fetih gününün, Haçlı zihniyeti için unutulmayacak bir sarsıntı ve kaybın başlangıç noktası olduğunu, bu tarihten sonra Avrupa'da Türk ve İslam düşmanlığının dalga dalga yayıldığını söyledi.
Bahçeli, şu değerlendirmede bulundu:
"Fethinden 569 yıl sonra, Türk-İslam izlerini örterek İstanbul'u Konstantiniye, Ayasofya'yı kilise, vatanımızı Bizans toprağı yapmaya çalışan alçakların, ecdadımızı katil olmakla suçlayan utanmazların karşılarında büyük Türk milleti fetih ve taarruz bilinciyle sonuna kadar duracaktır. Cumhurun muazzez ittifak ruhu her saha ve her zeminde zalimlere haddini bildirecektir. Bugün karşımıza çıkan küresel tuzakların, bölgesel oyunların başlangıcını 1453 yılında, İstanbul'un Türkler tarafından fethi ile başlayan süreçte aramak sanıyorum yanlış olmayacaktır. Bu tarih, intikam duygularının nefretle karışarak Türk ve İslam medeniyetine yüzyıllar boyunca sürecek bir husumetin ve önyargının da ivme kazandığı dönemi işaret etmektedir. Anadolu'dan Türklüğü atmak üzere Mondros ile yola çıkan müstevliler, 1918'de işgal ettikleri İstanbul'umuzu, 1923'de terk ettiklerinde yarım kalmış emellerini vicdanlarında hep saklı tutmuşlardır. Gaflet içindeki mihraklarca milli hassasiyetlerimizin kırılgan hale getirilmek istendiği günümüzde, bu tarihi mirastan çıkaracağımız en önemli ders budur."
Medeniyetleri kucağında buluşturan, 569 yıldır da Türk milletinin namus timsali olarak nitelediği İstanbul'la övündüğünü dile getiren Bahçeli, "Bu muhteşem kenti bir Türk toprağı haline getirerek, tarihe damgasını vurmuş olan büyük hünkarımız Fatih Sultan Mehmet Han'a, fetihte yer alan aziz ecdadımıza ve bütün şehitlerimize Cenab-ı Allah'tan rahmetler diliyorum. Ruhları şad, mekanları Cennet olsun diyorum. Ayrıca Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi'nin proje ve yapım sürecinde desteği bulunan başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımıza, yüklenici iş adamlarımıza, mühendisinden mimarına, memurundan işçisine kadar herkese teşekkür ediyor şükranlarımı sunuyorum." şeklinde konuştu.
(Bitti)