İSTANBUL (AA) – Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, “Cezayirli ve Türkiye’den bilim insanlarını birlikte düşünmeye, tasarlamaya ve bilimsel üretim yapmaya davet ediyorum.” dedi.
Oktay, İstanbul Üniversitesi’nde, Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun için düzenlenen Fahri Doktora Unvanı Tevdi Töreni’nde konuştu.
İki dost ve kardeş ülkenin 500 yıl öncesine uzanan ortak bir maziyi paylaştıklarını belirten Oktay, 60 yıldır yakın diplomatik ilişkilerin sürdürüldüğünü hatırlattı.
Oktay, ticaret, yatırım, kültür ve eğitim başta olmak üzere pek çok alanda Cezayir ile Türkiye arasında güçlü bir iş birliği olduğunu söyledi.
“Bölgelerinde istikrar ve refah ekseni olarak yükselen ülkelerimizin ilişkilerinde son dönemde ciddi ilerleme yaşanmış, bu olumlu seyirde zatıalinizin liderliği önemli bir rol oynamıştır.” diyen Oktay, modern uluslararası ilişkiler ve diplomaside, kültürel diplomasi ve bilim diplomasisi araçlarının giderek daha fazla öne çıktığını vurguladı.
– “500’den fazla Cezayirli öğrenciye Türkiye’de burslu yükseköğretim imkanı sağlanmıştır”
Türkiye’nin dost ülkelerle kültürel diplomasi imkanlarını etkin bir şekilde kullanmaya gayret gösterdiğini dile getiren Oktay, şöyle devam etti:
“Afrika ile ilişkilerimizde ayrı bir yeri olan ve köklü bir geçmişi paylaştığımız Cezayir ile iş birliği çabalarımızı da bu anlayışla şekillendiriyor ve çeşitlendiriyoruz. Akademik alandaki ortak çalışmaların sağlayacağı geniş iş birliği olanakları dikkate alınarak Cezayir ile 15 Aralık 2015 tarihinde ‘Yükseköğretim Alanında İşbirliğine Yönelik Mutabakat Zaptı’ imzalanmıştı. Bu kapsamda Yükseköğretim İşbirliği Forumu’nun ikincisinin düzenlenmesine yönelik çalışmalar sürmektedir. Cezayir’de Türk kültürel mirası envanterinin çıkarılması projesi devam etmektedir. Dün Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve zatıalinizin huzurunda imzalanan anlaşmalarla Cezayir’de Yunus Emre Kültür Merkezi açılması ve mesleki eğitim alanında iş birliği yönünde adımların atılması son derece anlamlıdır.
Türkiye’deki üniversitelerin, Cezayir’de bulunan yükseköğretim kurumlarıyla iş birliklerini ve açılımlarını destekliyoruz. Ülkemizde daha çok sayıda Cezayirli öğrenci ağırlamak yönünde girişimlerimiz de sürmektedir. Türkiye bu konuda, dünyada üçüncü sırada. Her geçen gün daha fazla sayıda Cezayirli öğrenci lisans, yüksek lisans ve doktora seviyesinde yükseköğrenim için Türkiye’yi tercih etmekte. Bugüne kadar 500’den fazla Cezayirli öğrenciye Türkiye’de burslu yükseköğretim imkanı sağlanmıştır. Halihazırda 190 Cezayirli öğrenciyi ülkemizde burslu olarak misafir ediyoruz. Cezayir’den gelen öğrencilerimize kendilerini yuvalarında hissetmeleri için her türlü imkanı sunuyoruz. Gönüllü elçiler olarak gördüğümüz Cezayirli öğrencilerin ülkelerimiz arasındaki bağları daha da güçlendireceğine yürekten inanıyorum.”
– “Dostlarımızla birlikte yükseldiğimiz iş birliklerini destekliyoruz”
“Cezayir’de İbn-i Haldun tarafından kaleme alınan müstesna eser Mukaddime’de ‘Geçmişler geleceğe, suyun suya benzemesinden daha çok benzer’ ifadesi yer alır.” diyen Oktay, Türkiye’nin gönül coğrafyasıyla ilişkilerini, ortak tarih ve kültür değerlerinin kıymetini bilerek, bu bilinçle şekillendirdiğini söyledi.
Diğer ülkelerden farklı olarak, tek taraflı çıkarlar ya da dayatmacı politikalar yerine ‘kazan-kazan’ politikasını benimsediklerini ifade eden Oktay, “Dostlarımızla birlikte yükseldiğimiz iş birliklerini destekliyoruz.” dedi.
Oktay, şunları kaydetti:
“Bölgemizin yararına olan, çatışmalar, ayrışmalar ya da belirsizlikler değil, bizlerin benimsediği bu dayanışma ruhudur. Bu ruh, halklar arasında iletişimin artırılmasıyla, daha etkin kültürel iş birlikleriyle ve karşılıklı ortak iradeyle güçlenebilir. Cezayirli ve Türkiye’den bilim insanlarını birlikte düşünmeye, tasarlamaya ve bilimsel üretim yapmaya davet ediyorum. Sosyal bilimlerin yanı sıra çığır açan teknolojiler, enerji ve doğal kaynaklar, gemi ve deniz teknolojisi, yeşil teknolojiler ve dijitalleşme gibi birçok alanda yeniliklere birlikte imza atalım. Bu iradeyi somut sonuçlara dönüştürmek için üzerimize düşen desteği vereceğimizin altını çizmek isterim. Bu vesileyle, Türkiye-Cezayir kardeşliğini bizlere miras bırakanları rahmetle, hürmetle yad ediyorum. Ülkemizin en köklü üniversitesi tarafından, Zatıalilerine tevdi edilen fahri doktora unvanının hayırlı olmasını diliyorum. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın fahri uluslararası ilişkiler doktoru unvanınızı tebrik dileklerini iletiyorum. İstanbul Üniversitesi ailesinin bir parçası olarak sizleri ülkemizde daha sıklıkla görmeyi arzu ediyoruz.”
