İSTANBUL (AA) – Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, “‘Hazır ol cenge istersen sulhu salah’ sözünde kendini bulan bir ulusun, kendini güvence altına almak için savunma ve silahlanma konusunda hazır olması gerektiği gerçeği hiçbir zaman değişmedi.” dedi.
Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) 10. Savunma Sanayii Günleri, YTÜ Makine Teknolojileri Kulübü tarafından Savunma Sanayii Başkanlığı iş birliğiyle YTÜ Davutpaşa kampüsünde gerçekleştirildi.
2 gün süren ve savunma sanayinden birçok firmanın standının yer aldığı etkinlikte, ulusal savunma sanayide dışa bağımlılığın azaltılması, kamu kurumlarının sistem ihtiyaçlarının karşılanması ve yapılan AR-GE çalışmalarıyla uluslararası pazarda rekabetçi bir milli savunma sanayinin oluşturulması gibi birçok konu uzmanlarıyla birlikte ele alındı.
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Demir, etkinlikte yaptığı konuşmada, “YTÜ 10. Savunma Sanayii Günleri” gibi faaliyetlerle Türkiye’nin ilerleme, teknoloji yolculuğunu devam ettireceklerini, bunu nesillerden nesillere sürdüreceklerini ifade etti.
Savunma sanayinin; ülkelerin, ulusların yüzyıllarca hayatta kalmasını garanti altına alan bir unsur olduğuna dikkati çeken Demir, “Türkiye Cumhuriyeti, 100 yaşına geliyor ama ulus olarak çok eski bir tarihimiz var. Bu topraklarda çok eski bir tarihimiz var. Onlarca devlet geldi geçti. ‘Hazır ol cenge istersen sulhu salah’ sözünde kendini bulan bir ulusun, kendini güvence altına almak için savunma ve silahlanma konusunda hazır olması gerektiği gerçeği hiçbir zaman değişmedi.” diye konuştu.
– “Bir amaca kilitlenmiş ulusun insanları olarak bu yolculuğu hep beraber yapıyoruz”
İsmail Demir, kritik ve stratejik teknolojilerde ülkenin kendine yetebilmesinin ve bu konudaki bilgi birikiminin, yeteneğinin mutlaka içeride oluşturulmuş olması gerektiğini belirterek, şunları kaydetti:
“Bunun ne kadar önemli olduğunu ülke olarak çeşitli tecrübelerle gördük ve görmeye devam ediyoruz. Gençlerden beklediğimi; inancı, azmi ve iradeyi sürekli canlı tutmanız. Bu yolculukta başarısızlıklar olabilir. Tecrübeler ilkinde gerçekleşmeyebilir ama yürüyüşümüzü devam ettirmezsek hedefe varamayız. Bu yolculukta asla vazgeçmememiz lazım. Sizlerle bir araya geldiğimizde, konuştuğumuzda bu hazırlığımız için çok ümitvarız. Türkiye olarak sizlerle beraber bu yolculuğa çıkıp yürümekle ilgili inancımız tam. Adil ve yetenek bazlı bir değerlendirme sistemiyle insanlarımıza hakkını ve yeteneğinin gereğini vermek, kimseyi yolda bırakmamak ve her kabiliyeti kendi kabiliyeti ölçüsünde değerlendirmek gibi konular da bu işin olmazsa olmazı.”
Ekonomik kalkınma ve teknoloji seviyesinin insanların bir araya gelmesi için bir “çimento” görevi gördüğünü ifade eden Demir, “Bir sistemimizin, silahımızın, platformumuzun testine gittiğimizde, yapılan işin başarıyla sonuçlandığını gördüğümüzde, o çalışma grubundaki arkadaşlarımızın sonuç alındığı zaman ağladıklarını, sarıldıklarını gördüğümde onların hiçbirinin aklında ‘yanımdaki arkadaşımın görüşü neydi’ fikri yok. Bir amaca kilitlenmiş ulusun insanları olarak bu yolculuğu hep beraber yapıyoruz. Bunu başardığımız anda göreceksiniz içimize ekilmeye çalışılan nifak tohumları kendiliğinden yok olacak. Hangi işi yapıyorsak elimizden gelenin en iyisini yapma azmimiz, gayretimiz meselenin özüdür.” şeklinde konuştu.