ANKARA (AA) – Türkiye'nin çölleşme, arazi tahribatı ve ormancılık alanındaki deneyimleri Güney Kore'nin başkenti Seul'de düzenlenen "Dünya Ormancılık Kongresi"nde ele alındı.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından düzenlenen "Dünya Ormancılık Kongresi" Güney Kore'nin başkenti Seul'de gerçekleştirildi.
Türkiye, kongre çerçevesinde "Çölleşme, Arazi Tahribatı ve Ormancılık Alanında Türkiye'nin Ulusal ve Uluslararası Deneyimleri" başlıklı bir etkinlik düzenledi.
Etkinlikte konuşan Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürü Nurettin Taş, tüm ülkelerin, küresel ısınma, iklim değişikliği, çölleşme ve kuraklık sorununun günümüzün en ciddi küresel problemleri olduğunda birleştiğini bildirdi.
Özellikle çölleşme ve arazi tahribatının, toprağın verimliliğini düşürerek gıda sistemlerini olumsuz etkilediğini belirten Taş, "İnsan baskısı ve iklim değişikliğiyle etkisini arttıran çölleşme ve arazi tahribatına karşı önlem alınmadığı takdirde, kıtlığa, göçlere ve toplumlararası anlaşmazlıklara varan olumsuz sonuçların yaşanması, insanlık tarihindeki örneklerde olduğu gibi, kaçınılmazdır." ifadelerini kullandı.
Taş, Türkiye'nin iklim değişikliği ve çölleşmeye en hassas, yarı-kurak ve kurak iklim özelliklerini barındıran bir coğrafyaya sahip olduğuna işaret ederek Türkiye'de çölleşme ve erozyonla mücadele çalışmalarının büyük önem taşıdığını belirtti.
– Türkiye'nin çölleşmeyle mücadele eylem planları
Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğünün, dünyanın ilk "çölleşme" adıyla kurulan genel müdürlüğü olduğuna dikkati çeken Taş, Türkiye'nin çölleşmeyle mücadele eylem planlarına ilişkin şu ifadeleri kullandı:
"Öncelikle eylemlerimizi bir plan dahilinde gerçekleştirmek maksadıyla Maden Sahaları Rehabilitasyon Eylem Planı, Baraj Havzaları Yeşil Kuşak Ağaçlandırma Eylem Planı, Yukarı Havza Sel Kontrolü Eylem Planı, Erozyonla Mücadele Eylem Planı, Çölleşme ile Mücadele Ulusal Stratejisi ve Eylem Planı hazırlanmıştır. Ulusal ölçekte arazi ve tabii kaynakların sürdürülebilir kullanılmasının sağlanması, hassas alanların belirlenmesi, beşeri ve finansal kaynakların etkin bir şekilde kullanılması amacıyla Erozyon İzleme, Çölleşme Risk Modeli, Arazi Tahribatının Dengelenmesi Karar Destek Sistemi ve Toprak Organik Karbonu İzleme sistemleri kurulmuştur."
Çölleşmeyle mücadelenin tek yolunun, ülkelerin iş birliği içerisinde etkin eylemler gerçekleştirmek ve ortak hareket etmekten geçtiğini vurgulayan Taş, Türkiye'nin bu alandaki iş birliği faaliyetlerini anlattı.
Taş, Türkiye'nin çölleşme ve arazi tahribatıyla mücadeledeki uzmanlık ve tecrübesini, "Çölleşme ile Mücadele Eğitimi" ile bugüne kadar 108 ülkeden 1100 kişiye aktardığını bildirdi.
– "Türkiye olarak iş birliklerine hazırız"
Erozyonun, toprağın önemli tahribat sebeplerinden biri olduğunu belirten Taş, şunları kaydetti:
"Bu sebeple ülkemizde erozyonla mücadele çalışmaları özenle gerçekleştirilmekte ve toprak korunmaktadır. İlgili kuruluşlarla iş birliği yaparak gerçekleştirdiğimiz entegre havza, erozyon kontrol, sel ve heyelan kontrol projeleri meyvelerini vermeye başlamıştır. Bu projeler sayesinde, Türkiye'de erozyonla denizlere, göllere ve barajlara taşınan toprak miktarı yılda 500 milyon tondan 154 milyon tona düşürülmüştür. Hedefimiz 2023'te bu miktarı 130 milyon tona çekmektir. Hayat kaynağımız olan toprağı bütün zenginlikleriyle korumak için hep birlikte mücadele etmemiz gerektiğinin altını bir kez daha çiziyor, çölleşme, arazi tahribatı ve erozyonla mücadele konularında Türkiye olarak iş birliklerine hazır olduğumuzu belirtmek istiyorum."
Kongre kapsamında Güney Kore ve Fransa yetkilileriyle ikili görüşmeler de yapan Taş, beraberindeki heyetle Güney Kore Seul Büyükelçiliğini de ziyaret etti.