İSTANBUL (AA) – Abdi İbrahim, Heal2030 adını verdiği sürdürülebilirlik stratejisi çerçevesinde şirketin satın alma operasyonlarında yerel tedarikçilerin payını geçen yıl 5'e katladı.
Abdi İbrahim'den yapılan açıklamaya göre, şirket, ilaç sektöründeki faaliyetleri için ihtiyaç duyduğu ürün ve hizmetlerin alımında yerli üreticiyi önceliklendiren "Satın Almada Yerelleşme" hamlesiyle önemli sonuçlara ulaştı.
Makine ve ekipman, yedek parça, kimyasallar, laboratuvar cihaz ve sarfları ile küçük cihaz ve ekipmanlar olmak üzere toplam 5 ana grupta 2021'de tamamlanan 55 projeyle yurt dışından verilmesi planlanan 500'ün üzerinde siparişin yönünü değiştiren şirket, ihtiyacını Türkiye'deki üreticilerden karşıladı ve yerli tedarik hacmini 5'e katladı.
Abdi İbrahim 2018'den 2021 sonuna kadar "Satın Almada Yerelleşme" hamlesi kapsamında uyguladığı projelerle toplam 50 milyon TL'lik yurt dışı kaynaklı siparişi yerli siparişe çevirdi.
Yerli sağlayıcılardan temin edilen ürün ve ekipmanlar sadece Türkiye'de değil, Abdi İbrahim'in toplam 110 milyon dolarlık yatırımı bulunan Kazakistan ve Cezayir'deki üretim tesislerinde de kullanılıyor. Bu sayede, yerli tedarikçilerden yapılan alımlarla ithalatın azaltılması sağlandığı gibi, uluslararası piyasalara erişebilmeleri için yerel sağlayıcılara Abdi İbrahim'in açtığı yeni ihracat kanalları sayesinde, onların uluslararası arenada rekabet eden firmalar olmasına destek veriliyor. Şirket, Türkiye'nin bu mal ve hizmet kalemlerinde ihracatının artırılmasına katkıda bulunmaya devam ediyor.
– "Satın almada yerelleşmeyle sürdürülebilir bir fayda hareketi başlattık"
Açıklamada konuya ilişkin görüşleri yer alan Abdi İbrahim Yönetim Kurulu Başkanı Nezih Barut, 2018'den bu yana satın almada yerli tedarik imkanlarından daha fazla yararlanmayı hedeflediklerini belirterek, bugüne kadar çok sayıda proje yürüterek yerli satın alma hacmini 2021'de 5'e katladıklarının altını çizdi.
Heal2030 sürdürülebilirlik stratejisi çerçevesinde hayata geçirilen "Satın Almada Yerelleşme" stratejisinin önemli bir sürdürülebilir fayda hareketi olduğunu aktaran Barut, şu ifadeleri kullandı:
"Bu uygulamamızla yerli üreticiyi destekliyor ve cari açığı frenleyerek ülke ekonomisine ilave katkı sunuyoruz. Öte yandan yurt dışı yerine daha yakın mesafeli satın alma sayesinde, tedarik sürecindeki nakliye kaynaklı karbon ayak izini düşürüyor, tedarik süreçlerinde daha fazla kontrole ve esnekliğe sahip oluyor ve 2030 yılındaki karbon nötr bir ilaç şirketi olma hedefimize destek oluyoruz."
Barut, ilaca erişimin önemine değinerek, ithal olarak tedarik ettikleri mal ve hizmetlerin yerli alternatiflerle ikamesini sağlayarak üretimi kesintisiz sürdürdüklerini vurguladı.
– "Tedarikçilerimizle proje ortağı gibi çalışıyoruz"
Nezih Barut, Abdi İbrahim'in yerli tedarikçilerle maliyet analizinden tecrübe aktarımına kadar çok yakın temas içinde çalıştığını belirterek, kendilerinin tedarik zincirlerinin önemini ortaya koyan yeni tip koronavirüsten (Kovid-19) önce yerel tedarik hacmini artırmaya karar verdiklerini anımsattı.
Küresel salgının bu öngörülerinin ne kadar isabetli olduğunu ortaya koyduğunu aktaran Barut, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Tedarikçilerimizle proje ortağı gibi çalışıyoruz. Şirketimizin birçok biriminden yetkili kişiler ve tedarikçilerimiz tek bir masa etrafında toplanarak fayda sağlayabilecek projeleri masaya yatırıyor ve neleri üretebileceğimizi ve tedarikçilerimizin sürdürülebilirlik anlamında kapasitelerini nasıl artırabileceğimizi değerlendirip buna göre proje planları oluşturuyoruz. Mevcut üretimlerinin dışında ilaç sektörüne sunabilecekleri farklı ürün ve hizmetler konusunda görüşlerimizi ve bilgimizi paylaşıyoruz. Birbirlerini destekleyici ürün ve hizmet üreten tedarikçileri bir araya getirerek, ortak projeler yapmalarına ortam sağlıyoruz."
Barut, birçok alanda küresel tecrübelerini tedarikçilere aktararak onların ticari gelişimlerine ve operasyonel maliyetlerini azaltmalarına destek olduklarını kaydederek, bu şirketlerin uluslararası piyasalarda gelişimlerine destek olmaya çalıştıklarını bildirdi.