TBMM (AA) – HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, “Türkiye’deki ekonomik çöküş ve yüksek enflasyon bu ülkedeki iktidar politikalarının sonucudur. Küresel gelişmelerin buradaki payı devede kulak bile değildir.” ifadesini kullandı.
Sancar, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, cezaevlerinde yaşanan sorunların ailelerin, HDP’nin ve demokratik kamuoyunun gündemindeki acil yerini korumaya devam ettiğini belirtti. Mithat Sancar, bir ülkenin gidişatının, hukuk ve adalet terazisinin, demokratik standartlarının hangi düzeyde olduğu görülmek istenirse ilk bakılacak yerin cezaevleri olacağını savundu.
Cezaevlerinin bir ülke yönetiminin aynası olduğunu vurgulayan Sancar, “Türkiye’de duvarlar sürekli yükseliyor ve çoğalıyor. Bu duvarların bize gösterdiği tablo şu: Hepten zindan rejimine dönmüş bir iktidar gerçeğiyle karşı karşıyayız. Bu rejim ülkeyi bir cezaevi toplumuna dönüştürmek için her türlü yolu deniyor.” ifadesini kullandı.
Türkiye’de bulunan cezaevi sayısına ilişkin rakamları da paylaşan Sancar, “Bu iktidarın bütün icraatlarını en iyi gösterecek örnek tam da burasıdır. Bu ülkeyi bütünüyle bir cezaevine dönüştürmeye çalışıyorlar.” diye konuştu.
– “Kendi bekası için her yola başvurabilecek bir iktidarla karşı karşıyayız”
Sancar, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu iktidar, daimi savaş politikalarıyla ayakta duruyor, varlığını savaş politikalarına bağlamış deyip duruyoruz. Bunun da her gün yeni örnekleri çıkıyor karşımıza. İşte şimdi Federe Kürdistan Bölgesine yine bir sınır ötesi operasyon başlattılar. Bunun adı sınır ötesi operasyon değil; bunun adı apaçık savaş politikalarıdır. Bölgeyi savaş düzeni içinde tutma anlayışıdır. Buradan çok yönlü hesapları var elbette bu iktidarın. Bu hesapların içinde hiç şüpheniz olmasın ülkedeki siyaseti yeniden dizayn etme hedefi de yer alıyor. Bu ülkede siyaseti savaş politikaları üzerinden dizayn etmeye çalışıyorlar. Diğer muhalefet partilerini bu politikalar üzerinde hizaya getirmeyi amaçlıyorlar. Böylece bizim dışımızda, demokrasi ve barış isteyen güçlerin dışındaki herkesi sessizce bu cephede yer almaya çekiyorlar, belki de mecbur ediyorlar ama hiç kimse mecbur değil bu politikalara. Özellikle diğer muhalefet partilerinin tarihten, geçmişten ciddi dersler çıkarmalarını bekliyoruz.
Bu politikaların hangi amaçlara hizmet ettiğini ve ne gibi sonuçlar ürettiğini iyi görmeleri gerekiyor. Her sınır ötesi operasyondan sonra iktidarın arkasına dizilme alışkanlığının bu ülkede, bu düzeni kalıcı hale getirmekten başka bir sonuç yaratmayacağını bir kez daha hatırlatıyoruz. Bu oyuna gelmeyin. Savaş politikalarıyla, çözümsüzlükle gidilecek yol sefalettir, yoksullaşmadır ve faşizmin daha da kurumsallaşmasıdır. Bu iktidar ülkenin bekasını gerekçe gösteriyor, böyle propaganda yapıyor. Aslolan kendi bekasıdır. Kendi bekası için her yola başvurabilecek bir iktidarla karşı karşıyayız.”
Suriye iç savaşı başladığından bu yana çok sayıda insanın Türkiye’ye sığındığını anımsatan Sancar, bunlara çeşitli isimler verildiğini söyledi. Sancar, “Ülkelerini neden terk etmek zorunda kaldıkları meselesinin üstünü örten anlayış, nefret politikalarına ve pogrom çağrılarına yönelmiştir. Oysa bir insanın veya insanların topraklarını, yaşadıkları yerleri, büyüdükleri mekanları, hatıralarının ve köklerinin olduğu yerleri terk etmeleri için çok önemli sebeplerin olması gerekiyor. Bu sebeplerin başında da savaşlar geliyor.” dedi.
Sığınmacıları nefret objesi haline getirenlerin “savaş politikalarını” her gün alkışlayanlar olduğunu savunan Sancar, “Suriye’de Kürtler hak kazanmasın, bir hak elde etmesin diye iç savaşı harlayan, körükleyen güçler bugün de o savaşın sonucu olarak bu topraklara gelenlere nefret kusuyorlar, onlara saldırılar düzenliyorlar; şimdi de pogrom planları devreye sokuyorlar.” şeklinde konuştu. Çözüm için temel önerilerinin de “savaş karşıtlığı” olduğunu dile getiren Sancar, “Eğer gerçekten bu soruna çözüm arıyorsanız bölgesel barış politikası izlemek dışında hiçbir yol ve seçenek yoktur. Diğerleri vicdansızlıktır, ahlaksızlıktır.” ifadesini kullandı.
– “Küresel gelişmelerin buradaki payı devede kulak bile değildir”
Türkiye’nin enflasyonun en yüksek olduğu dünya ülkelerinden biri olduğunu dile getiren Sancar, “AKP Genel Başkanı, ‘bu küresel bir meseledir’, ‘dünyadaki fiyat artışlarının bir yansımasıdır’ diyor. Bugün küçük ortağı da ‘enflasyon küresel bir sorundur’ dedi ama doğru söylemiyorlar. Doğru söylemiyorlar çünkü veriler, rakamlar ortada. Türkiye’deki ekonomik çöküş ve bu yüksek enflasyon bu ülkedeki iktidar politikalarının sonucudur. Küresel gelişmelerin buradaki payı devede kulak bile değildir.” diye konuştu.
Sancar, diğer ülkelerin enflasyon rakamlarını örnek vererek hepsi toplansa Türkiye’deki enflasyon rakamına ulaşılamadığını söyledi. Sancar, “Demek ki enflasyonun nedeni küresel gelişmeler değil sizsizin ey iktidar sahipleri. AKP Genel Başkanı, küçük ortak, sebepleri başka yerde göstermeye kalkmayın. Kimsenin bunu yutacak hali kalmadı çünkü boğazından ekmek geçmeyen insanın hakikati görmesi için şartların daha da olgunlaştığını görmek lazım.” dedi.
– “HDP’yi sonuna kadar savunacağız”
Hafta sonu HDP Parti Meclisi’nin (PM) bir araya geldiğini anımsatan Sancar, “Çalışmalarımızı ve yol haritamızı birlikte belirledik. Demokrasi ittifakını, savaş karşıtı ittifakı, emek ittifakını, kadın ittifakını, gençlik ittifakını daha fazla büyütme konusundaki kararlılığımızı bir kez daha PM olarak da kamuoyuna duyurduk. Türkiye halklarının geleceği birbirini besleyen, mevcut düzene dokunmayan, savaş politikalarına karşı çıkmayan zihniyetlerde değil tam da mücadelesini yürüttüğümüz üçüncü yol politikasındadır.” diye konuştu.
Sancar, HDP hakkında kapatma davasına karşı esas hakkındaki savunmalarını bugün sunacaklarını belirterek, “PM’den, MYK’mızdan kararın bütün yansımalarını titizlikle, büyük özveriyle hazırlanan savunmamızda herkes görecek. HDP’yi sonuna kadar savunacağız.” dedi.