İSTANBUL (AA) – Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, yüksek hızlı şarj istasyonlarının Türkiye’de yaygınlaşmasını sağlamak üzere bir destek programı hazırladıklarını belirterek, “İnşallah hafta başında bu çağrıyı yayınlamış olacağız. 81 ilimizin tamamında, 1.500’den fazla yüksek hızlı şarj istasyonunun kurulmasına yönelik toplamda 300 milyon liralık hibe desteği vereceğiz. Böylece bir yıl içinde tüm Türkiye’yi şarj istasyonları ile donatmış olacağız.” dedi.
Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) 49. Olağan Genel Kurulu toplantısı, Bakan Varank ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in katılımıyla gerçekleştirildi.
Toplantının açılışında konuşan Varank, Türkiye’nin en büyük işveren sendikalarından olan MESS’in kendileri nezdinde önemli bir yeri olduğunu, otomotivden beyaz eşyaya, demir-çelikten makineye kadar çok geniş bir alanda faaliyet gösteren 260 dev sanayi kuruluşunun burada temsil edildiğini bildirdi.
İmalat sanayi ihracatının yüzde 40 gibi önemli bir bölümünün MESS üyesi firmalar tarafından yapılıyor olmasının da takdire şayan olduğunu ifade eden Varank, sadece üretim ve ihracat değil, istihdam noktasında da MESS bünyesindeki firmaların Türkiye’ye muazzam bir katkısının söz konusu olduğunu kaydetti.
Varank, üyelere ait 450’nin üzerindeki üretim tesisi ve işletmede 200 binden fazla emekçinin ter döktüğünü aktararak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ailelerini de hesaba katarsak sendikanın tarafı olduğu toplu iş sözleşmeleri yaklaşık 1 milyon vatandaşımızın hayatına doğrudan dokunuyor. MESS, sendikal faaliyetlerinin yanında, geliştirdiği vizyoner projelerle de üyelerinin ihtiyaçlarına çözümler üretiyor. Yeni nesil sendikacılık anlayışıyla ‘yalnızca raporlama değil, aynı zamanda icraat’ diyen bu yaklaşımı biz de Bakanlık olarak takdirle karşılıyoruz. Bakanlık olarak yine MESS’in yenilikçi projelerine elimizden geldiğince destek olmaya çalışıyoruz. Sanayinin dijital ve yeşil dönüşümü başta olmak üzere birçok alanda aktif iş birliklerimiz söz konusu. Şunun altını çizerek özellikle belirtmek isterim ki biz her daim bu ülkeye değer katanların yanında olduk, olmaya da devam edeceğiz. Çünkü MESS ve üyeleri yaptıkları üretim, istihdam ve ihracatla bu desteği sonuna kadar hak ediyor.”
Varank, önce salgın, şimdi de savaş koşulları derken global ekonominin zorlu sınavlardan geçtiği bir dönemi yaşadıklarını ifade ederek, tedarik zincirindeki aksaklıklar, enerji ve emtia fiyatlarında görülmemiş artışların küresel ekonomiyi olumsuz etkilediğini, bu süreçte dünya ekonomilerinin adeta tel tel dökülürken Türkiye’nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde yoluna emin adımlarla devam ettiğini söyledi.
2021 yılında kaydedilen yüzde 11’lik büyüme performansı ile G20 ve AB ülkeleri arasında Türkiye’nin ilk sırada yer aldığını vurgulayan Varank, “Hamdolsun, 2022’de de bu trend devam ediyor. Sizlerin çalışkanlığı, azmi ve vizyonuyla küresel üretimde alternatif bir üs olma iddiamızı kararlılıkla sürdürüyoruz.” dedi.
– “Togg, trafiğe çıktığında ekonomimizdeki yeşil dönüşümün öncüsü olacak”
Mustafa Varank, her bir makro göstergenin Türkiye’nin rekabetçi konumunu ayrı ayrı teyit ettiğini belirterek, “Geçen yıl 225 milyar doları geçen ihracatımız bu yılın ilk çeyreğinde 60 milyar doların üzerine çıktı. Uluslararası piyasalardan kaynaklanan tüm kısıtlamalara rağmen sanayi üretimimiz şubat ayında yıllık bazda yüzde 13 arttı. Yine şubat ayında istihdamımız 30 milyonu geçerken, işsizlik de yüzde 10,7 seviyesine geriledi. Bu olumlu gelişmeler önümüzdeki dönemde de inşallah artarak devam edecek. Bunu kendimizden emin bir şekilde söyleyebiliyoruz. Çünkü özel sektör yatırımları hız kesmeden devam ediyor.” diye konuştu.
Geçen yıl imalat sanayi sektörlerinde 9 bin 500’e yakın teşvik belgesi düzenlenerek tüm zamanların rekorunun kırıldığını bildiren Varank, bu belgelerde yapılması öngörülen yatırım tutarının 200 milyar liraya yaklaştığını, yatırımların peyderpey tamamlanıp devreye alınması halinde üretim potansiyelinin katlanarak artacağını kaydetti.
Varank, üretim yetkinlikleri, jeopolitik konumu ve uluslararası piyasaların durumu birlikte değerlendirildiğinde Türkiye için önemli fırsat pencerelerinin bulunduğunun aşikâr olduğunu belirterek, “Metal iş kolundaki sektörlerimiz başta olmak üzere, tüm imalat sanayimiz şimdiye kadar bu fırsatları değerlendirip önemli başarılara imza attı. Ancak bu başarıların kalıcı hale gelmesi son dönemde küresel ekonomide yaşanan paradigma değişimlerine ayak uydurmaktan, hatta bunlara liderlik etmekten geçiyor. Peki nedir bu paradigma değişimi? Dijital ve yeşil ekonomi…” şeklinde konuştu.
Kalkınma politikalarında ekonomik büyümeyi hedefleyeceklerini ancak bunun tek başına yeterli olmadığını vurgulayan Varank, şunları kaydetti:
“Büyümenin sürdürülebilirliği ve çevreye saygılı olması da kalkınma açısından artık vazgeçilmez kriterler olarak karşımıza çıkıyor. Paris İklim Anlaşması ve Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın getirdiği yükümlülükler kapsamında tüm sektörlerde karbon ayak izimizi küçültmek durumundayız. Biz de bu amaçla birçok alanda yenilikçi ve akılcı politikalar uyguluyoruz. Milli Teknoloji Hamlesi vizyonumuz doğrultusunda başlattığımız Türkiye’nin Otomobili projesi bu politikaların başında geliyor. Doğuştan ve yüzde 100 elektrikli Togg, trafiğe çıktığında ekonomimizdeki yeşil dönüşümün öncüsü olacak. Projede her şey planlandığı gibi ilerliyor. İnşallah bu yılın sonunda ilk araçların seri üretim bandından çıktığına hep birlikte şahitlik edeceğiz.”
– “Bir yıl içinde tüm Türkiye’yi şarj istasyonları ile donatmış olacağız”
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, mobilite sektöründe yaşanan hızlı dönüşümle birlikte elektrikli araç şarj altyapılarına olan ihtiyacın arttığına dikkati çekerek, “Bu konuyla ilgili hükümet olarak çalışmalarımızı hızlandırdık. Yüksek hızlı şarj istasyonlarının ülkemizde yaygınlaşmasını sağlamak üzere bir destek programı hazırladık. Yakın zamanda çağrıya çıkacağız. İnşallah hafta başında bu çağrıyı yayınlamış olacağız. 81 ilimizin tamamında, 1.500’den fazla yüksek hızlı şarj istasyonunun kurulmasına yönelik toplamda 300 milyon liralık hibe desteği vereceğiz. Böylece bir yıl içinde tüm Türkiye’yi şarj istasyonları ile donatmış olacağız. Bu vesileyle en başta bu salonda bulunan iş insanlarımız olmak üzere ilgi duyan tüm yatırımcıları bu desteği takip etmeye ve başvurmaya davet ediyorum.” diye konuştu.
Elektrikli şarj altyapısının sanayi ekosistemini de hızlı bir şekilde tetiklemiş olacağını belirten Varank, “Yeşil dönüşüm noktasında elektrikli araç ve şarj altyapıları gibi yeni teknolojiler elbette çok önemli bir etki oluşturacak. Ama bu konuya KOBİ’lerimizin de ayak uydurması, özellikle üretici KOBİ’lerimizin karbon emisyonlarını azaltıp enerji verimliliklerini artırmaları gerekiyor.” dedi.
Varank, üzerinde özellikle durdukları bir başka politika alanının da dijital dönüşüm olduğunu, rekabette ülkeleri başlangıç noktasında eşitleyen bu paradigma değişiminin, Türkiye için önemli fırsatlar barındırdığını gördüklerini söyledi.
– "İmalat sanayinde, kısa vadede yıllık 15 milyar dolar civarında ilave bir katma değer oluşturma imkanına sahibiz"
Ülke olarak dijital yetkinliklerini ve dijital olgunluk seviyesini üst seviyelere taşımakta kararlı olduklarını vurgulayan Varank, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Böylece imalat sanayinde, kısa vadede yıllık 15 milyar dolar civarında ilave bir katma değer oluşturma imkanına sahibiz. Ama inanın bunun etkisi, sanayimizin verimliliğinin ve küresel rekabet gücünün artması ile çok daha büyük olacaktır. Bu konuda, sanayicimizin ihtiyaç duyacağı tüm desteği sağlamak için de hazırlıklarımız mevcut. Ancak malumunuz, dijital dönüşüm süreci sadece akıllı bir makine alıp üretim hattına koymaktan ibaret değil. Mevcut durumun tespitinden ihtiyaçların belirlenmesine, dönüşüm stratejilerinin oluşturulmasından bunun uygulanmasına bütüncül bir yaklaşımı gerektiriyor. Özellikle KOBİ’lerimiz bu noktada ciddi danışmanlık desteğine ihtiyaç duyabiliyor. İşte, sayıları 8’i bulan model fabrikalarımızı bu ihtiyacı karşılamak için hayata geçirdik.
Buralarda sanayicimizin ve personelin uygulamalı yalın üretim ve dijital dönüşüm eğitimleri almasını sağlıyoruz. Tabii biz dijital dönüşümün, MESS’in de öncelikli gündemi olduğunu memnuniyetle takip ediyoruz. MESS Teknoloji Merkezi de zaten bu çabaların vücut bulmuş hali… Biz MESS Teknoloji Merkezi'ni bizim model fabrikalardan ayrı tutmuyoruz. Kuruluşundan işleyişine kadar birçok aşamada gerekli desteği kendilerine sunduk, bundan sonra da sunmaya devam edeceğiz. Örneğin, İstanbul Kalkınma Ajansı'mız üzerinden sağladığımız 3 milyon liralık destekle burada bir yapay zeka laboratuvarı kuruyoruz. Yine, ocak ayında aldığımız kararla MEXT’i de KOSGEB’in Model Fabrika Desteği kapsamına dahil ettik. Böylece MEXT’ten alacağınız hizmet ve eğitimlerin önemli bir kısmını KOSGEB desteğiyle finanse edebilirsiniz.”
– "Sanayimizin dijital dönüşümünü hızlandıracağız"
Mustafa Varank, Dünya Ekonomik Forumu ile beraber MEXT bünyesinde Türkiye Dördüncü Sanayi Devrimi Merkezi’ni kurduklarını belirterek, “Yönlendirme komitesine bizzat başkanlık ettiğim bu merkezde endüstriyel IoT, yapay zeka uygulamaları ve otonom araç teknolojileri gibi alanlarda önemli projeler yürütüyoruz. Önümüzdeki dönemde bu iş birliklerini artırarak devam ettirecek ve başta MESS üyesi firmalar olmak üzere sanayimizin dijital dönüşümünü hızlandıracağız.” dedi.
Metal sektörünün ülke ekonomisi açısından öneminin farkında olduklarını ifade eden Varank, “Sizlerin rekabetçiliğini artırmak üzere biz de hükümet olarak gece gündüz çalışmaya devam ediyoruz. Bu noktada sizlerden de beklentilerimiz var. Lütfen, yeni ve verimli yöntemler denemekten asla çekinmeyin. AR-GE’ye her zamankinden daha çok yatırım yapın. Biz Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak her zaman sizlerle birlikte çalışmaya ve gerekli destekleri sunmaya hazırız. Hep birlikte ülkemizi üretimde söz sahibi güçlü bir aktör yapacağımızdan da en ufak şüphe duymuyoruz.” diye konuştu.
Varank, işçilerin önemini vurgulayarak, “İşçilerimizi her zaman baş tacı olarak görmemiz lazım. Onlarla tıpkı şimdi olduğu gibi uyum içerisinde çalışarak ülkeyi beraber kalkındırmamız lazım.” dedi.