Yenileniyor
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • K.Maraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
--
--
--
--
Son Dakika Haberler

Kılıçdaroğlu, Diyarbakır'da “STK, Muhtarlar, Kanaat Önderleri Buluşmaları”na katıldı: (2)73 defa okundu

kategorisinde, 10 Mar 2022 - 19:36 tarihinde yayınlandı
Kılıçdaroğlu, Diyarbakır'da “STK, Muhtarlar, Kanaat Önderleri Buluşmaları”na katıldı: (2)

DİYARBAKIR (AA) – CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Diyarbakır Hapishanesindeki işkencelerin unutulmadığını, Diyarbakır Hapishanesinin insan hakları müzesine dönüştürülmesi gerektiğini söyledi.

Kılıçdaroğlu, Diyarbakır'da bir otelde düzenlenen "STK, Muhtarlar ve Kanaat Önderleri Buluşmaları" programında yaptığı konuşmada, bütün kötülüklerin kaynağının işsizlik olduğunu, dolayısıyla istihdamın ve çalışmanın önemli olduğunu belirtti.

İşi olanların huzur ve rahat içinde çalışmasının da önemli olduğu ifade eden Kılıçdaroğlu, herkesin hastalandığında ilk doktorlara, sağlık çalışanlarına başvurduğunu söyledi.

Salgın döneminde cadde ve sokaklara çıkarak, doktorları alkışladıklarını ve onlara teşekkür ettiklerini kaydeden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Onlara, 'İyi ki varsınız, sizin çalışma koşullarınızı düzelteceğiz. Size daha iyi aylıklar daha iyi mali imkanlar sağlayacağız.' dedik. Ama bunların hiç birisi olmadı, yapılmadı. Doktorlara, 'Madem yurt dışına gitmek istiyorsun, çekin gidin.' dediler. İyi yetişmiş bir doktor, nasıl olur da bir siyasi iktidarın yarattığı atmosfer içinde geleceğini Türkiye'de değil de yurt dışında arar? Hepimizin bir düşünmesi lazım, sıradan bir meslek değil doktorluk, ama nasıl bir atmosfer yaratıyorsunuz ki o kişi burayı değil yurt dışını tercih ediyor. O kişi doktor oluncaya kadar da bütün masraflarını yani maliyetini ailesi ve toplum çekiyor."

Bu bağlamda 14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla 3 noktada siyasi iktidarın dikkatini çekmek istediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, sağlık çalışanlarına yönelik düzenlemenin siyasetçilerin değil, sağlık çalışanlarının istediği şekilde olması gerektiğini aktardı.

Doktorların ve sağlık çalışanlarının özlük haklarının iyileştirilmesi gerektiğini anlatan Kılıçdaroğlu, "İyileştireceğim sözü verdiniz, sözünüzü tutunuz ve gereğini yapınız. Hakimlere verilen güvencenin hekimlere de verilmesi lazım. 1915'de o dönemin tıp fakültesindeki öğrencileri savaşa gittiler. Çanakkale'ye ve 1921 yılında mektebi tıbbiye mezun vermedi, hepsi şehit oldukları için. Dolayısıyla doktorluk mesleği aynı zamanda bu kadar değerli bir meslektir. Bunun üzerinde de hepimizin durması lazım." ifadelerini kullandı.

– "Haksızlıkla yüzleşmektir helalleşmek"

Bir konuşmasında helalleşmeden söz ettiğini anımsatan Kılıçdaroğlu, toplum olarak helalleşmek zorunda olduklarını dile getirdi.

Diyarbakır ve bölgede çok büyük sıkıntılar yaşandığını aktaran Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Diyarbakır Hapishanesindeki işkenceler unutuldu mu unutulmadı, oradaki insanlarla bizim helalleşmemiz lazım. Bunu yapmazsak barışamayız arkadaşlar, haksızlığa uğrayan bir kişiyle bizim helalleşmemiz lazım. Diyarbakır Hapishanesinin insan hakları müzesine dönüştürülmesi lazım. Roboski'de öldürülen gencecik evlatlarımız vardı, o ailelerle de helalleşmemiz lazım. Haksızlıkla yüzleşmektir helalleşmek. Eğer siz karar almış bir kişinin hakkını, hukukunu ihlal etmişseniz sizin onunla helalleşmeniz lazım, af çıkarmak değil, helalleşmemiz lazım. Bu şu anlama gelmesin, bazen soruyorlar bana, efendim işte bilmem geldi bir sürü devleti soydu filan, 'Ben onunla helalleşecek miyim?' veya 'Gitti 5 kişiyi öldürdü helalleşecek miyim?' Yok kardeşim, o ayrı, o hukukun işidir. Benim söylediğim yönetenlerin yaptığı haksızlıklarla onların yüzleşmesi. O zaman biz bu ülkede barışı ve huzuru sağlayabiliriz, birlikte olabiliriz. Birisi haksızlığa uğradığı zaman da hep birlikte daha güçlü bir ses çıkarabiliriz. Helalleşme aynı zamanda adalettir, adaleti sağlamaktır."

"Ne diyoruz? Devletin dini adalettir, devletin dini adaletse adaletin üzerine hepimizin titremesi lazım." diyen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Peki bu ülkede adalet var mı? Adaleti inşa edeceğiz, adaleti inşa etmenin anahtarı demokrasiden geçer. Düşünce özgürlüğümüzün olması lazım, ben düşündüğümü ifade etmeliyim, sizler de düşündüğünüzü ifade etmelisiniz, ama siz düşündüğünüzü ifade ettiniz diye sizin beni hapse atmamanız, tutuklamamam ya da gözaltına alınmamam lazım."

– "Çözme makamında olanların ilk yapacakları iş sorunu yaşayanı dinlemektir"

Sorunların çözümü için insanların özgürce tartışması gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Efendim 'Sorun yoktur.' deniyor. 'Kürt sorunu yoktur.' diyor Sayın Erdoğan, ona göre yoktur. Vatandaşa sor bakalım, var mı yok mu? Var diyorsa, kardeşim sen mi bileceksin, sorunu yaşayan mı bilecek? Sorunu yaşayan biliyorsa ve böyle bir haksızlıkla karşı karşıyaysa onu dinleyeceksin kardeşim, o kadar açık. Nedir yaşadığı sorun, çözeceksin. Çözme makamında olanların ilk yapacakları iş sorunu yaşayanı dinlemektir." dedi.

"Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi" 6 parti lideri olarak açıkladıklarını anımsatan Kılıçdaroğlu, ilkelerini belirlediklerini aktardı.

Bunun eskiye dönme anlamı taşımadığını, eskinin de çok hataları ve kusurlarının bulunduğunu belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Yeni güçlendirilmiş bir parlamenter sistem. Millet iradesinin üzerinde vesayetin olmadığı bir sistemi oluşturuyoruz ve bunun için mücadele ediyoruz. Seçimle gelen seçimle gider, doğru mu evet doğru. Seçimle gelen seçimle gidiyorsa ve siz bunu yasal bir güvenceye bağlamışsanız bir başka yönetici gelip belediye başkanını alıp yerine kayyum atayamaz. Neden seçimle gelen seçimle gider ilkesi vardır, böyle olması lazım. Seçim barajı yüzde 10, dünyada hiç yok örneği. 6 lider oturduk, anlaştık, yüzde 3 olsun dedik. Yüzde 3 oy alan partinin temsilcisi de TBMM'ye gelsin, o da çıksın kürsüden derdi varsa derdini anlatsın, ne olacak yani."

İnsan hakları ve eşitlik komisyonu kuracaklarını, bu konuda da 6 siyasi parti olarak anlaştıklarını dile getiren Kılıçdaroğlu, bu konuda büyük ölçüde gereğini yerine getireceklerini anlattı.

– "Her muhtarlığın bir bütçesi olması lazım"

Haksızlıklar ve demokrasinin yeniden inşası konusunda yaptıkları mücadelede destek istediklerini anlatan Kılıçdaroğlu, "Sizlerin desteği önemlidir. Desteğinizi verdiğiniz takdirde bütün bunların gerçekleşmesi mümkündür. Önümüze nasıl olsa sandık gelecek, seçimler gelecek. Oturacağız, düşüneceğiz, taşınacağız, bu sorunu bir şekliyle çözmüş olacağız." diye konuştu.

Muhtarların demokrasinin temel taşı olduğuna dikkati çeken Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Muhtarlık kurumuna gerektiği önem veriliyor mu? Hayır. Zorlamamla sizin biraz aylıklarınız artırıldı. En son dediler ki asgari ücret kadar vereceğiz. Onu da vermediler. Ama takipçisiyim. Asgari ücret kadar aylık alacaksınız. Muhtarlarda niye birleşik oy pusulası yok? Diğer partilerde var. Giriyorsunuz kabine beğenmediğiniz bir muhtar varsa onun oy pusulasını alıp koyuyorsunuz cebinize, giren kişi oy pusulasını da bulamıyor. Bunları kaldıracağız. Birleşik oy pusulası olacak milletvekilleri gibi diğerleri gibi olacak ve dolayısıyla vatandaş hangi muhtarı seçiyorsa girecek oyunu, mührünü basacak ve muhtarı seçecek. Muhtarlara aylık demiştim kıyameti koparmışlardı, sonunda oldu. Her muhtarlığın bir bütçesi olması lazım. Özellikle kentlerde. Diyeceksiniz ki ya muhtarlık bütçesi ne kadar güzel söylüyorsun da parayı nereden bulacaksın? Bu kardeşiniz 27,5 yılını maliyeye verdi. Para, vergi nasıl toplanır, bütçeye nasıl yapılır kaynaklar, nasıl tahsis edilir, 27,5 yılım böyle geçti. Belediye aldığı emlak vergisinden yüzde 1'ini muhtarlara verse ne olur? Kıyamet mi kopar? Hayır. Belediye başkanı da muhtar da hizmet ediyor."

Sosyal yardımların muhtarlar aracılığıyla dağıtılması gerektiğini savunan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Çünkü eğer biz bu memleketin yönetimine talipsek vatandaşın bize yönelttiği eleştirileri de bizim ufkumuz açılsın diye önerdiği önerileri de dinlemek zorundayız. Aksi halde biz memleketi iyi yönetemeyiz. Sizler soracaksınız ben cevabını vereceğim. Bundan da emin olmanızı isterim, açık ve net cevabını vereceğim. Samimi olacağız. Ben samimi olacağım ve sizler de diyeceksin 'Evet bu insan samimi.' Benim verdiğim cevabı beğenmeyebilirsiniz, o aynı bir şey ve 'Bu cevap yetersizdir.' diye düşünebilirsiniz. Ama verdiğim her cevabın samimi olduğuna da inanmanızı isterim."

Sinevizyon gösteriminin yapıldığı toplantı, daha sonra basına kapalı sürdü.

(Bitti)

Haber Editörü : Tüm Yazıları
YORUM YAZ