VİYANA (AA) – Avusturya'nın başkenti Viyana'da çok sayıda kişi, Rusya'nın Ukrayna'ya saldırılarını protesto etti.

Başkentin önemli meydanlarından Platz der Menschenrechte'de toplanan göstericiler, Ukrayna bayraklarının yanı sıra "Ukrayna'nın yanında dur", "Putin'i durdur", "Savaşa hayır" yazılı pankartlar açtı.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e tepki gösteren protestocular, Avrupa Birliği (AB), ABD ve İngiltere başta olmak üzere Batılı ülkelerin tüm imkanlarını kullanarak Ukrayna’nın yanında yer alması çağrısında bulundu.

Gösteriye katılan Viyana Belediye Başkan Yardımcısı Christoph Wiederkehr, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu çirkin savaşa tepki göstermek için sokağa çıktığını belirterek, "21. yüzyılda sınırlar şiddetle genişletilemez. Avrupa ağır yaptırımlarla buna karşı durmalı. Böylelikle Putin, Ukrayna'nın özgürlüğü, bağımsızlığı ve refahına karşı savaş açamayacağını ve Ukrayna halkını öldüremeyeceğini anlamalı." dedi.

Wiederkehr, Putin’i yaptırımlarla durdurmanın zor göründüğünü, Rusya Devlet Başkanı'nın bedeli ne olursa olsun bu savaşı sürdürmekten yana olduğunu söylediğini hatırlatarak, "Bütün gücümüzle buna karşı durmak zorundayız. Ukrayna'yı askeri olarak, bütün imkanlarla desteklememiz gerekiyor. Güvenlik ve dış politika açısından Avrupa'yı güçlendirmemiz gerekiyor ki Avrupa sınırları içinde de şiddete başvurularak sınırlar değiştirilmesin." diye konuştu.

Ülkede yaşayan Ukraynalı Dima da Rusya'nın Ukrayna'ya saldırmasının kabul edilemez olduğunu vurgulayarak, "21. yüzyılda Avrupa'da bir ülke bir başka ülkeye saldırıyor, bu kabul edilemez." ifadesini kullandı.

Dima, Avrupa ve dünyanın, Rusya çekilene kadar yalnız yaptırımlarla değil her açıdan Ukrayna'yı desteklemesi gerektiğini söyledi.

"Biz Rusya'yı istemiyoruz, bizi işgal etmelerini istemiyoruz. Ülkemizi, ailemizi ve insanlarımızı korumak istiyoruz." diyen Dima, Kiev'de yaşayan kız kardeşinin şiddetli bombardıman ve patlamalar nedeniyle üç gündür sığınaktan dışarıya çıkamadığını anlattı.

Dima, Ukrayna'da yaşanan dramı anlatmaya kelimelerin yetmeyeceğini dile getirerek, "Yaşananlar karşısında öfke ve hüsran karışımı bir ruh hali içindeyim. Orada olsaydım ne yapardım gerçekten bilemiyorum." dedi.