ANKARA (AA) – AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Türkiye’nin, Ukrayna’ya askeri müdahalede bulunan Rusya’ya gelecek süreçte bir yaptırım uygulayıp uygulamayacağına ilişkin, “Şu anda bütün yoğunlaştığımız aşama iki konu üzerinedir. Birincisi, bu çatışma nasıl durdurulabilir, bundan sonra daha derin acıların, daha yoğun çatışmaların olmaması için neler yapılabilir konusu, ikincisi de Türkiye’ye olası etkilerinin değerlendirildiği bir çerçevedir.” dedi.
Çelik, parti genel merkezinde, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısı devam ederken açıklamalarda bulundu.
MKYK’de, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dış ilişkiler konusundaki temaslarının da ele alındığını belirten Çelik, Erdoğan’ın Kongo Demokratik Cumhuriyeti ile Senegal’e ziyaretlerini hatırlattı.
Türkiye’nin Afrika açılımının, bir Türkiye-Afrika ortaklığı seviyesine ulaştığını vurgulayan Çelik, Afrika’da Türk şirketlerinin oynadığı rollerin, hem insani açıdan hem o bölgelerin ekonomisine katkı sağlaması açısından son derece kıymetli olduğunu ifade etti.
Dakar’da 50 bin kişilik stadyumun bir Türk firması tarafından hayata geçirildiğini anımsatan Çelik, bunun gurur duyulacak bir eser olduğunu kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ne zaman Afrika’ya gitse öteden beri Afrika’yı sömüren bazı ülkelerin, “Türkiye, Afrika’yı ele geçiriyor”, “Türkiye, Afrika’da gövde gösterisi yapıyor” şeklinde kara propaganda anlamına gelecek bir faaliyet içerisine girdiklerini belirten Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye’nin, Afrika’daki varlığı hiçbir ülkenin aleyhine değildir. Sadece Afrika halklarının ve Afrika devletlerinin yararınadır. Dolayısıyla kimsenin Afrika’daki kendi varlığını esas kabul edip de Türkiye’nin varlığını ikincil varlık olarak gösterme gibi bir arayış içerisine girmemesi lazım. Türkiye’nin Afrika’daki ortaklığı, Afrika açılımı, kardeşlik çerçevesinde, bu sömürüden, bu emperyalist yaklaşımlardan, bu oryantalist yaklaşımlardan uzak bir şekilde, tamamen insani temel üzerine kurulu ekonomik ortaklık, siyasi ortaklık ve insani yardım temelinde gerçekleşiyor.”
– Sağlık çalışanlarına yönelik şiddet olayları
Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesinde görevli doktor Ebru Ergin Bakar’ın darbedilmesine de değinen Çelik, sağlık çalışanlarına yönelik şiddet olaylarının yakından takip edildiğini belirtti. Çelik, “Burada üstümüze düşenleri yapmaya her zaman hazırız. Parti olarak bütün bunları yakından takip ediyoruz. Hukuki süreçleri yakından takip ediyoruz. Büyük bir fedakarlıkla çalışan göz bebeğimiz olan sağlık çalışanlarımızın yanlarında olduğumuzu her zaman ifade ediyoruz.” diye konuştu.
– İsrail-Türkiye ilişkileri
İsrail ile normalleşme süreci konusunda pek çok sorunun kendisine yöneltildiğini dile getiren Çelik, bu konunun kendi ritmi içerisinde ilerlediğini aktardı. Çelik, “İsrail Cumhurbaşkanının Türkiye ziyaretiyle ilgili hazırlıklar yapılıyor. İki tarafın mutabık olduğu konularda diplomatik ilişkilere dönük çeşitli dosyalar, kapsamlı bir şekilde bu ziyaretler çerçevesinde ele alınacak.” açıklamasını yaptı.
Ömer Çelik, Türkiye’nin Filistin konusunda, iki devletli çözüm konusundaki duruşu ile yasa dışı yerleşimlere karşı olan duruşunun aynı hassasiyetle devam ettiğini vurguladı.
MKYK’de ayrıca enerji konularıyla ilgili dosyaların, bu konuda vatandaşlardan gelen taleplerin ele alındığını belirten Çelik, toplantıda, parti grubu çalışmalarının iç ve dış güvenlik konularının da değerlendirildiğini dile getirdi.
– “(Rusya’ya yaptırım) Bahsettiğiniz çerçevede bir değerlendirme söz konusu değil”
AK Parti Sözcüsü Çelik, konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtladı.
Rusya’nın Ukrayna’ya askeri müdahalesinin ardından pek çok ülkenin Rusya’ya karşı yaptırım kararları açıkladığı hatırlatılarak, “Türkiye, önümüzdeki süreçte Rusya’ya bir yaptırım uygulamayı düşünüyor mu?” sorusu üzerine Çelik, şu yanıtı verdi:
“Burada olay halen sıcak ve devam ediyor. Türkiye açısından Rusya ile yoğun ilişkilerimiz var. Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü ve siyasi birliğini güçlü bir şekilde savunuyoruz. Şu anda bütün yoğunlaştığımız aşama, iki konu üzerinedir. Birincisi, bu çatışma nasıl durdurulabilir, bundan sonra daha derin acıların, daha yoğun çatışmaların olmaması için neler yapılabilir konusu, ikincisi de Türkiye’ye olası etkilerinin değerlendirildiği bir çerçevedir. Bu konular tabii ki güvenlik konularından diplomatik konulara, ekonomik konulardan başka alanlara kadar giriyor. Bahsettiğiniz çerçevede bir değerlendirme söz konusu değil.”
– “Türkiye Montrö Sözleşmesi’nin objektif hükümlerini net bir şekilde uygulayacaktır”
Ukrayna’nın, Montrö Sözleşmesi çerçevesinde Boğazların Rus savaş gemilerine kapatılması yönündeki talebine ilişkin değerlendirmesi de sorulan Çelik, Türkiye’nin bu durumda önüne gelebilecek bütün senaryoları değerlendiren çalışmaları, hem Dışişleri Bakanlığı hem Milli Savunma Bakanlığının, kapsamlı bir şekilde yaptığını belirtti.
Montrö Sözleşmesi’ndeki hükümlerde çeşitli detayların bulunduğunu aktaran Çelik, şunları paylaştı:
“Cumhurbaşkanımızın baştan beri söylediği, burada tansiyonun, herhangi bir gerginliğin olmaması ve barışın korunması çerçevesinde önümüze gelecek iki konu vardır, birincisi, Montrö Sözleşmesi’nin objektif hükümleri. Türkiye bu objektif hükümleri net bir şekilde uygulayacaktır. Çeşitli zamanlarda da başka devletlerin talepleri oluyor. Burada ikinci konu ise şudur, Türkiye’nin takdirine bağlı olan konularda da tabii ki Türkiye, savaşı derinleştiren, çatışmayı genişleten ya da herhangi bir şekilde bu gerginliği daha da yükselten konularda takdir hakkını barıştan yana, gerginliğin azaltılmasından yana kullanacaktır. Her bir başvuru kendi özgünlüğü içerisinde ele alınacaktır. Ama esas olan, herhangi bir gerginliğe ve savaşın derinleşmesine ya da yayılmasına imkan verecek bir tutum içerisine girilmemesidir.”
(Sürecek)