Bir gazete “OKULLAR SAPIK KAYNIYOR” diye başlık atmış. Çok üzüldüm. Bu durum öğretmenlik mesleğine çok zarar veriyor. Bu konudaki düşünce ve çözüm önerilerimi paylaşmak isterim. Durumun vahametinin görülmesi açısından son günlerde basına yansıyan bazı haberlere bakalım. 19 Şubat 2022: Ankara’da, beden eğitimi öğretmeni hakkında, 15 yaşındaki 8 kız öğrenciye ‘cinsel istismar’ suçlamasıyla 168 yıla kadar hapis istemiyle iddianame düzenlendi. 16 Şubat 2022: Eskişehir’de Ertuğrul Gazi İmam Hatip Ortaokulunda 10 kız öğrencisine cinsel tacizde bulunduğu iddiasıyla gözaltına alınan okul müdürü M. K. çıkarıldığı mahkemece ‘çocuğa karşı cinsel taciz ve cinsel istismar’ suçlarından tutuklandı. 15 Şubat 2022: Samsun’da görev yaptığı ilkokulda 9 yaşındaki 5 öğrencisini taciz ettiği iddia edilen sınıf öğretmeni Y.Ö. hakkında 110 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. 10 Şubat 2022: Tekirdağ’ın Şarköy ilçesinde öğrencisine cep telefonundan mesajlar gönderen lise öğretmeni Ç.A. ‘çocuğa karşı cinsel taciz’ suçlamasıyla tutuklandı. 11 Ocak 2022: İzmir’de Kan Donduran Taciz Vakası. Kantinci T.D.nin Ülkü Ortaokulundaki 15 öğrenciyi taciz ettiği ortaya çıktı. 7 Ekim 2021: Bilecik’te bir okulda 14 yaşındaki kız öğrenciye elle taciz iddiasıyla gözaltına alınan hizmetli tutuklanarak cezaevine gönderildi. 29 Eylül 2021: Sincan’da bir ortaokulda temizlik görevlisi iki öğrenciyi taciz ettiği iddiasıyla, çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi. Haberler incelendiğinde taciz olaylarının; fiziksel temas, sözlü veya yazılı olarak işlendiği görülmektedir. Basına yansımamış bazı olayların da bulunduğu varsayılmalıdır. Çünkü bir çok aile çocuklarının zarar görmemesi için olayları basınla paylaşmamaktadır. Okullardaki taciz iddialarının bir kısmı gerçek iken bir kısmı da yanlış anlaşılmalardan kaynaklanmaktadır. Bu iki durumun ayrı değerlendirilmesi gerekir. Çocuğa yönelik taciz iddiasıyla ilgili soruşturmalar neticesinde şayet iddia doğrulanıyorsa idari tedbir alınmalıdır. Çocuğa cinsel istismarda bulunan personel en kısa sürede meslekten çıkarılmalıdır. Asla eğitim kurumlarında görev verilmemelidir. İstismar suçuyla açılan davalar uzun sürmektedir. Bu süreçte ilgililer görevden uzaklaştırılmalı, böylece yeni fiillerin önüne geçilmelidir. Personelin görev yerini değiştirmek doğru bir çözüm değildir. Benzer fiilin yeni görev yerinde de işlenmesi muhtemeldir. Cinsel istismar suçunu işleyenlerin öğretmenlik mesleğine verdiği zarar göz önünde bulundurularak, eğitim camiası bu kötü olaylara karşı uyanık olmalı, içindeki çürük elmaları temizlemelidir. Yanlış anlaşılma hususuna gelince; örneğin 6-7 yaşındaki çocuk taciz kelimesinin anlamını tam kavrayamadığı için yaşanan bir olayı ailesine yanlış aksettirebilmektedir. Çocuklar arasındaki rekabet veya husumet ya da öğretmene karşı duyulan nefret, iftira olaylarına dönüşebilmektedir. Aslı olmayan bazı söylentiler ve dedikodular zaman içinde taciz söylentilerine evrilebilmektedir. Yanlış anlaşılmaların önüne geçmek için dikkat edilmesi gereken hususları ele alalım. Yönetici, Öğretmen veya personeller neler yapmalı? Yönetici, öğretmen ve diğer personel, öğrencilere yönelik davranışlarına son derece dikkat etmelidirler. 20 yıl önceki öğretmen davranışlarıyla bugünün öğretmen davranışları bir olmamalıdır. Anne baba şefkatiyle de olsa öğrencilere sarılma, öpme,saçını okşama, dizine oturtma gibi davranışlardan kaçınılmalıdır. Bu tür davranışlar artık yanlış anlaşılabilmektedir. Bakışlara dikkat edilmelidir. Ergenlik dönemindeki bir çocuğumuzun bir personelin bakışından rahatsız olması ailenin taciz suçlamasıyla sonuçlanabilmektedir. Sözlere dikkat edilmelidir. Öğrencilerle net ifadelerle konuşulmalıdır. Mecaz anlam taşıyabilecek, öğrencilerce farklı anlamlandırılabilecek sözcükler kullanılmamalıdır. Böyle bir anlaşılmaya mahal verecek durum ortaya çıkarsa hemen cümleler açıklanmalı, yanlış anlamanın önüne geçilmelidir. Yanlış anlaşılmalara mahal verecek şekilde öğrencilerle özel mesajlaşma yoluna gidilmemeli, iletişim sadece ebeveyn üzerinden kurulmalıdır. Okul yöneticileri neler yapmalı? Önlerine gelen iddiayı çok iyi araştırmalıdırlar. Çocuklar arasındaki taciz iddiaları veya bir çalışandan kaynaklı taciz iddiası geldiğinde çocuğun şikayetini hiç bir araştırma yapmadan doğrudan kolluk kuvvetlerine bildirmek doğru değildir. Yapılan araştırmada neticesinde gerekli işlem yapılmalıdır. Veliler neler yapmalı? Ülkemizde “taciz” ve “cinsel taciz” ifadeleri birbirinin yerine kullanılabilmektedir. Çocuğunun saçını çeken öğretmeni, “Çocuğumu taciz etti.” iddiasıyla şikayette bulunmak yanlış anlaşılmalara neden olmaktadır. Öğretmeninin çocuğa bağırmasını sözlü taciz, kulağını çekmesini fiziksel taciz olarak ifade etmek yerine sözlü veya fiziksel şiddet olarak kullanmak daha doğrudur. Kurumda bir durum yaşandığında olay çok ayrıntılı şekilde araştırılmalı, yapılacak yanlış şikayetin masumiyeti anlaşılsa bile bir insanın hayatını karartacağı dikkate alınmalı, ancak cinsel taciz kanaati oluştuğunda gerekli şikayette bulunulmalıdır. Bakanlık Neler Yapmalı? Yönetici, öğretmen, memur, hizmetli tüm okul personeline davranışlarında çok dikkatli olmaları için taciz sayılacak davranışlar nedir, sarkıntılık nedir. bunların adli ve disiplin cezaları nedir? konuya ilişkin hizmet içi eğitimler verilmelidir. Adaylık eğitimi içerisine buna ilişkin konular eklenmelidir. YÖK ile irtibata geçilip daha öğretmen yetiştirme aşamasında üniversitelerde bu konuda gerekli eğitimlerin verilmesi sağlanmalıdır. Doğan CEYLAN
OKULLARDAKİ TACİZ OLAYLARI2096 defa okundu
YORUM YAZ