HANAU (AA) – Almanya’nın Hanau kentinde 19 Şubat 2020’de ırkçı terörist Tobias Rathjen tarafından şehir merkezindeki iki kafeye düzenlenen saldırı sonucu 4’ü Türk, 9 kişinin yaşamını yitirmesinin acısı, tazeliğini koruyor.
Irkçı terör saldırısının ikinci yılı nedeniyle yarın Hanau’da tören ve çeşitli etkinlikler düzenlenecek.
İlk olarak saat 11.00’de mezarlıkta düzenlenecek anma törenine katılım, Kovid-19 önlemleri nedeniyle davetli 80 kişiyle sınırlandırıldı.
Törene Alman Federal İçişleri Bakanı Nancy Faeser, Hessen Başbakanı Volker Bouffier, Hanau Belediye Başkanı Claus Kaminsky’nin yanı sıra Türkiye’yi temsilen Yurtdışında Yaşayan Vatandaşlar ve Eğitim Genel Müdürü Büyükelçi İsmail Hakkı Musa ve Türkiye’nin Frankfurt Başkonsolosu Erdem Tunçer’in katılması bekleniyor.
Saat 14.30’da Heumarkt meydanında “Terör, ırkçılık ve Müslüman Düşmanlığına Karşı Birlikte” temasıyla düzenlenecek gösteride çeşitli konuşmalar yapılacak.
Irkçı terör saldırısının yaşandığı 21.00-22.00 saatlerinde saldırının yapıldığı yerlerde yaşamını yitirenleri temsilen sırayla balonlar uçurulacak.
Şehirdeki camilerde yaşamını yitirenler için dualar edilecek, ırkçılık karşıtı yürüyüşler yapılacak ve ölenlerin anısı için futbol turnuvası gibi etkinlikler düzenlenecek.
– Irkçı terör saldırısı
Hanau kentinde 19 Şubat 2020 gecesi iki kafeye düzenlenen ırkçı terör saldırısında, aralarında 4 Türk’ün de bulunduğu 9 kişi hayatını kaybetmişti.
Özel harekat timinin düzenlediği operasyonda, saldırıyı gerçekleştiren 43 yaşındaki ırkçı terörist Tobias Rathjen ve 72 yaşındaki annesi evlerinde ölü bulunmuştu.
Saldırgan Rathjen’in avcılık belgesi olduğu ve ardında bir mektupla video bıraktığı kaydedilmişti.
Dönemin Başbakanı Angela Merkel saldırıyla ilgili “Irkçılık zehirdir, nefret de zehirdir ve bu zehir toplumumuzda vardır.” ifadelerini kullanmıştı.
Federal Savcılık tarafından Aralık 2021’de yapılan açıklamada, saldırıyla ilgili soruşturma kapsamında başka kişilerin suç ortağı, azmettirici veya yardımcı olduğuna ya da failin bir sırdaşı bulunduğuna dair yeterli delil bulunamadığı gerekçesiyle takipsizlik kararı verildiği bildirilmişti.