BİLECİK (AA) – YAVUZ EMRAH SEVER – Suriye'de devam eden iç savaştan kaçarak Türkiye'ye sığınan Muhammed Luzı Habab, Bilecik'te çalıştığı mermer fabrikasında el işçiliğiyle mermerden yaptığı dekoratif ürünlerle dikkati çekiyor.
Yaklaşık 6 yıl önce Suriye'nin Halep şehrinden ailesiyle Türkiye'ye gelen 29 yaşındaki Habab, 4 yıl önce ağabeyi ve kayınpederiyle ayırköy beldesindeki Organize Sanayi Bölgesi'nde mermer ürünleri üretimi üzerine faaliyet gösteren bir fabrikada işe başladı.
Habab, dede mesleği de olan ve yaklaşık bir asırdır ailesinin geçimini sağladığı meslek sayesinde fabrikada zamanla farklı eserler ortaya koydu. Mermerleri kara kalemle çizen, çekiç ve spiral makinesiyle şekillendiren Habab, tamamı mermerden oluşan, gitar, at ve birçok farklı dekoratif figürü ortaya çıkarıyor.
Habab'ın yaptığı ürünler, fabrika yönetiminin de dikkatini çekince ortaya çıkan ürünler müşterilerin de beğenisine sunuldu.
Babasının çizdiği modelleri mermer bloklara başarıyla uygulayan Habab, ileride kendisine ait bir iş yerinde yeni eserler ortaya koymanın hayalini kuruyor.
Heykeltıraş Mohamed Luzi Habbab, ata mesleği mermercilikle 14 senedir ilgilendiğini vurgulayarak, "Bu işi yaparken çok heyecanlanıyorum. Bir tane parça yapsam tekrar yapmak istiyorum. Bir daha güzelini yapmak istiyorum. Başka bir yerde daha güzel ne varsa onun gibi yapmaya çalışıyorum." diye konuştu.
– "Gitar yaptım, 4-5 saat sürdü"
Ürünleri spiral yardımıyla yaptığını kaydeden Habab, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hepsi el işçiliği. Büyük ve küçük spiral var. Matkap gibi bir makine var, onu kullanıyorum. Gitar yaptım, 4-5 saat sürdü. Elimde malzeme olsa daha güzel çıkartıyorum. Elimdeki malzeme imkanı kadar yaptım."
Habab, ürünleri yaparken 56 yaşındaki babasından zaman zaman fikir aldığını dile getirerek, "Bu işin mimarı babam. Suriye'de kendi yerimiz var. Tabii savaştan dolayı bırakıp buraya geldik. 4 abimle geldim. Suriye'ye dönmek istiyorum ama orada şartlar düzelmezse nasıl döneyim. Buraya geldiğimde sıfırın altındaydım. Burada başladım. Evlendim, 2 tane çocuğum var. Herkesten Allah bin defa razı olsun. Kapınızı açtınız. Burada memnunum. Belki babam dönerse olabilir. Şu an dönmeyi düşünmüyorum." dedi.
– "Burası da ikinci vatan"
Suriye'de yaşananlardan dolayı üzgün olduğunu dile getiren Habbab, "Orası bizim kendi vatanımız ama burası da ikinci vatan oldu. Benim iki tane kızım var. 4 ve 1 yaşlarındalar. Kızlarım için burada yaşıyorum, çalışıyorum. Helal para alıyorum. Çok şükür. Hiç yardım almadım. Hepsini kendim yaptım. Geldim, çalıştım. Araba aldım, her şeyi yavaş yavaş yapıyorum." ifadesini kullandı.
– "Allah razı olsun bu bayrak altında yaşıyorum"
Halep'te hayatını kaybeden çok sayıda akrabası olduğunu ifade eden Habbab, şunları kaydetti:
"2 tane amca oğlumu kaybettim. 1 teyze oğlu, 1 dedemi kaybettim. Çok akraba kaybettik. Türkiye'de yaşamaktan memnunum. Memnun olmasam burada kalmam. Allah razı olsun bu bayrak altında yaşıyorum. Allah bin defa razı olsun. Kendi işimi yapma hayalim var. Kendi işimi yaptığım zaman ihracat yapabilirim."
Mermerle ortaya çıkardığı eserlerin genelde CNC makinesi yapıldığını fakat kendisinin el işçiliği ile bu ürünleri çıkarttığını anlatan Habab, "Yavaş yavaş Allah izin verirse öğreneceğim. Kafamdan her modeli yapabiliyorum. Tabi bu zamana göre oluyor. Önce babam bir resim gibi şablon çiziyor. Bana veriyor. Ben de o şablonları çalışıyorum." ifadesini kullandı.
Mermer ürünleri üreten firmanın İhracat Sorumlusu Ayhan Erol ise Suriyeli çalışanları Habab'ın çok kısa sürede kendilerine uyum sağladığını ifade etti.
– "İnanılmaz derecede becerikliler"
Habab'ın el becerisiyle taşlarına bir katma değer sağladıklarını vurgulayan Erol, "Onların el becerileri sayesinde ürünlerimizi, firmamızı dünyaya tanıtmaya çalışıyoruz. Bu iş onların baba mesleği. Babadan oğula geçmiş. İnşallah oğuldan oğula da geçer. İnanılmaz derecede becerikliler. Açıkçası böyle şeyler beklemiyorduk. Tanıdıkça böyle bir çalışanı bünyemize katmaktan memnunuz." değerlendirmesinde bulundu.