Yenileniyor
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • K.Maraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
--
--
--
--
Son Dakika Haberler

“Gazelhanların piri” Kazancı Bedih'in vefatının üzerinden 18 yıl geçti74 defa okundu

kategorisinde, 20 Oca 2022 - 12:30 tarihinde yayınlandı

– Uzun yıllar okuduğu gazellerle sıra gecelerini tüm ülkede tanıtmayı başaran duayen isim, bir yandan sevdiği kazancılık mesleğine de devam etti

“Gazelhanların piri” Kazancı Bedih'in vefatının üzerinden 18 yıl geçti

İSTANBUL (AA) – FATİH TÜRKYILMAZ – Anadolu'nun yanık sesi, Türk halk müziğinin büyük sanatçısı ve sıra gecelerinin ustası Kazancı Bedih'in vefatının üzerinden 18 yıl geçti.

Asıl adı Bedih Yoluk olan Türk Halk Müziği'nin davudi sesli sanatçısı, 1929'da Çulhacı Halil ile Zemzem Hanım'ın çocuğu olarak Şanlıurfa'da dünyaya geldi. Çocukluğundan itibaren müzikle ilgilenen sanatçı, cümbüş, ut ve tambur çalmayı öğrendi. Kazancılık mesleğini uzun yıllar icra etmesi, yeteneği ve işindeki mahareti dolayısıyla halk arasında "Kazancı Bedih" olarak nam saldı.

Kazancı Bedih, 1948'de askere gitti, 1950'de ise belediyede işçi olarak çalışmaya başladı. Takvimler 1975'i gösterdiğinde emekli olan Bedih, müziğe ilgisi dolayısıyla taziyelerde ve mevlitlerde gazel okumaya başladı.

– Fuzuli ve Nabi gibi divan şairlerinin gazellerini seslendirdi

Usta sanatçı, 1977'den itibaren divan edebiyatının önemli isimlerinden Fuzuli ve Nabi'nin gazellerini etkileyici sesiyle yorumlaması ve bir güfteyi farklı makamlarda icra edebilme yeteneğiyle ün kazandı. Dost meclislerinin kısa sürede sevilen ve aranan kişisi olmayı başaran Kazancı Bedih, gazelin yanı sıra uzun hava ve türkülerle de her yaş grubuna icra ettiği müziği sevdirdi.

Kazancı Bedih'in sesinin tonunu ve okurken takındığı tavrı, aralarında İbrahim Tatlıses, Mahsun Kırmızıgül, Selahattin Alpay ve Mahmut Tuncer'in de bulunduğu birçok sanatçı örnek almaya çalıştı.

– Sıra gecesi geleneğinin ulusal anlamda bilinmesine vesile oldu

Unutulmaz sanatçı, Şanlıurfa'ya özgü "sıra gecesi"ne 1985'ten itibaren okuduğu gazellerle damga vurmayı başardı.

Hemşehrisi İbrahim Tatlıses'in daveti üzerine şov programına katılan Bedih, sıra gecelerinde seslendirilen türküleri okuyarak kente has bu geleneğin ulusal anlamda bilinmesine vesile oldu. Sıra geceleri böylece birçok ulusal televizyon yapımcısı, müzik şirketi ve büyük otelin ilgisini çekti.

Yavuz Turgul'un yönettiği ve Şener Şen'in başrolde oynadığı "Eşkıya" filminin müzikleriyle daha fazla tanınan Bedih, plakçıların ısrarı üzerine 1996'dan sonra çok sayıda plak yaptı.

– "70 yaşından sonra yakaladığım şöhret benim için önemli değil"

Karakteri ve mütevazı kişiliğiyle hemşehrilerinin çok sevdiği sanatçı, 1997'den sonra müzik çevrelerinde "Pir" diye anılmaya başladı.

Kazancı Bedih, 2001'de "Nemrut'un Kızı" adlı şarkıyı Mahsun Kırmızıgül ile yorumladı. Eserin klibi, sanatçının vefatının ardından çekildi.

Duayen isim, uzun yıllar sıra gecelerinde sahne almasına rağmen, bir yandan sevdiği kazancılık mesleğine devam etti.

2000'li yılların başında kariyerinin zirvesine çıkan sanatçı, 2003'te yaptığı basın açıklamasında, "70 yaşından sonra yakaladığım şöhret benim için önemli değil" diyerek, sanat hayatına son verdiğini açıkladı.

Sahnelere veda ettikten bir yıl sonra Kazancı Bedih ve eşi, 19 Ocak 2004'te Şanlıurfa'daki evlerinde uyudukları sırada sobadan sızan karbonmonoksit gazından zehirlenerek hayatını kaybetti.

– "Ustaların adları mutlaka üniversitelerin müzik bölümlerinde yaşatılmalı"

Folklor araştırmacısı Abuzer Akbıyık, bir anma toplantısında yaptığı konuşmada, Kazancı Bedih'in, okuma tavrı ve ses güzelliğiyle kendine özgü bir yapısı olduğunu belirterek, şu ifadeleri kullanmıştı:

"Bu gelenek şu anda Şanlıurfa'da ustalarını kaybetmiş olarak yaşıyor. Artık insanlar bu geleneği kasetlerden öğrenmeye çalışıyor. Gazel geleneğinin okullarda, konservatuvarlarda ve hatta korolarda yaşatılması gerekiyor. Kazancı Bedih gibi önemli ustaların adları mutlaka üniversitelerin müzik bölümlerinde yaşatılmalı."

Babasından devraldığı gazel geleneğini yaşatmaya çalışan sanatçının oğlu Naci Yoluk, babasını "Babam, yüreği sevgi dolu bir insandı. Musikiyi çok severdi. Gününün büyük bölümünü gazeller üzerine kafa yorarak değerlendirirdi." sözleriyle anmıştı.

Haber Editörü : Tüm Yazıları
YORUM YAZ