TBMM (AA) – TBMM Genel Kurulunda, CHP, HDP ve İYİ Parti'nin gündeme ilişkin grup önerileri kabul edilmedi.
Genel Kurulda, gündem dışı konuşmaların ardından partilerin grup önerileri ayrı ayrı ele alındı.
TBMM İdare Amiri ve HDP Gaziantep Milletvekili Mahmut Toğrul, partisinin "kamuya ait yurtlarda ve özel yurtlarda yaşanan sorunlar" konusundaki grup önerisi üzerine yaptığı konuşmada, tıp fakültesi öğrencisi Enes Kara'nın ölümünün, cemaat, tarikat yurtlarında yaşananların çok ciddi şekilde Meclis çatısı altında tartışılmasını ve gerekli önlemlerin alınmasını zorunlu kıldığını savundu.
Toğrul, cemaat ve tarikat yurtlarında pek çok olay yaşandığını iddia ederek, gençlerin en sosyal dönemlerinde sanki bir esir kampında yaşadığını, 05.30'da kaldırıldıklarını, okul dışında kalan zamanlarının cemaatin mantığı doğrultusunda kafalarının yıkandığını öne sürdü.
Yeteri kadar yurt yapmayan, gençleri cemaat yurtlarına mahkum eden iktidarın sorumlu olduğunu savunan Toğrul, kamu yurtlarında da ciddi problemler olduğunu iddia etti. Toğrul, verdikleri önergenin kabul edilmesini istedi.
İYİ Parti Gaziantep Milletvekili İmam Hüseyin Filiz, Enes Kara'nın yaşadığı baskılara ve diğer sorunlara dayanamayarak yaşamına son verdiğini söyledi.
"Bıraktığı videoda dile getirdiği sorunların tamamı gençlerimizin yıllardan beri içinde bulunduğu sorunların özeti gibi." diyen Filiz, gençlerin bazılarının ekonomik sıkıntılardan, bazılarının da ailelerinin baskısıyla bu yurtlara girdiğini savundu.
Öğrencilerin barınma ihtiyaçlarının bizzat devlet tarafından giderilmesi gerektiğini belirten Filiz, "Devlet, tüm öğrencilerimize yetecek kadar yurt yapmalı ve gereken hizmeti vermelidir, devletimiz bu hizmetleri gerçekleştirecek güçtedir. Özel yurtlar çok sıkı bir denetlemeye tabi tutulmalı, gençlerimiz hiçbir grubun, derneğin, cemaatin, vakfın eline bırakılmamalıdır." diye konuştu.
CHP İstanbul Milletvekili Sibel Özdemir, 20 yıldır iktidarda olan AK Parti'nin öğrencilerin anayasal güvencesi olan barınma hakkının gereğini yerine getiremediğini, yurt sorununu çözemediğini iddia etti.
Oluşan boşlukta tarikatların, cemaatlerin, derneklerin yatırımlarını eğitime, öğrenci yurtlarına ve öğrenci evlerine yapmalarına seyirci kalındığını savunan Özdemir, "Bu sayılar artarken devletin denetimi, gözetiminin dışına çıkılmıştır. Yöneticiler, sorumlular, karar vericiler görevlerini yerine getirememiştir. Şüphesiz bir ihmal, göz ardı edilme süreci vardır." dedi.
Meclisin eyleme geçmesi gerektiğini söyleyen Özdemir, bu önerge kabul edilirse gençlerin son dönemdeki umutsuzluğuna son verilebileceğini belirtti.
AK Parti Konya Milletvekili Selman Özboyacı, Enes Kara'nın vefatının çok acı olduğunu, toplumun tamamının bundan etkilendiğini ve herkesin bu üzüntüyü hissettiğini söyledi.
Kara'nın ailesine başsağlığı dileyen Özboyacı, "Bu elim hadiseyi bir gruba, bir inanca mal etmek, bunu genellemek, ideolojik bir hesaplaşma çabasına indirgemek gerçekten yapabileceğimiz en kötü şey olabilir." dedi.
Özboyacı, bu acı olayda bile siyasi rant devşirme ya da bunu bir kesime, toplumun bir grubuna suçlama yöneltme gibi bir çaba içerisine girildiğini belirterek, insanların özellikle sosyal medyada bu olayı istismar etmeye çalıştığını düşündüğünü kaydetti.
Devletin gençlerin yanında olduğunu anlatan Özboyacı, 2002'de yurt sayısı 190 iken şu anda 780'i aştığını, 182 bin yatak kapasitesinin 730 binin üzerine çıktığını söyledi. Bunların yeterli olmadığını, daha fazlasını yapmaları gerektiğini bildiren Özboyacı, vakıf, dernek ve STK'lerin kurduğu yurtların AK Parti'den önce de bulunduğunu belirtti.
Özboyacı, "Böyle bir olay üzerinden milletin değerlerine, milletin İslami hassasiyetlerine kin kusmak pahasına bu olayı kullanan herkesi de şiddetle kınıyorum. Onların zihniyetinin aslında bu ülkenin Müslümanlarıyla bu ülkenin İslami hassasiyetine sahip insanlarıyla hesaplaşmak olduğunu düşünüyorum ve bunun böyle bir olayda çok yanlış olduğunu düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.
HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Enes Kara'nın ailesine ve sevenlerine başsağlığı dileyerek, sosyal medyadan konuyla ilgili, "Gençler, sakın canınıza kıymayın. Canınıza kıyanlara da lanet olsun." dediğini söyledi.
Cemaat ya da özel yurtlarda yaşananların çok vahim olduğu değerlendirmesinde bulunan Beştaş, "Ölüme, istismara sebebiyet veriyor, maalesef tecavüze varan uygulamalar var." diye konuştu.
Beştaş, Türkiye'deki bütün yurtların incelenmesi gerektiğini savunarak, yurtlarla ilgili problemlere TBMM tarafından el atılmasını istedi.
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, AK Parti'nin ışık evlerinden hiç ders almadığını ileri sürerek, "Bu Meclisi bombalayanlar ışık evlerinde yetişti arkadaşlar, ışık evlerinde yetişti." dedi.
Altay, özel, vakıf, cemaat, resmi yurtların mutlaka denetlenmesi, kaçak yurtların da derhal kapatılması gerektiğini ifade ederek, yurtlardaki tacize, tecavüze, ihmal kaynaklı ölümlere sessiz kalındığını ileri sürdü.
AK Parti Grup Başkanvekili Cahit Özkan da Enes Kara'nın ölümünün herkesi üzdüğünü belirterek, bunun milletin acısı olduğunu ifade etti. Özkan, şöyle konuştu:
"Enes Kara'nın ölümü bizim gençlik noktasında yapacağımız çalışmalarda milat olamaz, daha önceden biz miladı yaptık. Çünkü AK Parti iktidara geldiği andan itibaren, özellikle gençlerimizin geleceğe hazırlanmaları için özgürce, ekonomik kaygı gözetmeksizin ilk, orta, yükseköğrenimini tamamlayabilmeleri ve yüksek lisans, doktora çalışmalarını yapabilmeleri için tüm bu alanda özgürlüklerini ekonomik desteklerimizle artırdık. Son yirmi yıllık süre zarfında 12 kat artmış olan yükseköğrenim yurt sayısı doğrudan Enes Kara evladımızın yaşadığı o acılar yaşanmasın diye yapılmış çalışmalardır."
Özkan, bugüne kadar yaşanan tüm acılardan ders çıkartarak, acılar yaşanmasın, gençler dünya gençleriyle rekabet edebilsin diye sayısız reformları hayata geçirdiklerini belirtti.
Engin Altay, 20 yıllık dönemin sonunda yurt yapıldığını ama eksik olduğunu, bugün hücre evi gibi çalışan kaçak yurtlar bulunduğunu ileri sürdü.
Cahit Özkan, Altay'ın "FETÖ'nün ışık evlerinden AK Parti ders çıkarmamış." dediğini anımsatarak, "Ben de soruyorum: Yahu yıllarca bu evlerde kalıp AK Parti'den önce kırk yıldan beri devlete sızanları KHK ile biz attıktan sonra siz 'geri getireceğiz' demiyor musunuz? FETÖ'yle bütün ihraç edilenleri "Yeniden devlete alarak milletin ve devletin başına bela yapacağız." diyen siz değil misiniz? Utanın biraz!" diye konuştu.
Altay, KHK meselesinde söylediklerinin sonuna kadar arkasında olduğunu dile getirerek, "Siz zanla, fişle KHK ile işinden alacaksınız, hiçbir mahkeme o kişiye ceza vermeyecek, hatta kovuşturmaya yer bulmayacak ama siz onu ekmeğinden etmiş olacaksınız. Ne uğruna? FETÖ ile mücadele uğruna." karşılığını verdi.
Beştaş da KHK'lilerin ihracını savunmanın hukuku reddetmek olduğunu, bugün olmazsa yarın AİHM'den bu kararların döneceğini ileri sürdü.
Tartışmanın büyümesi üzerine Meclis Başkanvekili Nimetullah Erdoğmuş birleşime ara verdi.
Aradan sonra yapılan oylamada HDP'nin önerisi reddedildi. Genel Kurul'da, İYİ Parti'nin "fırıncı esnafının sorunları" ve CHP'nin "servis esnafının sorunları" ile ilgili grup önerileri de kabul edilmedi.
Daha sonra memur ve emekliye ek zammı da içeren Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı KHK'de Değişiklik Yapan Kanun Teklifi'nin ikinci bölümü üzerindeki görüşmelere geçildi.