TBMM (AA) – TBMM Genel Kurulunda, Tarım ve Orman Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı ile bağlı ve ilgili kuruluşların 2022 yılı bütçelerinin görüşmeleri sürüyor.
Bütçeler üzerinde MHP Grubu adına söz alan İzmir Milletvekili Hasan Kalyoncu, geçiş dönemi şartlarında iklimdeki belirsiz değişimlerin, tarım üretiminde ekim ve hasat zamanlarında kaymaya, meyvecilik açısından verim düşüklüğüne yol açtığını ifade etti.
Ayrıca gelecekte, hayvancılıkta kullanılan yem bitkilerinde sorunların yaşanacağını dile getiren Kalyoncu, “Tahıl depolarının artırılması, doldurulması ve olası durumlara hazırlıklı olunması gerekmektedir.” dedi.
Bugün Tarım ve Orman Bakanlığının, Toprak Mahsulleri Ofisinin, bu konuda gerekeni yaptığını belirten Kalyoncu, ayrıca soğuk zincire önem verilerek soğuk hava depolarının çoğaltılması ve geliştirilmesi gerektiğini söyledi.
Ülkenin gıda ihtiyacını karşılayacak depoların oluşturulmasının “ulusal güvenlik açısından da değerlendirilmesi” gerektiğini vurgulayan Kalyoncu, “Seracılıkta gerekli önlemlerin alınması, iptidai şartlarda kurulan ve hava olaylarına dayanaksız seraların sağlamlaştırılması da tarım ürünleri açısından büyük önem taşımaktadır. Kuraklığın yoğun hissedileceği alanlarda kuru tarıma ağırlık verilmelidir. Konya kapalı havzası gibi alanlarda sulu tarımdan vazgeçilmeli ve alternatif ürünler yer altı suları tükenmeden devreye sokulmalıdır.” değerlendirmesinde bulundu.
MHP Adana Milletvekili Muharrem Varlı, bu yıl narenciye ve özellikle limon üreticilerinin çok ciddi kayıplarının olduğunu, Bakanlığın bunu dikkate alarak bir an önce çiftçilere katkı sağlayacağına inandığını ifade etti.
Buğdayın gerçekten stratejik bir ürün, pandemi sürecinde gıda sektörünün de her şeyden önemli olduğunun görüldüğünü anlatan Varlı, “İnsanlar evlerinde kapalı kaldığı zaman icabında otomobilini kullanmayabiliyor ya da lüks dediğimiz başka araçları, gereçleri kullanmayabiliyor ama mutlaka yemesi ve içmesi lazım. Bunun için de buğday önemli stratejik bir ürün.” diye konuştu.
Türkiye’nin şu anda buğday ihtiyacının 22-23 milyon ton olduğunu, geçen yıl 4 milyon ton gibi buğdayın dışarıdan ithal edildiğini aktaran Varlı, “Buğdayı çiftçimize mutlaka ektirmemiz lazım. Ektirebilmek için de desteklemesini artırmamız lazım. Çünkü gübre fiyatları dolara bağlı olarak çok ciddi arttı.” dedi.
– “Etkili bir reformu hayata geçirmek durumundayız”
MHP Tokat Milletvekili Yücel Bulut, Türkiye’de sadece yargı teşkilatının değil, tüm bürokrasinin “yetersiz uygulayıcı” sorununa ortak bir akılla çözüm üretilmesi gerektiğini dile getirdi.
Vatandaşın temel beklentisi; hakkının, adil ve tarafsızlığından, yetkinliğinden şüphe duyulmayan kadroların eliyle temin ve tesisinin önünün açılması olduğunu dile getirdi. Bulut, şunları kaydetti:
“Türkiye’de yargı teşkilatının birincil ve öncelikli sorunu mevzuat sorunu değil nitelikli uygulayıcı sorunudur; uzun süren yargılamaların vatandaşın ciddi hak kayıplarına sebebiyet verecek kadar şirazesinden çıkmış olmasıdır. Dolayısıyla ortaya bir cesaret koyarak revizyon değil etkili bir reformu hayata geçirmek durumundayız. Cumhuriyet tarihi boyunca tartışılan, yaklaşık yüz yıllık bir arka planı olan ve en nihayetinde de siyasi iktidar tarafından bu haklı talepleri dikkate alarak hayata geçirilen, geçirilmiş olan bölge adliye mahkemeleri ve istinaf mahkemelerinin hep birlikte mercek altına alınması lazım. İstinaf mahkemelerinin kanunu çok iyi niyetli bir şekilde, yıllarca akademik çerçevede tartışılmış olmasından dolayı Yargıtayın iş yükünü bir nebze düşüreceği inancıyla ve yargılamaları hızlandıracağı düşüncesiyle hayatımıza girdi ancak bugün fiilen uygulamada bölge adliye mahkemeleri ve istinaf mahkemeleri bu neticeyi vermedi. Yaklaşık beş yıl süren Yargıtay aşamasıyla beraber beş yıl, altı yıl süren yargı dosyalarının üzerine bir üç yıl daha eklenmesine sebebiyet verdi.
Yargı reformu kapsamına bölge adliye mahkemelerinin ve istinaf mahkemelerinin alınması, gerek görülürse doktrinde yıllarca her siyasi iktidara dayatılan ve bir müjde gibi, bir köklü çözüm önerisi gibi sunulan ama o neticeyi vermeyen istinaf mahkemelerinin derhal kaldırılması da dahil olmak üzere tüm çözüm önerilerinin düşünülmesi lazım. İstinaf mahkemeleri bir yandan yargı sürecini uzatırken diğer yandan da nitelikli yargıçlarımızın, hakimlerimizin ve savcılarımızın ilk derece mahkemelerinden çekilerek bölge adliye mahkemelerinde görevlendirilmesi gibi fiili bir sonuç doğurdu ve kürsüler maalesef ki tecrübesiz hakim ve savcılarımızın adeta stajını tamamladıkları birer mevzi ve mertebe haline geldi. Dolayısıyla istinaf mahkemeleri 2022 yılının Türkiye’de yargı konusundaki en önemli gündemi olması gerekiyor.”
– “Sivil tabiplerin karşılaması mümkün değil”
MHP Bursa Milletvekili Hidayet Vahapoğlu, çağın tüm gelişmişliğine ve teknolojinin yaygınlaşmasına rağmen insan faktörünün her zaman önemini koruduğunu belirtti.
TSK’nın, deniz, hava, kara unsurlarıyla daima güçlü ve caydırıcı olması gerektiğini ifade eden Vahapoğlu, “Bugün verildiği gibi, gelecekte de TSK, arkasında kararlı bir siyasi otoritenin varlığını sürekli olarak hissetmelidir.” dedi.
Askerliğin özel bir meslek, bir hayat felsefisi ve tarzı olduğunu vurgulayan Vahapoğlu, “Bu mesleğin gerektirdiği nitelikler ve psikolojik özelikler ancak askeri okullarda, askerliği özümsemiş askeri öğretmenler ve eğitmenler vasıtasıyla kazanılabilir. Bu hususun dikkate alınarak kapatılan askeri liselerin yeniden açılması gerekmektedir.” diye konuştu.
Dünyadaki tüm orduların, sahip olduğu askeri tababet esaslarına göre eğitim almış askeri doktorları ve askeri hastaneleri olduğunu belirten Vahapoğlu, “Bu durum, İsviçre gibi tarafsızlığı dünyaca kabul edilmiş devletler için de geçerlidir. Her bir branşta uygulanacak askeri cerrahiyi ve askerin temel ihtiyaçlarından olan askeri psikiyatriyi sivil tabiplerin karşılaması mümkün değildir. ‘Bunu sivil hastane ve doktorlarla karşılarız ya da biz yaparız’ diye ortaya çıkanlara itibar edilmemelidir.” değerlendirmesini yaptı.
Öte yandan TBMM Başkanvekili Celal Adan, oturumun başında, Pençe Yıldırım operasyon bölgesinde ve İdlib’de şehit olan askerlere Allah’tan rahmet, ailelerine, millete ve Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın şahsında tüm silahlı kuvvetleri mensuplarına başsağlığı ve sabır diledi.