ANKARA (AA) – Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, "Özgürlük, adalet ve toplumsal barış gibi hepimizin üzerine titrediği toplumun temelleri, iyi işleyen bir yargı sistemi ile korunabilir." dedi.
Akarca, Yargıtayda düzenlenen Yargıtayın Kurumsal Kapasitesinin Güçlendirilmesi Avrupa Birliği-Avrupa Konseyi Ortak Projesi kapsamındaki Temyiz Mahkemelerinin Uluslararası Hukuki Çerçevesi Çalıştayı'nda konuştu.
Çalıştayın sadece Türk yargısına değil, küresel yargıya da önemli katkılar sağlayacağına inandığını dile getiren Akarca, hukukçuların daha fazla bir araya gelerek adalet idealine doğru güvenle ilerlemenin çarelerini araması gerektiğini ifade etti.
Akarca, "Özgürlük, adalet ve toplumsal barış gibi hepimizin üzerine titrediği toplumun temelleri, iyi işleyen bir yargı sistemi ile korunabilir. İfa ettiğimiz vazifenin, içinde yaşadığımız toplum için yaşamsal önemi, bizi özverili çalışmaya yönelten en önemli motivasyondur." diye konuştu.
Uluslararası belgelerde, çağdaş toplumun adalete ilişkin beklentilerinin karşılanması konusunda yüksek mahkemelerin açıklık ve duyarlılık göstermelerinin öneminin vurgulandığını aktaran Akarca, "Bu nedenle yüksek mahkemeler, adaletin genel işleyişine ilişkin en doğru ve zengin bilgilere sahip olup, en isabetli gözlemleri yapabilecek konumdadırlar. Edindikleri bu bilgileri ve yargının genel işleyişine ilişkin çözüm önerilerini tüm adalet aktörleri ve toplumla paylaşarak, adalet politikalarına katkı sağlamalıdırlar." dedi.
Başkan Akarca, uluslararası alandaki gelişmelerin, yargı sisteminin etkin, verimli ve makul sürede işlev gösterebilmesinin gün geçtikçe artan önemini ortaya koyduğunu vurguladı.
Akarca, temyiz mahkemelerinin görevinin, sadece verilen kararların hukuka uygunluğunu incelemekle sınırlı olmadığını, hukuki güvenliğin ve öngörülebilirliğin sağlanması, bu yolla gereksiz dava açılmasının veya kanun yoluna başvuruların önlenmesi, adli kalitenin yükseltilmesi, halkın yargıya duyduğu güvenin artırılması gibi görevleri de bulunduğunu anlattı.
Temyiz mahkemelerinin modern dünyanın yüklediği sorumlulukları yerine getirebilecek teknik ve fiziki altyapıya sahip olması gerektiğini de belirten Mehmet Akarca, yakın tarihe kadar temyiz mahkemelerine özgü uluslararası bir hukuki çerçevenin bulunmadığını kaydetti.
Bu konunun, mahkemeler, yargı sistemi veya adalete ilişkin uluslararası metinlerde farklı yönlerden ele alındığını aktaran Akarca, "Çeşitli uluslararası metinlerde dağınık şekilde bazı standartlar bulunmakta ise de bütünsel ve sistematik bir şekilde münhasıran temyiz mahkemelerine ilişkin bir hukuki çerçeveye ihtiyaç duyulduğu açıkça ortadadır." değerlendirmesinde bulundu.
Konuyla ilgili 2 Eylül'de Yargıtayda "Temyiz Mahkemelerinin Mükemmeliyet İlkeleri" sempozyumu düzenlendiğini hatırlatan Akarca, "Yüksek mahkemelerin ve ülke başsavcılıklarının hiçbir ayrımcılık yapmaksızın, insan haklarına ve temel özgürlüklere saygıyı artırma konusunda uluslararası iş birliğini sağlama çabasının bir sonucu olarak tespit edilen bu ilkeler, kısa sürede yaygınlaşmış ve küresel yargı için de önemli bir referans kaynağı olmuştur." dedi.
Yargıtay Başkanı Akarca, çalıştayda ele alınacak başlıkların çoğunun, Temyiz Mahkemelerinde Mükemmeliyet İlkeleri Sempozyumu'nun içeriğiyle örtüştüğünü aktardı.
Yargıtayın son yıllarda çok önemli yapısal reformlar gerçekleştirdiğini bildiren Akarca, "Bu yenilenme ve dünyadaki temyiz mahkemeleri arasında en iyi uygulama örneklerini geliştirme çabası gün geçtikçe ivme kazanarak devam etmektedir." diye konuştu.
Yargıtay tarafından yürütülen reform çalışmalarının, etik, şeffaflık ve adli kalite olmak üzere üç ana sütun üzerine inşa edildiğini anlatan Akarca, yargı etiğinin öneminin gün geçtikte daha iyi anlaşıldığını, bu kapsamda 2017'de Yargıtayın yüksek uluslararası standartları yansıtan bir yargı etiği sistemi geliştirdiğini hatırlattı.
Hukukun üstünlüğü ile yargının görevine duyulan saygıyı artırmanın etik değerler ile temel hakların nesiller boyunca anlaşılmasına bağlı olduğunu söyleyen Akarca, bu nedenle Yargıtayın, yargı etiği derslerinin hukuk fakültelerinde yaygınlaştırılmasına öncülük ettiğini dile getirdi.
Mehmet Akarca, yargıda şeffaflık konusunda da Yargıtayın öncülüğünde İstanbul Bildirgesi'nin geliştirildiğini, bunun 2019'da Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal Konsey'de kabul edildiğini vurguladı.
Adli kalitenin yükseltilmesi için yapılması gereken en öncelikli işlerden birinin ölçme ve değerlendirme araçlarının uygulanması olduğuna işaret eden Akarca, Yargıtayın topluma sunduğu adli hizmetin kalitesini artırmak amacıyla son yıllarda etkili mahkeme araçlarını geliştirdiğini, şeffaflık ve topluma karşı hesap verebilirlik bakımından da ilerleme sağlandığını söyledi.
Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, gerekçeli kararlarının yazımına ilişkin geliştirme çalışmaları devam eden rehberi de gelecek yılın başından itibaren uygulamaya geçirmeyi planladıklarını bildirdi.
Çalıştayın açılışına, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, Yargıtay Genel Sekreteri Fevzi Yıldırım, Avrupa Konseyi Ankara Program Ofisi Başkanı Cristian Urse ve yargı mensupları katıldı.