SAKARYA (AA) – Yunus Emre Enstitüsü (YEE) Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş, Yunus Emre'nin, Kur'an-ı Kerim'i bir nevi Türkçe'ye çevirdiğini söyledi.
Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Türk Dünyası Uygulama ve Araştırma Merkezi (TÜRKMER) tarafından çevrim içi düzenlenen Yunus Emre ve Türkçe Yılı Konferansı'na katılan Ateş,Yunus Emre'nin çok yanlış tanındığını ifade etti.
Yunus Emre'nin sadece bir eylemci, bir pasifist değil, dönemin tüm kurallarına karşı çıkan biri olduğunu belirten Ateş, "Bizde bugün Yunus Emre'nin tabiri caizse çok uysal veya saf olduğuna dair bir anlayış var ama böyle değil. Bunun için çalışmalar yapıyoruz, çeşitli yayınlar yapıyoruz." dedi.
– "Söyledikleri Kur'an'ın ve hadislerin Türkçesidir"
Şeref Ateş, Yunus Emre'nin dünün, bugünün ve yarının şairi olduğunu ifade etti.
"Yunus Kur'an'ın Türkçesidir, bu sözler Yunus'tandır ama asıl kitaptandır." diyen Ateş, şöyle devam etti:
"Dolayısıyla Yunus'un her sözüne böyle bakmak lazım. Kur'an'ın üslubu buyurgandır çünkü Allah kitabıdır; kural belirler. Önemli olan bu kitabı kültür haline getirmenizdir. Dolayısıyla Yunus, Kur'an-ı bir nevi Türkçe'ye çevirmiştir. Bu sayede çiftçisi, çobanı Kur'an-ı söyler olmuştur, onu halk diline indirmiştir. Yaşadığı dönemin insanları Osmanlı'yı kurmuş, kurulmasını sağlayan toplum altyapısı oluşmuştur. Yunus Emre bu ayettir, bu hadistir diye ayırmamış, bunları halka indirgemiştir."
Prof. Dr. Ateş, "Yunus Emre'nin pasif ve uysal olduğuna dair anlayışın yanlış olduğunu söylemiştim çünkü bize aktarılan Yunus, sadece uzak bir hayat, uzak yaşıyormuş gibi anlatılıyor. Oysaki öyle bir insan değil halkla iç içe olmuş, Azerbaycan'dan muhtemelen Rumeli'ye kadar gitmiş, hiç durağan olmamış bir insan. Bununla birlikte de nefsi emmareden nefsi mutmaine geçen, nefis terbiyesi yapan bir Yunus var, içsel gelişimini de bir taraftan yaşıyor." diye konuştu.
SAÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Savaşan da Yunus Emre Enstitüsünün pek çok güzel işe imza attığını söyledi.
Yunus Emre'nin vefatının 700'üncü yılı dolayısıyla bu yılın ona ve Türk diline adanmasının önemli olduğunu dile getiren Savaşan, "Türkçe'nin dünya dili olarak yeniden ihya edilmesi güzel bir hedef. İnşallah bu çabalar karşılığını bulacaktır. TÜRKMER'in yaptığı çalışmalar sosyal alandaki birçok boşluğu dolduruyor. Üniversitemiz bünyesindeki araştırma merkezlerinin öğrencilere ulaşma ve akademik faaliyetlere ciddi katkılar sunduğunu düşünüyorum, hepsine müteşekkirim." ifadelerini kullandı.