ZONGULDAK (AA) – Zonguldak'ın kurtuluşunun 100. yıl dönümü ve Uzun Mehmet'i Anma Günü nedeniyle çeşitli etkinlikler düzenlendi.
Valilik önünde düzenlenen tören, Atatürk Anıtı'na çelenk sunulması, saygı duruşunda bulunulması, İstiklal Marşı'nın okunması ve göndere Türk bayrağının çekilmesiyle başladı.
Törende konuşan Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan, alın terinin, emeğin, birlik ve beraberliğin şehri Zonguldak'ın, Türk sanayisine uzun yıllar yön vererek lokomotif görevi üstlendiğini söyledi.
Kentin ekonomisiyle yüz binlerce insana ekmek kapısı, şimdi de enerji üssü olma vasfıyla tüm ülkeye güç vermeye hazır bir şehir olduğunu vurgulayan Alan, "Türkiye'nin en büyük limanlarından birisi olan Filyos Limanı, yılda 25 milyon tonluk kapasitesiyle ihracatımıza önemli katkı sağlayacak, bölgemizi kalkındırarak ekonomiye ve istihdama yol açarak tüm dünyaya açılma şansımızı Zonguldak'tan yakalama imkanı verecektir." dedi.
Konuşmanın ardından şiir okundu, öğrenciler çeşitli gösteriler sundu.
– Uzun Mehmet'i Anma Töreni
Kentte Uzun Mehmet'i Anma Günü dolayısıyla tören de yapıldı.
Törende sahil yolundaki Uzun Mehmet Anıtı'na çelenk bırakıldı, saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu.
Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Genel Müdürü Vekili Muharrem Kiraz, yaptığı konuşmada, tüm sektörlerde alternatif ürünler kullanılabilmesine rağmen demir çelik üretiminde taşkömürünün vazgeçilmez bir hammadde olarak kullanılmaya devam edeceğini söyledi.
Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Hakan Yeşil de kentte ve ülkede yerli ve milli üretimi artırmanın yollarının arandığını, her şart altında fedakarca üretmeye devam ettiklerini kaydetti.
– Uzun Mehmet'in öyküsü
Uzun Mehmet ve kömürün bulunuşuyla ilgili öykü, 1820-1829 yıllarında geçiyor.
Öyküde, Uzun Mehmet'in hikayesi şöyle anlatılıyor:
"Uzun Mehmet, Ereğli'ye bağlı Kestaneci köyündendir. 1820'li yıllarda Ereğli'nin belli başlı ailelerinden Karamahmutzadeler sülalesinden olduğu bilinir. Uzun Mehmet, askerliğini bahriye eri olarak yapmıştır. Terhis olurken kendisine subayları tarafından kömür numunesi gösterilmiş ve memleketine dönünce siyah taşlardan araması istenmiştir.
Uzun Mehmet, bir gün Neyren köyü civarındaki değirmene gider. Hasat sonu olduğu için değirmen tamamen doludur. Uzun Mehmet, dere kenarında dolaştığı sırada siyah taşlar bulur. Bir anda askerde kendisine gösterilen siyah taş (yanan taş) aklına gelir.
Bunlardan biraz toplayarak değirmende yanan ocağa atar. Taşların yandığını görünce çok sevinir. Ertesi gün aynı yere gizlice giderek daha geniş arama yapar. Bazı yerleri kazan Uzun Mehmet, çuvala koyduğu kömür numunelerini İstanbul'a götürür. Padişah II. Mahmut, kömürün bulunuşuna sevinerek, Uzun Mehmet'i 50 altınla ödüllendirir. Böylece kömürün bulunuşu 8 Kasım 1829 olarak tarihe geçer.
Dönemin Ereğli Ayanı Hacı İsmail Ağa, Uzun Mehmet'in kömürü bulmasını hazmedemez. İstanbul'a Fen Heyeti'ne gitmek için yola çıkan Uzun Mehmet'i Leblebici Hanı'nda öldürtür."