TBMM (AA) – CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Eskiden bir kişi çalışıp bütün aileye bakardı, şimdi 83 milyon çalışıyoruz, saraya ve Londra’daki bir avuç tefeciye bakıyoruz.” dedi.
Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, Türkiye’nin, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Bir kişinin, bir gece yarısı, “Ben kadınlara verilen hakkı geri alıyorum.” dediğini savunan Kılıçdaroğlu, “Neye göre, Anayasa’ya, hukuka, ahlaka, adalete göre mi? Hayır. ‘Ben zorbayım, despotum, istediğim kişiye hak veririm, istediğimden alırım’ diyor. Böyle bir anlayış, Ortaçağ’da bile yok.” diye konuştu.
En çok itiraz etmesi gereken kişinin TBMM Başkanı olduğunu, milletin iradesinin gasbedildiğini öne süren Kılıçdaroğlu, “Koltuğunu zorbalıkla koruyanların sonu kötü olur. Bu millet, özellikle de kadınların oylarıyla o zorbayı oradan demokratik yollarla aşağıya indirecektir. Kimse kadınların önünde takoz olmayacak.” ifadesini kullandı.
Kılıçdaroğlu, bir kişinin gelip bir gece yarısı, “Hakkınızı elinizden aldım” dediğini, destekçisinden de “tık” çıkmadığını söyledi.
– “Bir ekonomi var bir de erdonomi var”
“İzlenen ekonomi politikası, dünyada alay konusu.” diyen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
“Bir ekonomi var bir de erdonomi var. Erdonomi ne demek; 128 milyar doları birilerine vermek; ekonomiden bihaber olmak; istediği adamı istediği yere getirmek, istediği zaman görevden almak; evlerde tencerenin kaynamaması, işi olanın işinden olması demek. Hep birlikte bu sorunu aşacağız. Ne yaparsa yapsın, bilimin kuralları neyse, o kurallara uygun devleti yöneteceğiz. Ekonomiyi de o kurallara uygun yöneteceğiz. Herkes sabahı değil, 20-30 yıl sonrasını bilecek. Çiftçi bu yıl ektiği ürünü seneye kaça satacağını bilecek. Her şey planlı, programlı olacak. Cuma günü 450 milyon dolar kime satıldı? Kim vurgun yaptı, açıklanır mı, açıklanamaz.
Eskiden bir kişi çalışıp bütün aileye bakardı, şimdi 83 milyon çalışıyoruz, saraya ve Londra’daki bir avuç tefeciye bakıyoruz. Ancak kimse umutsuzluğa kapılmasın. Biz, bu ülkeye umudu, huzuru getireceğiz, barışı sağlayacağız, kadına şiddeti önleyeceğiz. Herkesin huzur içerisinde yaşamasını, her evde tencerenin kaynamasını sağlayacağız. İşsizlik belasını bu topraklarda bitireceğiz.”
Derin buhrandan kısa sürede nasıl çıkılacağını anlatmak istediğini dile getiren Kılıçdaroğlu, yaşanan sorunun bir güven sorunu olduğunu, öncelikle güvenin inşa edilmesi gerektiğini belirtti.
– Önerilerini 9 maddede sıraladı
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, 9 maddede öneriler getireceğini bildirerek, sözlerini öyle sürdürdü:
“Erdoğan’ın, ‘Ben ciddi bir, israfa son paketi açıklayacağım’ diyerek, milletin önüne çıkması lazım. ’13 uçağım var, ikisini tuttum diğerlerini satıyorum; araba saltanatına son veriyorum; Kanal İstanbul gibi ucube projeleri yapmayacağım’ diyecek. Zorunlu olmadıkça temsil törenleri olmayacak. Kamu mali yönetimi ve bütçe birliğinin sağlanması lazım. Bütçe ve mali disiplini sağlayacak. Erdoğan’ın, ‘Bağımsız kurumlara asla siyasi müdahale yapmayacağım’ diye net açıklama yapması lazım. Bunun için önce Merkez Bankası Başkanı’nı ve Para Politika Kurulunu hemen görevden alması lazım. Oraya mümkünse Merkez Bankası içinden, hem içeride hem dışarıda saygınlığı olan birini getirip başkan yapması lazım. Merkez Bankası Başkanı, 5 yıl süreyle görevde kalacak. Kimse siyasi müdahalede bulunmayacak. BDDK’daki siyasileri geri çekecek. Oralar, siyasilerin arpalığı değil. Son 4 yılda, 5 Merkez Bankası Başkanı değişti. Devlet böyle mi yönetilir? Devleti, ekonomiyi perişan ettiler. Yeni gelen Merkez Bankası Başkanı, 128 milyar doların kimlere satıldığının araştırmasını yapacak ve kamuoyunu bilgilendirecek. Rivayet olunur ki; görevden alınan Merkez Bankası Başkanı ‘128 milyar doları kimlere peşkeş çektiniz?’ diye sormuş, sen misin bunu soran, görevden alınmış.
Hemen Ekonomik ve Sosyal Konseyi toplayacaksın. Herkes şikayetçi. Şikayet edenleri topla, çözümü beraber üretin. Döviz garantili işler var. Herkes fedakarlık yapıyor, dövizle ihale alanlar niye fedakarlık yapmıyor? Hakkaniyet ölçüsünde bütün taahhütleri Türk lirasına çevireceksiniz. Mücbir sebep. İstanbul Havalimanı’nı yapanların 18 milyar liralık iki yılık kirasını sildiler. Asıl fedakarlığı bunların yapması lazım. Esnafa gelince sesiniz yok. Tahsili gecikmiş alacaklar var. Dünyanın kredisini çekmişler kamu bankalarından. Bunlar para babaları. Zaman geliyor borcunu öde, ‘Ödemem’ diyor. ‘Parayı niye ödemiyorsunuz?’ diyemiyorlar. Erdoğan, salgının en çok etkilediği kesimler için toplumsal dayanışma programını açıklamak zorundadır. Kısa vadeli istihdam olanağının sağlanması lazım. Öğretmen, sağlık, engelli, güvenlik kadrolarına atama yapılması gerekir.”
Kemal Kılıçdaroğlu, ihvan politikasından vazgeçilmesi, “Yurtta barış ve dünyada barış” eksenli bir dış politikanın oturtulması gerektiğini ifade etti.
Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın, bir süre önce “Kovid 19’da yaşanan aksaklıklardan sorumlu ben değilim” demek için, “Tıp mensubu değilim, alanım ekonomi, ben ekonomistim” ifadesini kullandığını anımsattı.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, “Ekonominin geldiği yer malum. Allah yüzümüze bakmış, doktor değil. Doktor olsa memlekette yaşayacak kişi kalmayacak.” dedi.
Bu arada grup toplantısında, karşılıksız çek mağduru olduğunu söyleyen bir grup vatandaş da yer aldı.
Kılıçdaroğlu, konuşmasının ardından, TBMM Şeref Holünde açılan “Meclis Özel Kütahya Koleksiyonu-Nida Olçar Sergisi”ni gezdi ve Olçar’dan bilgi aldı.
(Bitti)