NUR SULTAN (AA) – Kazakistan, Sovyetler Birliği yönetiminin varlığını sürdürdüğü döneme rağmen ilk uluslararası anlaşmasına 15 Mart 1991’de Türkiye ile imza attı.
Türkiye’nin 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal, 30 yıl önce bugün başlayan iki günlük resmi ziyareti ile, bağımsız Kazakistan’a en üst düzeyde giden ilk yabancı lider olarak kayıtlara geçti.
Kazakistan Dışişleri Bakanlığı, söz konusu ziyaretin 30. yıl dönümü münasebetiyle arşiv fotoğraflarının yanı sıra iki ülke arasında yapılan anlaşmalarla ilgili bilgi notlarını ve ziyaretle ilgili yerel basında çıkan haberleri paylaştı.
Özal ve dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Kurtcebe Alptemoçin, Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek, Türkiye’nin Sovyetler Birliği Büyükelçisi Volkan Vural’dan oluşan resmi heyet, Kazakistan’ın ilk Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’in daveti üzerine ülkenin o zamanki başkenti Almatı’ya geldi.
İki günlük ziyaret çerçevesinde, Özal ile Nazarbayev, kardeş ülkeler arasında ticaret, ekonomi, bilim, teknoloji, kültür alanlarında iş birliği konularını görüştü. Liderler özellikle, Kazakistan’da piyasa ekonomisine geçiş sürecinde Türk deneyiminin kullanılması ve makine mühendisliği, hafif sanayi ve madencilikte ortak tesislerin kurulmasının perspektiflerini ele aldı.
Görüşmede iki ülke arasında kültürel bağların genişletilmesine, sanatçı ve aydınlar arasında düzenli toplantıların gerçekleştirilmesine ve kardeş halklar arasında yakın bağların kurulmasına da özel önem gösterildi.
– Kazakistan’ın ilk uluslararası anlaşması
Ziyaretin ikinci günü, Nazarbayev ile Özal arasındaki müzakereler Almatı’daki Dostluk Evi’nde devam etti. Söz konusu müzakere sonucunda ise iki ülke arasındaki ilişkilerin temelini oluşturan tarihi bir anlaşmaya imza atıldı.
15 Mart 1991’de “Kazak Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti ile Türkiye Cumhuriyeti Arasında İşbirliği Anlaşması” imzalandı. Özal ile Nazarbayev arasında imzalanan anlaşma, Kazakistan’ın Sovyetler Birliği yönetimine rağmen yaptığı ilk uluslararası anlaşması olarak tarihe geçti.
11 maddeden oluşan anlaşmada, ortak kültürü, dili, manevi mirası ve gelenekleri paylaşan halklar arasında siyasi, ticari, ekonomik, bilimsel ve teknik, kültürel ve insani alanlarda uzun vadeli iş birliğini daha da genişletme ve derinleştirme arzusu ifade edildi.
Taraflar, Kazak ve Türk firmaları arasında doğrudan temas ve ticari ilişkilerin artması için gerekli koşulların sağlanması, iki ülke arasında hava yolu bağlantısının kurulması ve telekomünikasyon alanında iş birliğinin artırılması, karşılıklı konsolosluk misyonların açılması gibi hususlarda anlaşmaya vardı.
– “Anlaşma Sovyetler Birliği yönetiminin hoşuna gitmedi”
Kazakistan’ın o dönemki Dışişleri Bakanı ve Özel Yetkili Büyükelçisi Akmaral Arıstanbekova, söz konusu ziyaretin 30. yıl dönümü dolayısıyla Egemen Kazakistan gazetesine yazdığı makalede, “Bizim (Kazakistan ile Türkiye) kapsamlı bir iş birliği anlaşması imzalama niyetimiz, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği Dışişleri Bakanlığının hoşuna gitmedi. Bakanlık temsilcisi bizim böyle bir hakkımız olmadığını söyledi. Ben, bunun Kazak Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nın kararı olduğunu ve Devlet Egemenliği Bildirgesi’nin 14. maddesi uyarınca buna hakkımız olduğunu belirttim.” ifadesini kullandı.
Nazarbayev, Özal’ın daveti üzerine aynı yıl eylül ayında Türkiye’ye ziyaret gerçekleştirdi ve iki ülke arasında Mutabakat Muhtırası imzalandı. Belgede İş Konseyi kurma, ulaşım, hava, telekomünikasyon, kredi, ticaret, Kazakistan’dan Türkiye’ye doğal gaz tedariki, ekonomik iş birliği, turizm ve spor, eğitim ve teknoloji alanlarında iş birliği geliştirme niyetleri belirtildi.
30 yıl önce Özal ile Nazarbayev’in Sovyetler Birliği yönetimine rağmen yaptığı karşılıklı ziyaretler, Kazakistan ile Türkiye arasındaki verimli iş birliğinin sağlam temelini oluşturmasıyla öne çıkıyor.