İSTANBUL (AA) – İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, kentte, Silivri depremine kadar 2 bin 900 adet olan toplanma alanı sayısının 5 bin 599’a çıkarıldığını belirterek, “Bu toplanma alanlarında kişi başına düşen alan miktarı 1,29 metrekareden, 3,36 metrekareye yükseldi.” dedi.
İçişleri Bakanlığı koordinasyonunda Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından düzenlenen İstanbul İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAP) Hazırlık Toplantısında konuşan Yerlikaya, Türkiye Afet Müdahale Planı (TAMP) kapsamında İstanbul’da 27 çalışma grubu ile toplam 565 toplantı yapıldığını söyledi.
Toplantılarda kurumlar arası koordinasyon ve işbirliğinin sağlanması, yerel düzeyde operasyon planlarının geliştirilmesi ve kurumsal kapasitenin arttırılmasına yönelik değerli kazanımlar elde edildiğini belirten Yerlikaya, “Bu toplantıların 11’ine sayın bakanımız başkanlık yaptı. Tüm ilçelerimizde AFAD merkezleri kurulmasına başladık. Geçen yıl 25 ilçemizde AFAD Merkezi’nin kurulumu tamamlandı.” dedi.
Geri kalan 14 ilçede mayıs ayının sonuna kadar kurulumun tamamlanacağını belirten Yerlikaya, şöyle devam etti:
“Yine geçen yıl mahalle irtibat merkezleri kurulumunu başlattık. Bugüne kadar 22 ilçemizde 500 irtibat merkezi kurduk. Mayıs sonuna kadar tüm mahallelerimizde bu kurulumlar tamamlanacak. Bu irtibat merkezlerimizde afet sonrasında profesyonel arama kurtarma ekiplerimiz sahaya intikal edene kadar, gönüllüleri koordine edecek ve vatandaşlarımıza doğrudan yardım edebileceklerdir. Silivri depremine kadar ilimizde 2 bin 900 toplanma alanı bulunuyordu. AFAD il müdürlüğümüz koordinasyonunda il jandarma komutanlığımızın özverili çalışmalarıyla bu sayı bugün itibariyle 5 bin 599’a çıktı. Ayrıca bu toplanma alanlarında kişi başına düşen alan miktarı 1,29 metrekareden, 3,36 metrekareye yükseldi.”
Afet ve acil durumlara ilişkin hizmet standartları ve akreditasyon esaslarını belirleyen yönetmelikten hemen sonra İstanbul’da arama kurtarma hizmeti veren AKUT, İHH ve Türkiye İzcilik Federasyonu’nun akreditasyon sürecinin tamamlandığını vurgulayan Yerlikaya, ayrıca 4 STK’nin akreditasyon sürecinin devam ettiğini dile getirdi.
Yerlikaya, afet anında görev almak isteyen gönüllü sayısının Silivri depreminden önce 5 bin 366 olduğunu aktararak, “Bu sayı 2020 yılında AFAD il müdürlüğünün gayretleri sonucunda 59 bin 210’a yükseldi. AFAD gönüllüsü olan vatandaşlarımıza gönülden teşekkür ediyorum. 2021 yılında İçişleri Bakanlığımız bu yılı ‘Afet Eğitim Yılı” olarak ilan etmiştir. Biz, tüm vatandaşlarımızın, kamu kurum ve kuruluşlarımızın ve çalışanlarımızın afetlere karşı farkındalığını arttırmak için eğitimler planladık. Bu süreçte, yazılı ve görsel basının yanında sosyal medyanın da devreye girmesiyle şehrimize, afet farkındalık eğitimi vermeyi hedefliyoruz ve bu noktada çalışmalarımıza başladık.” değerlendirmesini yaptı.
İstanbul İl AFAD Müdürlüğü koordinasyonunda İstanbul’daki afet risklerini dikkate alarak afet öncesi riskleri ortadan kaldırmayı, buna yönelik eylem ve sorumluları belirleyen İl Afet Risk Azaltma Planı’nın yapım süreci ilgili kurum ve kuruluşlar, üniversiteler ve STK’lerin katılımıyla başladığını vurgulayan Yerlikaya, şöyle konuştu:
“İRAP sayesinde bireylerin, işletmelerin, toplulukların, sektörlerin, sağlık ve ekonomiyle ilgili afet temelli can ve mal kayıplarının azaltılmasını hedefliyoruz. Yani daha dirençli kentler oluşturma yolunda çok önemli bir adım atmış oluyoruz. İstanbul’umuzun fiziksel, sosyal, tarihi, kültürel ve çevresel varlıklarımızın korunmasını ve tüm kayıplarımızı en aza indirmeyi amaçlıyoruz. Bilindiği gibi afet öncesinde yapılan tüm çalışmaların maliyeti 1 iken, afet sonrası müdahale ve iyileştirmeyi kapsayan çalışmaların maliyeti 7’dir. Ama can kaybı ve gözyaşı hariç…”
– “99 yılında deprem gerçeğiyle yüzleştik”
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ise kent için en büyük tehdidinin deprem olduğunu vurgulayarak, “99 yılında deprem gerçeğiyle yüzleştik. O günden bugüne bu gündemi konuşuyoruz.” dedi.
İmamoğlu, İstanbul’da ve Türkiye’de milyonlarca konut dönüştürüldüğünü, buna rağmen milyonlarca konutun dönüştürülme zorunluluğu olduğunu altını çizerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bunun rakamı da 6 milyon konutun üzerinde. Bunun da ciddi bir bölümü İstanbul’da, 790 bin yapı İstanbul’da. Biz ‘olacak mı olmayacak mı?’ kısmının ötesinde ortak akılla, katılımla ve ortak mücadeleyle süreci tamamlamakla mesulüz. Bu anlamda İBB olarak hem somut tespitlerimizi yaparken somut adımların atıldığı bir kuruluz. Bunun tek başına bir ilçe belediyesine ya da büyükşehir belediyesine ya da bakanlıklara ya da bu ülkeyi yöneten hükümete mal edilemeyeceği konusunda da aynen Fatma Şahin başkanımız gibi düşünüyorum. Burada bir tek düşünceye bağlı bir mekanizma üretmemiz lazım. Bu manada deprem konusu olduğunda farklı konularda olduğu gibi bazı kentlerde deprem konseyinin oluşması gerçekten üst bir kurul marifetiyle siyaset üstü mekanizmayla en hızlı kararın alındığı ve uygulamaya alındığı ve uygulamaya geçildiği bir biçimde hiçbir siyasi münazaranın parçası yapılmaksızın bilimsel dayanağı olan bir biçimde yönetilmesinin önü açılmalıdır.”
İstanbul’da birebir bina tespit çalışmalarının yapıldığını dile getiren İmamoğlu, “Şu anda Silivri ve Avcılar’ı hemen hemen tamamladık. Küçükçekmece’de devam ediyoruz. Bina tespit çalışmalarında gördük ki daha önce 50 bin olarak tahmin edilen riskli bina sayısı gerçek anlamda 200 binlerin üzerine çıkmaktadır.” ifadelerini kullandı.
Başkan İmamoğlu, herkesin bina dönüşümü için elinden geleni yaptığını ve İstanbul’da dönüşümün mutlak başarıya ulaşması için herkesin işin içinde olmasının sağlanmasının gerektiğini dile getirerek, sözlerini, “İstanbul’un böyle bir deprem konseyiyle yönetilmesi, sürekli uyarı gongunun çalınması, sürecin işletilmesi değerlidir. İstanbul depremi birinci meseledir.” diye tamamladı.
– “Dayanışma ruhuna ihtiyacımız var”
Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ise yeterince şey yaşandığını, tecrübe edinildiğini anlatarak, “Televizyon başında bir mucize kurtuluşu izlemeye ihtiyacımız yok. Sayın bakanımızın bugün başlattığı şey bütün dünyanın uğraştığı şey. Birbirimizle koordinasyona, dayanışma ruhuna ve birbirimizle iş yapmaya ihtiyacımız var. İstanbul huzurlu ve mutluysa biz de huzurlu ve mutluyuz.” ifadelerini kullandı.
Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Başkanvekili Hamza Taşdelen de İRAP’ın amacının İstanbul’u afetlere dirençli bir şehir haline getirmek için gereken planlamaları ve organizasyonu gerçekleştirmek olduğunu belirterek, “2020 yılı sonuna gelindiğinde yaklaşık 14 milyon kişiye afet farkındalık eğitimi verdik. AFAD Gönüllülük sistemi ile gönüllü kardeşlerimizin enerjisini afet yönetimine kattık. Sistemimizde 253 binden fazla başvuru var. İstanbul İl Afet Risk Azaltma Planı’nın, milletimizin afete dirençli bir topluma dönüşmesine, ‘Türkiye’nin Afetlere Karşı Dünyadaki En Güvenli Ülke’ olmasına katkı vereceğine yürekten inanıyorum.” diye konuştu.
Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu ise “Görevimiz o konutları yenilemek, para ise para, imkansa imkanını bulacağız. Bize bu görevi verenleri tabutun içinde yaşatmayacağız. Medyanın da bu toplumsa aklın inşasında çalışarak toplumsal aklın hızlandırılması gerekiyor.” dedi.
AFAD İstanbul İl Müdürü Gökhan Yılmaz ve İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Alper İlki’nin sunum yaptığı programa İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı ve ilçe belediye başkanları katıldı.