İSTANBUL (AA) – Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, bağımlılıkla mücadeleye ilişkin, "Çocuklarımızı ve gençlerimizi, öğretici bir şekilde zorlaştırmadan, nefret ettirmeden sevdirerek uzaklaştırabilirsek, zararlarını anlatarak bağımlılık yapan bu maddelerin ne kadar kötü olduğunu anlatabilirsek kazançlı çıkacağız." dedi.
Diyanet İşleri Başkanlığı ve Yeşilay arasında iş birliği protokolü imzalandı. Sepetçiler Kasrı'nda düzenlenen iş birliği protokolü imza törenine, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş ile Yeşilay Genel Başkanı Prof. Dr. Mücahit Öztürk katıldı.
Erbaş, imza töreni öncesinde yaptığı konuşmada, Diyanet İşleri Başkanlığı olarak kendilerine en yakın hissettiği kurum olan Yeşilay ile bir araya geldiklerini, bu yakınlığın, amaçlarının benzer olmasından kaynaklandığını dile getirdi.
Tüm insanların 5 hakkını korumanın farz, bu 5 şeye zarar veren ne varsa onların da haram olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Erbaş, "Bu 5 şey din, akıl, mal, can, nesildir. Bunları korumak farzdır. İnanıyorum ki Yeşilay, bunun için kurulmuştur. Yeşilay'ın bir asrı aşkın süredir yaptığı bu mücadeleyi her yerde takdir ediyor, zaman zaman hutbelerimizi hazırlarken Yeşilay'ın yaptığı mücadelelerden, istatistiki bilgilerinden istifade ediyoruz." dedi.
İki hafta önce bağımlılıkla ilgili okuttukları hutbede Yeşilay'ın internet sayfasındaki bilgilerden istifade ettiğini aktaran Prof. Dr. Erbaş, sözlerine şöyle devam etti:
"Gördüm ki cinayetlerin ne kadarı alkolden? Yani sarhoşluk verici bir maddeyi kullanarak, bunun cinayetlere sebebiyet oranları var. Aklımda kaldığı kadarıyla mesela kadına karşı şiddet işleyenlerin yüzde 70'inin, alkol aldıktan sonra işledikleri ortaya çıkıyor. Trafik kazalarının yüzde 70 kadarı, alkol aldıktan sonra oluyor. Sigaranın ne büyük bir zarar olduğunu her vesileyle gündeme getiriyoruz. Günde 300 kişinin sigaradan öldüğünü Yeşilay'ın o tanıtım filmlerinde gördüğümüz zaman tüylerimiz diken diken oluyor. İnşallah bunların, dinleyenler karşısında bir faydası olur ve tüm bağımlılık yapan bu maddelerin azalmasına, netice itibarıyla tamamen ortadan kalkmasına vesile olur bu mücadele."
Allah'ın, tüm emekleri karşılıksız bırakmadığına inandığını belirten Prof. Dr. Erbaş, verilen bu mücadelenin mutlaka faydaya dönüşeceğini ifade etti.
Belki zaman zaman istatistiki bilgilerde yükselmeler olabileceğini ama netice itibarıyla bu mücadeleye devam edildiği müddetçe bağımlılık halindeki insanların sayısının azalacağını aktaran Prof. Dr. Erbaş, "En azından çocuklarımızı ve gençlerimizi, öğretici bir şekilde zorlaştırmadan, nefret ettirmeden sevdirerek uzaklaştırabilirsek, zararlarını anlatarak bağımlılık yapan bu maddelerin ne kadar kötü olduğunu anlatabilirsek kazançlı çıkacağız." dedi.
Prof. Dr. Erbaş, bu işbirliği protokolünün de hayırlı olmasını dileyerek sözlerini tamamladı.
– "Maneviyat temelli yaklaşımların bağımlılıkla mücadeleye katkısı var"
Yeşilay Genel Başkanı Prof. Dr. Mücahit Öztürk de bağımlılıklar ve bağımlılıkların getirdiği problemlerin, dünyanın, modern çağın en önemli sorunlarından biri olduğunu dile getirdi.
Hangi kültür ve inançta olursa olsun, bağımlılıkların bu hayatta, gerek sosyal açıdan gerekse sağlık açısından ciddi sorunlar oluşturduğunu ifade eden Prof. Dr. Öztürk, dünyanın her ülkesi ve toplumunun bu alanda bir şeyler yapmak üzere yoğun çalışmalar içinde olduğunu söyledi.
Yeşilay olarak 100 yıllık tarihlerinde sadece Türkiye'de değil dünyanın bir çok bölgesinde aynı mantıkla aynı amaçla çalışan birçok sivil toplum kuruluşu ile beraber hareket ederek, bu mücadelenin bir global mücadele olduğunu anlatmaya çalıştıklarını dile getiren Prof. Dr. Öztürk, sözlerine şöyle devam etti:
"Biz sadece ülkemizi korumak, ülkemizi bu alanda geliştirmek durumunda değiliz. Çünkü bu mücadeleyi bir alanda kısıtlı tutarsak biliyoruz ki biz de dış faktörlerden, dış süreçlerden çok olumsuz etkileniriz.
Yeşilay'ın diğer bağımlılıkla mücadele eden sivil toplum kuruluşlarına göre en büyük farkı bağımlılıklara bütüncül bir yaklaşım ile bakması. Bugün bilimin ve Dünya Sağlık Örgütü'nün bağımlılık ve hastalık olarak tanımladığı 5 alanda, alkol, uyuşturucu madde, tütün, teknoloji ve kumar alanında çalışan, önleyici mücadelesini yapan, son 5-6 yıldır da tedavi kısmını etkileyen bir sivil toplum kuruluşu."
Bu mücadeleyi yaparken bu alanda çalışan her kesim ile devletin her kurumu ve sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte hareket etmek istediklerini belirten Prof. Dr. Öztürk, "Birlikte hareket ettiğimiz zaman çok daha verimli sonuçlar alıyoruz. Bu amaçla Sayın Başkanımız ile daha önce görüştük. Bu mücadelede Diyanet İşleri Başkanlığımızı da yanımızda görmek, o ekibi de içimizde görmek, ekipten faydalanmak, özellikle din görevlilerimizin, şehirlerimizdeki ve ilçelerimizdeki Yeşilay temsilcileri ile iş birliğine giderek, bu mücadeleyi birlikte yapmak gibi çok önemli bir amacımız var. Çünkü biz inanıyoruz ki maneviyat temelli yaklaşımların da bağımlılıkla mücadeleye önemli bir katkısı var. "
Konuşmaların ardından Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Erbaş ile Yeşilay Genel Başkanı Prof. Dr. Öztürk, iş birliği protokolünü imzaladı.
Protokol kapsamında, başta çocuklar ve gençler olmak üzere toplumun tamamını tütün, alkol, madde ve teknoloji bağımlılıkları ile sağlıklı yaşam modüllerinden oluşan konularda bilgilendirmeyi amaçlayan, her yıl 10 milyon öğrenci 3 milyon yetişkine ulaşan Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Programı'na (TBM), Diyanet İşleri Başkanlığı personeli de katılacak.
Formatör ve uygulayıcı eğitimi alan kişiler, projenin yaygınlaştırılmasında görevlendirilecek.
Manevi Danışmanlık ve Rehberlik Programı kapsamında Başkanlık personeline bağımlılıklarla ilgili eğitimler verilecek ve bu program Yeşilay Danışmanlık Merkezlerinde (YEDAM) uygulanacak.
Yeşilay tarafından hazırlanan materyaller Diyanet TV, Diyanet Radyo, Diyanet Aylık, Diyanet Aile ve Diyanet Çocuk dergilerinde yayınlanırken; tütün, alkol, uyuşturucu gibi bağımlılıklardan uzak durulmasını teşvik edici etkinlikler gerçekleştirilecek.