TİFLİS (AA) – Gürcistan Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili, ülkesinin Kafkasya'da asırlar boyunca barıştırıcı rolü üstendiğini belirterek, Gürcistan tarafının Kafkasya Platformu girişimine pasif kalmaması gerektiğini söyledi.
Zurabişvili, video konferans yöntemiyle düzenlenen 2020 Gürcistan Büyükelçiler Konferansı'nda yaptığı konuşmada, ülkesinin NATO ve Avrupa Birliği (AB) ile entegrasyonunun dış siyasette öncelikli olduğunu vurguladı.
Zurabişvili, 2020'de Kafkasya'da Gürcistan'ın iki komşu ülkesi Azerbaycan ile Ermenistan arasında Dağlık Karabağ nedeniyle çatışmaların yaşandığını hatırlatarak taraflar arasında ateşkes imzalanmasından büyük memnuniyet duyduğunu ifade etti.
Ateşkes sağlanması sürecinde Gürcistan'ın aktif bir arabuluculuk yapmadığını ve bunun üzücü olduğunu belirten Zurabişvili, ülkesinin Kafkasya bölgesinde her zaman barıştırıcı rolünü üstlendiğini ve bu yönde daha aktif çalışmaları gerektiğini ifade etti.
Zurabişvili, "Tam da bu nedenle, Gürcistan'ın Kafkasya Platformu girişimine karşı ne pasif ne de ikincil olamayacağına derinden inanıyorum. Umarım 2021 bu konuda canlanmamızın yılı olur." dedi.
– Muhalefetten tepki
Zurabişvili'nin Kafkasya Platformu'na olumlu bakmasına tepki gösteren muhalefet partileri, bunun aslında Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 10 Aralık'ta Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de yaptığı açıklamada belirttiği Altılı Platform olduğunu savundular.
Muhalefet temsilcileri, Rusya'nın da yer alabileceği bir platformun Gürcistan için kabul edilmeyeceğini belirterek, Zurabişvili'yi ülkenin milli güvenlik çıkarlarına karşı çıkmakla suçladılar.
– Altılı Platform önerisi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bakü ziyaretinde Altılı Platform önerisine değinirken, şu ifadeleri kullanmıştı:
"Rusya-Türkiye-Azerbaycan-İran-Gürcistan eğer kabullenir, uyarlarsa Ermenistan da bu platformun içinde yer alabilir. Böylece altılı platformla bir bölgesel barışı tesis edelim, dendi. Şimdi bölgesel barışın bu bölgedeki ülkelere getireceği yükler vardı. Bu yüklerin altyapı, üstyapı, siyasi, bunun yanında diplomatik birçok yüklediği görevler vardı. Bugün de yine kardeşime söyledim. Eğer bu konuda olumlu adım atıldığı takdirde biz de kapalı olan kapılarımızı açarız. Yeter ki bu olumlu adımlar atılmış olsun. Biz de kapılarımızı Ermenistan'a kapatalım diye bir derdimiz yok. Çünkü biz barışın güvercinleri olmak istiyoruz, barışın adımlarını yapmak istiyoruz. Bizim Ermenistan halkına bir kinimiz yok. Sıkıntı Ermenistan'ın yönetimiyledir. Benim ülkemde 100 bini aşkın Ermeni vatandaşım var."