İSTANBUL (AA) – "Pandemi Sonrası Dünya'da Uluslararası Düzen ve Değişen Dinamikler" başlığıyla 4'üncüsü gerçekleştirilen TRT World Forum 2020'de "Pandemi Zamanında Müziğin Gücü" başlıklı oturum düzenlendi.
Elif Bereketli'nin moderatörlüğündeki oturumda, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Murat Karahan, piyanist Vikingur Olafsson ve Büşra Kayıkçı konuşma yaptı.
Murat Karahan, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının opera ve baleyi derinden etkilediğini belirterek, "Salgının ilk günlerinde dünya çapında birçok şirket, performanslarına ara vermek zorunda kaldı. Biz de kapatmıştık ancak birkaç ay sonra perdelerimizi tekrar açtık. Normalleşme süreci içinde elverişli koşullar vardı. Açık havada bazı gösteriler düzenledik, aslında yeni bir perspektifle dinleyicilerle buluştuk." dedi.
Bugünlerde salgın etkisini artırdığı için az sayıda sanatçıyla daha az gösteri yaptıklarını ifade eden Karahan, artık tek bir sahnede yüzlerce kişiyi bir araya getirmenin pek mümkün olmadığını söyledi.
Karahan, "Türkiye'de devlete bağlı 6 opera ve bale müdürlüğümüz var. Bunlar yüzde 100 oranında devletten fon alıyorlar. Bu nedenle sanatçılarımız ya da kumpanyalarımız bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamıyorlar, maaşlarını almaya devam ediyorlar. Avrupa'da birçok opera grubunda sanatçılar performanslarını durdurdu, maaş kesintileriyle karşılaştılar ama biz Türkiye'de bu sorunu yaşamadık." şeklinde konuştu.
Piyanist Vikingur Olafsson da salgın döneminde de insanların müziğe ihtiyaç duyduğuna işaret ederek, "Salgın döneminde karşımızda dinleyiciler olmadan konser vermek gibi yeni bir deneyimle karşılaştık. Salgın 2020'de gerçekleşiyor, 1990 yılında gerçekleşmiyor. Bu anlamda çok şanslıyız. O kadar ciddi bir teknolojik imkana sahibiz ki herkes kendisinin yayıncısı olabiliyor." ifadelerini kullandı.
– "Klasik müziğin dinlenme oranı tarihte hiç bu kadar yüksek olmamıştı"
Müziğin her koşulda doğru insanla buluşmanın yollarını bulduğunu vurgulayan Olafsson, şunları kaydetti:
"İlginç olan da şu, sektör için çok karanlık zamanlardan geçiyoruz. Konser salonları ciddi sıkıntılar içinde, sanatçılar korkunç bir durumla karşı karşıya ama hiçbir zaman insanlar bu kadar yüksek sayıda klasik müzik dinlemiyordu. Klasik müziğin dinlenme oranı tarihte hiç bu kadar yüksek olmamıştı. Müzik için enteresan zamanlar bunlar. Serbest sanatçılar için şahane ama sanatçı ve organizatörlerin de korkunç diye tanımlayabileceği bir zaman."
Piyanist Büşra Kayıkçı ise pandemi döneminin kendisi için avantaj olduğunu dile getirerek, bağımsız sanatçıların odaklanması gereken alanın dijital platformlar olduğunu ifade etti.
Kayıkçı, çevrim içi konserlerde evin, dünyanın her yerinden insana ulaşılan bir mekana dönüştüğünü vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Pandemi döneminde birçok canlı performans sergiledim ve hayranlarımı da bu şekilde arttırma fırsatım oldu. Bu bana çok güzel bir seyirci kitlesi kazandırdı. Karantina sırasında gerçekleştirdiğim canlı performanslar beni çok yüksek izlenme rakamlarına ulaştırdı. Multi disiplinli bir sanatçı olarak sadece müzik değil bir yandan diğer artistik materyaller de kullanıyorum. İstanbul Caz Festivali gibi prestijli bir sahnede yer almak beni çok gururlandırdı."