BOLU (AA) – ZAFER GÖDER / İSMAİL KABASAKAL – Bolu'da iki lise öğretmeni, 30 ilde belirlenen, anne veya babası olmayan ilköğretim kademesindeki öğrencilere yalnız olmadıklarını hissettirerek, hayallerini gerçekleştirmek amacıyla "Bir Güneş Misali Isıtacağız Kalbini" projesini hayata geçirdi.
Yeniçağa Yaşar Çelik Çok Programlı Anadolu Lisesi öğretmenleri İlknur Pınarcı ve Celile Öztoprak, anne veya babası hayatta olmayan ya da ebeveynleri boşanan dezavantajlı ilk ve ortaokul öğrencilerinin, eğitim hayatındaki başarı oranını artırmak ve sosyal hayata uyumlarını kolaylaştırmak amacıyla proje hazırladı.
Uluslararası alanda okulların projelerini paylaştığı ve yardımlaştığı "eTwinning" platformu üzerinden hayata geçirilen proje kapsamında, Türkiye'nin çeşitli illerindeki okullarla iletişime geçen Pınarcı ile Öztoprak, dezavantajlı öğrencilere ulaştı.
Ülke genelinde projeye ortak olan 30 ildeki 50 öğretmenin çabasıyla 25 ilk ve ortaokulda dezavantajlı öğrenciler belirlendi.
Projeye destek veren 18 lisede ise dezavantajlı kardeşlerine destek olmak isteyen öğrencilerden oluşan "sevgi ekipleri" kuruldu.
Sevgi ekipleri, 8 rehber öğretmen ve projeye ortak olan okullardaki öğretmenlerle, ilk ve ortaöğretim kademesindeki öğrencilerin kalplerine dokunabilmek için çeşitli etkinlikler yapacak.
– "Dezavantajlı çocuklarımızın kalplerinde büyük bir sevgi boşluğu var"
Matematik öğretmeni İlknur Pınarcı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, eğitimde akademik veya kişisel gelişim noktasında problem yaşayan çocuklar incelediğinde, arka planda ailevi nedenlerin olduğunun görüldüğünü söyledi.
Türkiye'nin her yanında ilköğretim kademesindeki dezavantajlı çocuklara ulaşmak istediklerini belirten Pınarcı, "Bu çocukları projeye dahil edip onların hayal dünyasında birçok gelişim sağlayarak, onların kalplerine mutluluk kondurarak, hayallerini gerçekleştirmeleri noktasında çalışmalar yürüteceğiz." dedi.
Pınarcı, sevgi ekiplerinin ilköğretim kademesindeki çocuklarla buluşacağını anlatarak, "Bu buluşmayı biz 'sevgi köprüleri buluşuyor' diye nitelendirdik. İstiyoruz ki lise kademesindeki çocuklarımız da hayatın gerçek alanında çok farklı trajedi yaşayan ya da çok farklı süreçlerden geçen insanların farkına varsınlar. Diğer yandan ilköğretim kademesindeki dezavantajlı çocuklarımız da 'Hayatta bizi de düşünen insanlar var. Mutlu olmamız için birçok sebebimiz olabilir.' gibi düşüncelere ulaşacaklar. Onların yüreklerine umut tohumları serpmek istiyoruz. En güçlü tohum, umuttur. Serpersek çok çabuk yeşerir." diye konuştu.
Pınarcı, 30 farklı şehirden 50 öğretmenle, Almanya'da bulunan bir Türk okulunun da ortak olduğu proje kapsamında, 43 farklı okuldan 205 öğrenciyi bir araya getireceklerini dile getirerek, şöyle devam etti:
"Dezavantaj, çok geniş bir kapsam. Her dezavantajlı öğrenciyi projeye almak, projenin yürümesi noktasında bize sıkıntı yaşatacaktı. Biz bu yüzden önce anne veya babasını kaybetmiş ya da anne-babası ayrı fakat öncesinde çok büyük travmatik durumlara şahit olmuş öğrencilerimizi bu projeye dahil etmek istedik. Özellikle ilköğretim kademesine yöneldik çünkü ağaç yaşken eğiliyor. Bu çocukların gelişim noktasında öz güven, sorumluluk, olumlu davranış sergilemelerini bu kademelerde geliştiremezsek ve bu çocuklara dokunamazsak, o çocuğun lise kademesindeki gelişim ve değişimi daha da zorlaşıyor."
Projeyi planlama amaçlarından da bahseden Pınarcı, "Öncelikle dezavantajlı çocuklarımızın kalplerinde büyük bir sevgi boşluğu var. İnsanlara güven noktasında da tedirginlikleri var. Projenin sağlıklı gitmesi için önce bu sevgi ve güveni oluşturarak yaptığımız etkinliklerde çocukları, sevgi ve güven noktasında nereye taşıyacağımızı analiz etmek istiyoruz." diye konuştu.
İngilizce öğretmeni Celile Öztoprak da lise öğrencilerinin kendilerine büyük destek verdiğini dile getirerek, "Fikrimizi lise kademesindeki öğrencilerimize anlattığımızda çok sevindiler. Çok heyecanlılar şu anda. Diğer illerimizdeki sevgi ekiplerindeki çocuklarımız da çok heyecanlı." dedi.