TBMM (AA) – HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, "Pandemi kapsamında açıklanan tedbirler karşısında yandaş sermayedarlar dışında toplumun bütün kesimleri hükümet tarafından savunmasız ve güvencesiz bırakılmıştır." dedi.
Buldan, partisinin, sadece kadınların katıldığı TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, yarının "25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü" olduğunu belirterek, bugün "kadın grubu" toplantısı yaptıklarını söyledi.
AK Parti'nin 18 yıllık geçmişine bakmak gerektiğini ifade eden Buldan, "AKP'nin 18 yıllık iktidarı boyunca kadın katliamları, kadına yönelik şiddet, suç ve sömürü hızlanarak arttı. Bu 25 Kasım’da da Türkiye’nin kadın hakları karnesi kara bir tablodan ibaret." görüşünü savundu.
Buldan, kadınların büyük mücadelesi sonucu imzalanan İstanbul Sözleşmesi'nin uygulanmadığı her günün sonucunda kadınların öldürüldüğünü, şiddete maruz kaldığını ve şiddetle birlikte baskı altına alındığını ifade etti. Nafaka hakkının da iktidar tarafından tartışma konusu haline getirildiğini kaydeden Buldan, "AKP iktidarı, bu meseleye kadının can güvenliğini sağlamak yerine erkeklerin cüzdanını düşünen bir yerden yaklaştı." dedi. Buldan, kadına yönelik suçlarda erkek faile ceza vermemek için kılı kırk yaran yargının cezasızlık kalkanıyla erkek suçluyu koruyarak ona yasal destek sunduğunu öne sürdü.
Buldan, sözlerine şöyle devam etti:
"Baskı, savaş ve halk karşıtı politikalar yürüten AKP-MHP ittifakı bunun bir sonucu olarak ülkeyi son derece ağır bir ekonomik krizin içerisine sürüklemiştir. AKP-MHP ittifakının sebep olduğu bu kriz ülkeyi, halkımızı, özellikle de kadınları çok derinden etkilemiş ve gelecek on yıllarını ipotek altına almıştır. İçinde bulunduğumuz bu ekonomik buhran, pandemi sürecinin de yönetilememesiyle bir nevi halkı açlıkla, yoksullukla terbiye etme siyasetine dönüştürülmüştür.
Pandemi kapsamında açıklanan tedbirler karşısında yandaş sermayedarlar dışında toplumun bütün kesimleri hükümet tarafından savunmasız ve güvencesiz bırakılmıştır. Eriyen maaşlarıyla emekliler açlığa, çalışanlar da yoksulluğa mahkum edildi."
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını karşısında hiçbir destek sunulmayan esnafından, çiftçisine, üreticisine herkesin iflas ile baş başa bırakıldığını savunan Buldan, Cumhuriyet tarihinin en yüksek işsizlik oranlarıyla gençlere geleceksiz bir ülke bırakıldığını söyledi.
Buldan, koronavirüsle beraber kadına yönelik şiddetin katlanarak arttığını ve kadınların sığınma evlerine alınmasının da gittikçe zorlaştığını belirtti.
"Bir damat göndererek bu enkazın altından kurtulacaklarını sanmasınlar." diyen Buldan, adalet önünde mutlaka hesap verileceğini ifade etti. Buldan, "Bu enkazın faturasını halklar, kadınlar değil; buna sebep olan AKP-MHP ittifakının bizzat kendisi ödeyecektir." dedi.
Hükümet tarafından son günlerde yapılan açıklamalarda "reform" çıkışını hep birlikte gördüklerini dile getiren Buldan, "Yıllardır aslında demokrasinin, hukukun, insan haklarının canını okuyup, hukukun cenazesinde sahte gözyaşı döken bu ikiyüzlü, riyakar zihniyet kirlidir ve suçludur. Yarattıkları krizi yönetemeyince 'artık reform zamanı geldi' demeleri aslında işledikleri tüm suçların itirafıdır. Şimdi kalkmış yargıyı tek sorumluymuş gibi bizlere göstermeye çalışıyorlar. Yine ne diyecekler biliyor musunuz? 'Kandırıldık' diyecekler." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'de bir reforma elbette ki ihtiyaç olduğunu dile getiren Buldan, şunları kaydetti:
"Bu doğru fakat AKP ve ortağı, reform yapacak zihniyette, dürüstlükte, basirette değildir. Havanın kokusuna göre sürekli kıble değiştirenlerin ne inandırıcılığı ne de güvenirliliği olamaz. Ben bu vesileyle yaşadığı krizden kendisini kurtarmak için her türlü kirli tezgahın içerisinde olan bu ittifaka karşı bütün Kürt halkına da buradan bir çağrı yapmak istiyorum: Çok iyi bilinsin ki Kürtlerin kendi içerisinde birbirleriyle bir hesabı, çatışması, mücadelesi yoktur, olmamıştır, olmayacak da. Tarih boyunca bu hiçbir zaman görmediğimiz, tanık olmadığımız bir şeydir. Kürtlerin meselesi, Kürtleri halk olarak yok etmeye çalışan anlayıştır."
Öte yandan grup toplantısında, "25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü" nedeniyle sinevizyon gösterimi yapılırken, sıraların üzerine ise kadın mücadelesine ilişkin dövizler bırakıldı.