İZMİR (AA) – İzmir'in Seferihisar ilçesi açıklarında 30 Ekim'de meydana gelen 6,6 büyüklüğündeki depreme çalıştığı Konak ilçesindeki avukatlık ofisinde yakalanan Atilay Öz'ün masasından hiç kalkmaması ve telefonla görüşmeyi sürdürmesine ilişkin görüntüler şaşkınlıkla karşılanıyor.
Atilay Öz, Konak'ta çalıştığı avukatlık ofisinde AA muhabirine yaptığı açıklamada, daha önceki depremlerde de korku hissetmediğini belirtti.
Telefonda konuşurken depreme yakalandığını anlatan Öz, "Telefonla konuşurken önce hafif hafif sallamaya başladı. Ben böyle kısa süreli, geçici bir şey olduğunu düşündüm önce. Hiç önemsemedim. İlerleyen zamanda bir hayli sallamaya başladı. Orada tedirginlik yaşadım ama ayağa kalkamadım. Korktuğumu söyleyemem ama bu kadar da şiddetli olabileceğini tahmin etmedim." dedi.
Öz, "Kiminle görüşüyordunuz?" sorusunu "Bir arkadaşımdı. 6 aydır filan görüşmüyorduk." diyerek yanıtladı.
Telefonda arkadaşıyla birbirlerini teselli etmeye çalıştıklarını da anlatan Öz, "Biz görüşmeyi kesmedik. Karşılıklı olarak sallanıyoruz fakat 'Geçer' diyor, ben de 'Geçer' diyorum ama geçmiyor. Sürekli öyle konuşuyoruz. Birbirimizi teselli etmeye çalışıyoruz ama geçmedi. Görüşmeyi kesmedik. Görüşme deprem bitene kadar sürdü. Sonrasında baktım sebil devrilmiş. Onu düzelttim. Masada bir etajer vardı, onu düzelttim. Sonra işime, çalışmaya devam ettim. Sonra arkadaşlarım uyardı, hadi çıkalım diye. 'Deprem oldu, görüyorsun biliyorsun.' falan öyle çıktım dışarıya." diye konuştu.
Görüntüleri 1 gün sonra arkadaşlarıyla izlediklerini anlatan Öz, "Olumlu dönüşler oldu. Herkes güldü, 'Bu kadar soğukkanlılık nasıl olabilir?' diye. 'En azından masanın altına girseydin.' dediler. Benim hiç aklıma gelmedi böyle bir şey. Ben civardaki binalara bakıyorum, eski binalar var, karşıda cami var. 'Cami yıkılır mı?' Hep gözüm onlardaydı. Çok şiddetli sallıyordu." dedi.
Aynı büroda görev yapan stajyer avukat İsmail Baş ise deprem sırasında büyük korku yaşadıklarını, Atilay Öz'ün soğukkanlılığına ise görüntüleri izledikten sonra oldukça şaşırdıklarını söyledi.