İSTANBUL (AA) – Eski Başbakan Mesut Yılmaz'a en yakın isimlerden Abdurrahim Albayrak, Yılmaz'ın oğlu Yavuz'un ölümünün ardından büyük üzüntü yaşadığını belirterek, "Mesut Bey rahmetli Yavuz'un ölümünden sonra kendi de yaşamak istemedi." dedi.

Mesut Yılmaz'ın bugün vefat ettiği Şişli'deki özel hastanede basın mensuplarına açıklamada bulunan Abdurrahim Albayrak, hayatının en zor günlerinden birini yaşadığını dile getirdi.

Konuşması sırasında gözyaşlarını tutamayan Albayrak, en son dün yoğun bakımdayken Yılmaz'ın yanına girdiğini ve elini tuttuğunu ancak hiçbir tepki vermediğini ifade etti.

Eşi Berna Yılmaz ile de dün saatlerce anılarını paylaştıklarını anlatan Albayrak, şöyle konuştu:

"En son yurt dışına gittiğimizde rahmetli ile çok konuşmuştuk. O üzüntüsünü, o acısını, o gün özel konuşmalarımızı ilk sefer dün Berna Abla'ya anlattım, burada hastanede geç saatlere kadar. Sabah da Allah'ın rahmetine kavuştu. Mekanı cennet olsun. Allah önce Berna Abla'ya, oğlu Hasan'a, bütün ailesine, Turgut Beye, kardeşine, yeğenlerine hepsine Allah sabır versin. Yüce Allah'ım bize de sabır versin. Çünkü biz değişmez dört arkadaştık. Mesut Yılmaz, Turgut Yılmaz, Abdurrahim Albayrak ve Sinan Uyanık, dördümüz ayrılmaz dörtlüydük. Biraz sonra konuta geçeceğiz. Üçümüz toplanacağız. Mesut Bey'i burada bırakıyoruz."

Oğlunu kaybettikten sonraki sürecin nasıl geçtiğinin sorulması üzerine Albayrak, o günlerde Mesut Yılmaz'ın kendisine "Beni bir yere götür." dediğini bunun üzerine birlikte Dubai'ye gittiklerini belirterek, şöyle konuştu:

"Palmiyelerin altında, hayatımda hiç unutamayacağım, Mesut Bey'in üzgün olduğu, gözlerinin dolduğu, gözlerinin yaşardığı bir anımız oldu. Sigara içiyordu. Dedik ki 'Efendim ne olur sigara içmeyin.' Bana 'Abdurrahim bugün sigara içmeyeceğim de ne zaman içeceğim? Sigarayı bugünler için yapmışlar.' demişti. Rahmetli Yavuz'dan duyduğu üzüntüyü Mesut Bey hiç dışarı belli etmezdi ama içinde fırtınalar kopardı. Yavuz'un ölümünde de yakından ilgilenmiştim. Amerika'dan gelen uçağın internetini bile kapattırmıştım, duymasın diye. Mesut Bey rahmetli Yavuz'un ölümünden sonra kendi de yaşamak istemedi. Bunu söyleyebilirim."