TBMM (AA) – Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, "2021 bütçesinin sahip olduğu büyüme vizyonuyla ekonomimizin hızlı toparlanmasına ve potansiyel büyümesini yakalamasına katkı yapacağına inancımız tamdır." dedi.
Oktay, 2021 Yılı Bütçe Kanunu Teklifi ve 2019 Yılı Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin geneli ile Sayıştay raporları üzerinde, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonundaki görüşmeler sırasında milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
Son göstergelerin, ekonominin birçok OECD ve AB ülkesine kıyasla daha yüksek performans sergilediğini ve salgından daha az etkilendiğini teyit ettiğini söyleyen Oktay, "Türkiye ekonomisi salgının tüm etkilerine rağmen bir taraftan orta ve uzun vadeli yapısal dönüşüm politikalarını uygulamaya koyarken diğer taraftan ekonomideki çarkların işlemesi için alınan hızlı, yerinde ve etkili kararlarla işletmelerin işlerliğinin sürdürülmesi ve çalışanlarımızın istihdamda kalmasını sağlamıştır." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin ikinci çeyrekte çoğu OECD üyesi ve gelişmekte olan ülkelerden daha iyi performans gösterdiğini dile getiren Oktay, şöyle konuştu:
"Hindistan 23,9, Birleşik Krallık yüzde 21,7, İspanya yüzde 21,5, Arjantin yüzde 19,1, Fransa yüzde 18,9, Meksika yüzde 18,7, İtalya yüzde 17,7, Güney Afrika yüzde 17,1, Portekiz yüzde 16,3, Kolombiya yüzde 15,7, Yunanistan yüzde 15,2, Belçika yüzde 14,4, Şili yüzde 14,1, Macaristan yüzde 13,6, Avusturya yüzde 12,8, Yeni Zelanda yüzde 12,4, Brezilya yüzde 11,4, Almanya yüzde 11,3, Romanya yüzde 10,5 daralma yaşayarak Türkiye ekonomisinin gösterdiği daralma seviyesinin üzerinde kalmışlardır. Japonya ile birlikte yüzde 9,9 daralan Türkiye, büyüme oranlarında altıncı sırada yer alıyor."
Oktay, Türkiye'nin aynı zamanda dengelenme sürecinde attığı adımlarla da büyümenin finansmanını hafiflettiğini belirterek, bu kapsamda dış ticaret açığının yıl sonu hedefinden sapmamasını öngördüklerini bildirdi.
– "İthalatın azaltılmasına yönelik önlemler alıyoruz"
Kovid-19 salgını sürecinde tarihsel ortalamasının üzerinde artan altın ithalatının, eylül ayıyla birlikte normalleşmeye başladığının görüldüğünü ifade eden Oktay, ayrıca altın hariç tutulduğunda ithalatta ciddi bir artış eğiliminin olmadığını gördüklerini anlattı.
Yeni Ekonomi Programı çerçevesinde ihracata dayalı büyüme modeli uygulandığını anımsatan Oktay, şunları söyledi:
"Bu doğrultuda ihracatımızı yoğun bir şekilde desteklerken aynı zamanda yurt içi üretimi ithalatın olumsuz etkilerine karşı koruyarak ve üretim kapasitesini artırarak ithalatın azaltılmasına yönelik önlemler alıyoruz. Bu önlemler neticesinde Kovid-19'un Türkiye ve dünya ekonomisinde en yoğun hissedildiği ikinci çeyrek sonrasında üçüncü çeyrek altın hariç dış ticaret açığımız yüzde 33,2 oranında azalarak 7,6 milyar dolardan 5,1 milyar dolara gerilemiştir. Altın hariç tutulduğunda ihracatın ithalatı karşılama oranı ise ikinci çeyrekte yüzde 80,5 seviyesinden üçüncü çeyrekte yüzde 89,3 seviyesine yükselmiştir. 2020 dördüncü çeyreğinde de alınan önlemlerin etkileri görülmeye devam edecektir."
– "Dış ticaret açığında önemli bir sapma beklemiyoruz"
Oktay, ihracatı destekleyici faaliyetler kapsamında verilecek destekleri 2021'de yüzde 10 artırarak 4,13 milyar lira olarak belirlediklerini, destekleri ileriki dönemlerde de sürdüreceklerini söyleyerek, bu kapsamda iddia edildiği gibi dış ticaret açığında önemli bir sapma beklemediklerini belirtti.
"Türkiye üretmiyor, tüketerek büyüyor." şeklindeki iddiaların tamamıyla mesnetsiz olduğunu vurgulayan Oktay, şöyle devam etti:
"Böyle bir durum gerçek olsaydı ürün tedariği darboğazları ve beraberinde çok yüksek enflasyona şahit olurduk. Oysa ki bütün ülkelerde arz aksamaları yaşanırken, biz salgına yönelik çok erkenden, üretim faaliyetlerini durdurmayacak önlemler aldık ve çarkların dönmesini sağladık. Nakdi desteklerin yanı sıra vergi ve prim borcu ertelemeleri gibi destekler vererek üretimi destekledik. Aynı zamanda vatandaşımızın alım gücüne de katkıda bulunduk. Nitekim yılın ikinci çeyreğinde yaşanan daralmanın ardından, normalleşme süreciyle birlikte talep ve üretimde eş zamanlı bir canlanma kaydettik."
Oktay, 2017-2019 döneminde gerçekleşen yüzde 3,8 oranındaki büyümenin 0,9 puanının yani yaklaşık yüzde 24'ünün toplam faktör verimlilik artışından kaynaklandığını paylaştı.
Büyümenin üretim faktörleri açısından kompozisyonunun, akademik ve analitik çalışmalarla izlendiğini ve mevcut politika dokümanlarının arka plan çalışmalarının önemli bir parçasını oluşturduğunu aktaran Oktay, bu kapsamda sürdürülebilir büyümenin tesisi için 11. Kalkınma Planı'nda yer alan rekabetçi üretim ve verimlilik temasının ön plana çıkarıldığına dikkati çekti.
– "Ekonomik toparlanmayı destekleyici politikalara devam edilecek"
"2021 bütçesinin sahip olduğu büyüme vizyonuyla, ekonomimizin hızlı toparlanmasına ve potansiyel büyümesini yakalamasına katkı yapacağına inancımız tamdır." diyen Oktay, bütçenin büyüme modelinin, 11. Kalkınma Planı'yla uyumlu şekilde, sürdürülebilir, teknoloji odaklı ve kapsayıcı bir büyüme olduğunu anlattı.
Bu kapsamda teknoloji yoğunluğu giderek artan yatırımlara ve ihracata dayalı, çevre dostu ve makroekonomik dengelerle uyumlu bir büyümeyle, istihdam ve refah artışının sağlanmasının hedeflendiğini belirten Oktay, Kovid-19 pandemisi sonrası ekonomik toparlanmayı destekleyici ve esnek iş gücü piyasası gelişimini teşvik edici politikaların uygulanmaya devam edileceğini bildirdi.
– "2023 vizyonumuzun parçası ve mutlaka ulaşılacak"
Cumhurbaşkanı Yardımcısı 2023 hedefleri arasında sayılan, dünyanın ilk 10 ekonomisi içinde yer alma, kişi başına düşen milli geliri yükseltme, istihdamı artırarak işsizlik oranını düşürme, ihracatı artırma ve enflasyonu kalıcı tek haneli rakamlara indirme hedeflerinin, vizyonlarının bir parçası olduğunu ve buna mutlaka ulaşılacağını söyledi.
Yeni Ekonomi Programı'nın gerçekçi bir şekilde hazırlandığını ve Kalkınma Planı'nda yüzde 4,3 olarak tahmin edilen 2019-2023 büyüme ortalamasının yüzde 3,4'e güncellendiğini dile getiren Oktay, "Gecikmeler olsa da hedeflerimize ulaşma noktasında kararlıyız." dedi.
Bazı milletvekillerinin, "tek adam rejimi" eleştirilerine değinen Oktay, "Çalışmalarımızı da kararlarımızı da uygulamalarımızı da kabinede, yürütmede 'tek adam' üzerinden götürmüyoruz. Bizde ekip çalışması, istişare, veriye dayalı karar alma esastır." diye konuştu.
"Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile kurumsallaşmadan uzaklaşıldığı" eleştirilerinin gerçeği yansıtmadığını belirten Oktay, "Özellikle uluslararası camiada ve bölgemizde devam eden bütün olayları da düşündüğünüzde aslında son derece hızlı, esnek, kararlı gidişimiz, doğru kararların alınıyor olması aslında tam da kurumsallaştığımızın ifadesidir." dedi.
– "Dünyada en güçlü ordulardan biri TSK"
Oktay, yurt içi ve yurt dışında son derece başarıyla devam eden operasyonlara bakıldığında Türk Silahlı Kuvvetlerinin zayıflatıldığını iddia etmenin, söylenecek son söz olduğunu dile getirerek, "Dünyada en güçlü ordulardan biri Türk Silahlı Kuvvetleridir. Bununla bence övünç, kıvanç duymalıyız." dedi.
Oktay, "Bizim şu veya bu şekilde herhangi bir konuda yargı erkine müdahalemiz asla söz konusu değil, zaten söz konusu olamaz. Sistemde üç erkin birlikte çalıştığına yürekten inanıyoruz." diye konuştu.
Bütçe teklifinde MİT'in envanterine eleştirilere yanıt veren Oktay, şöyle konuştu:
"Sizden saklanılan bir şey değil bu. Uluslararası anlamda faaliyet gösteren bir kurumun uluslararası camiaya açıklanabilecek tüm envanteri ne kadar gerçekçidir. Bunun sıfır olması, sıfır anlamında değil. Bir önceki yıllarda da verilen bir şeydir bu. MİT'in kapasitesi yeterlidir. MİT ülkenin güvenliği açısından her türlü faaliyeti, kanunların ve Anayasa'nın kendisine verdiği yetki kapsamında son derece başarılı olarak yürütmektedir. Biz de yürütme olarak yine yetkimiz çerçevesinde her türlü ihtiyacını karşılıyoruz."
(Sürecek)