Yenileniyor
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • K.Maraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
--
--
--
--
Son Dakika Haberler

Yasin Aktay'dan, Cemal Kaşıkçı'nın katledilmesine ilişkin Suudi Arabistan'dan gelen değerlendirmelere tepki:71 defa okundu

kategorisinde, 01 Eki 2020 - 13:06 tarihinde yayınlandı
Yasin Aktay'dan, Cemal Kaşıkçı'nın katledilmesine ilişkin Suudi Arabistan'dan gelen değerlendirmelere tepki:

ANKARA (AA) – MUHAMMED ALİ TORUNTAY – AK Parti Genel Başkan Danışmanı Yasin Aktay, yakın arkadaşı gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğunda öldürülmesiyle ilgili Suudi makamlarından gelen açıklamalara "(Orası Suudi Arabistan toprağıdır) diyerek istediğiniz cinayeti orada işleyebilirsiniz diye bir şey yok." sözleriyle tepki gösterdi.

Resmi belge almak için 2 Ekim 2018'de girdiği Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğundan bir daha çıkamayan ve hunharca öldürülen gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın vefatının üzerinden 2 yıl geçti.

Türkiye'de, Kaşıkçı'yı en iyi tanıyan isimlerden yakın arkadaşı AK Parti Genel Başkan Danışmanı Yasin Aktay, Kaşıkçı'nın ölümünün ikinci yılında AA muhabirine açıklamalarda bulundu.

Olayın Türkiye'de gerçekleştiğini ve Türkiye güvencesi altında bulunan bir insana karşı Türkiye topraklarında işlenmiş bir cinayet olduğunu belirten Aktay, "Bu cinayet Türkiye'yi birinci dereceden ilgilendiriyor. Bu, Türkiye'ye karşı işlenmiş bir cinayet olarak görülüyor ve Türkiye'ye karşı işlenmiş bir suç olarak görüldü Türk makamları tarafından." diye konuştu.

Aktay, Suudi Arabistan makamlarının, cinayet Suudi Arabistan başkonsolosluğunda işlendiği için Türkiye'yi ilgilendirmediği yönündeki tezlerine karşı çıkarak, "Öyle bir şey yok. Öldürülen kişi, Türkiye topraklarından diplomatik misyon imtiyazları kullanmakta olan bir toprağa giderken, orada o diplomatik misyonun işlemiş olduğu bir suç ile katlediliyor. Dolayısıyla, Türkiye'yi birinci dereceden ilgilendiriyor." değerlendirmesinde bulundu.

Bir insanın canına kast edilerek tutukluluk gerektiren bir "katalog suç" işlendiğinde başkonsolosluğun diplomatik bir imtiyazı kalamayacağını belirten Aktay, 'Orası Suudi Arabistan toprağıdır' diyerek istediğiniz cinayeti orada işleyebilirsiniz diye bir şey yok." ifadelerini kullandı.

– "Savcı suçlamak yerine birilerini aklama peşinde"

Yasin Aktay, Suudi Arabistan'da adil yargılamanın imkansız olduğunu, devlet imkanları kullanılarak suçu işleyen en üst düzey devlet yetkililerinin de yargılanmadığına dikkati çekti.

Aktay, asıl suçlanması gerekenlerin cinayeti işleyenler değil bu kişileri yetkilendirenler olduğunu belirterek, "Dolayısıyla onları yetkilendiren birilerinin bu soruşturmaya mutlaka dahil edilmesi gerekiyor ki Suudi Arabistan'daki yargılamada ne yazık ki gördük ki daha iddianame aşamasında savcı, suçlamak yerine birilerini aklama peşinde." şeklinde konuştu.

Kaşıkçı'yı katleden ve Suudi Arabistan'dan gelen 15 kişinin Suud el-Kahtani ve İstihbarat Başkanı tarafından doğrudan yetkilendirildiğini kaydeden Aktay, şunları söyledi:

"Bunlar doğrudan doğruya bunlarla irtibatlı, sürekli telefon halindeler. Bunlar tespit edilmiş şeyler ama bunlar ne hikmetse daha savcı iddianamesi aşamasında olayın dışında tutuldu. Savcı adeta iddianamesini 'Bunlar suçsuz' diyerek yaptı. Peki 5 kişi seçtiniz kimdir bu 5 kişi? O 15 kişinin geri kalan hatta ilave 2 kişi, İstanbul Başkonsolosu, orada tespit edilen diğer insanlar topam 21 kişi. Bu 21 kişinin hangisine bu suçu yüklediniz acaba? Normalde böyle suçlarda herkes suçludur. Bu şekilde taammüden işlenmiş olduğu kesinleşmiş, vahşice işlenmiş, vahşi duygularla işlenmiş böyle bir suça irtikap etmiş herkes en üst cezayı alır normalde. Bu dünyanın her yerinde öyledir."

– "Türk adaleti güvenilir ve şeffaftır"

Aktay, adil bir yargılamanın ancak Türkiye'de olacağını belirterek, "Türk adaleti güvenilir bir adalettir, şeffaf bir adalettir ve avukatları bulunduran bir adalettir." ifadelerini kullandı.

Türkiye'de Kaşıkçı cinayetiyle ilgili açılan davayla Suudi Arabistan'ın hiç ilgilenmediğini, mahkemede sanıklar lehine konuşan avukatların da bulunduğunu kaydeden Aktay, "O vakitler bayağı bizi zorladı, ben de ifade verdim ve beni terleten sorular sordular… İtham edilen, suçlanan zanlıyı bana savundular. Bu, Türkiye mahkemelerinin bu işi yapmaya ehil tek mahkeme olduğunu elbette gösteriyor." diye konuştu.

Yasin Aktay, söz konusu 21 kişinin tümünün yargı önüne çıkarılması için davetiye gönderildiğini, ilk celsesi 3 Temmuz'da görülen davanın ikinci duruşmasının 24 Kasım'da yapılacağını kaydetti.

Aktay, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının cinayete ilişkin geçen günlerde hazırladığı ilave iddianamenin olayın boyutunu çok net ortaya koyduğunu, temizlik adı altında 2 Ekim'de Başkonsolosluğa gelerek delilleri karartan ekibe yönelik suçlamaları da içerdiğini bildirdi. Yargılamanın seyrinin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının hazırladığı yeni iddianame ile değişeceğini anlatan Aktay, iddianameye giren temizlik ekibinin olayın failine ulaştırabileceğini söyledi.

Aktay şöyle devam etti:

"Dünyanın gözü önünde deterjanlarıyla ve temizlik malzemeleriyle bir temizlik ekibi konsolosluğa girdi ve faaliyetler yaptı. Yoğun hummalı bir faaliyet yaptı, çıktı ve gitti. Kimdi bu temizlik ekibi? Ne temizlediler orada? Türk makamlarına, adli makamlarına ve olayı soruşturmakla görevli makamlara neden daha ilk günden izin vermediniz? Bu, belli ki daha ilk günden itibaren üst düzey bir yetkinin halen devrede olduğunu ve onun kontrolünde.. Hadi diyelim ki birileri yanlışlıkla en üstteki yetkilinin haberi olmadan bunu yaptı. Temizliği de mi onlardan habersiz yaptılar? Temizliği dünyadaki sağır sultanlar duydu. Temizlik tüm dünyanın hepimizin önünde cereyan etti, Veliaht Prens nasıl haberdar olmaz bundan? Veliaht haberdarsa böyle bir temizlik ekibine, bile bile neden izin veriyor? Olayı adil bir biçimde gerçekleri ortaya çıkarmak üzere soruşturacak Türk makamlarına izin vermeyip de, bilahare izin vermeyip de bu temizlik ekibine nasıl izin verdi? Bu temizlik ekibi neyi temizlediler orada?"

– "Yetkililerin kontrolünde cereyan etmiş bir cinayettir"

Aktay, temizlik ekibinin konsoloslukta yaptığı faaliyetleri Suudi Arabistan Veliaht Prensi veya tüm Suudi makamların bilmemesinin mümkün olmadığını belirterek, "Bu aklın almayacağı bir şeydir. Akıl alır aslında. Aklın söylediği tek şey vardır; bu, kesinlikle en üst düzeydeki yetkililerin kontrolünde cereyan etmiş bir cinayettir, sonuna kadar böyledir. Temizlik ekibinin bu şekilde açıkça faaliyetini sürdürebilmiş olması da böyle bir yetkinin halen devam ediyor olduğunu ve o yetkililer lehine bu temizliğin, cinayetteki delil karartma işleminin yapılmış olduğunu gösteriyor." dedi.

Aktay, Kaşıkçı'nın vefatının 2. yıl dönümü dolayısıyla birçok etkinlik yapılacağını, bunlardan birinin de ABD'li Bryan Fogel'ın Zürih Film Festivali'nde Kaşıkçı için hazırladığı uzun metrajlı filmin galası olacağını kaydetti.

Kaşıkçı'nın ölümünden kısa bir süre önce "Arap Dünyası İçin Demokrasi Şimdi" isimli bir dernek kurduğunu ve kendisinden katkı sunmasını istediği anlatan Aktay, derneğin yeniden yapılandırılarak faaliyetlerine devam edeceğini belirtti.

Haber Editörü : Tüm Yazıları
YORUM YAZ