TBMM (AA) – TBMM Genel Kurulunda, hukuk davalarına ilişkin yargı paketinin görüşmeleri sırasında, AK Parti ile HDP milletvekilleri arasında tartışma yaşandı.
Teklif üzerinde söz alan HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya, "Son iki günde Fatma Altınmakas, Hamdiye Şık ve Pınar Gültekin adında 3 kadınımız daha cinayete, kadın katliamına kurban gittiler." dedi.
AK Parti Diyarbakır Milletvekili Oya Eronat'ın, HDP'li Kaya'ya, Bağımsız Mardin Milletvekili Tuma Çelik'i kastederek, "Tecavüzü unutma" karşılığını vermesi üzerine, AK Parti ve HDP milletvekilleri arasında karşılıklı laf atmalar yaşandı.
HDP'li Kaya'nın, "Saygısız davranmayın. Herkesi edebe davet ediyorum. Dinlemek zorundasınız." sözü üzerine tartışma büyüdü.
AK Parti Düzce Milletvekili Ayşe Keşir, Kaya'ya, "Önce tecavüzcülere ne diyorsun onu söyle" diye tepki gösterirken, AK Parti Denizli Milletvekili Nilgün Ök ise "Tecavüz mağduru kadını susturmaya çalıştınız mı çalışmadınız mı? Bunu anlat." dedi.
HDP'li Kaya, Tuma Çelik'e yönelik iddiaya ilişkin, "Yaptığı halttan pandemi döneminde haberim oldu. En sert tepkiyi ben verdim. 'Bu kişiye her türlü yaptırım uygulanmalıdır.' demişimdir ve bu kişinin mağdur ettiği kadının adını inanın daha dün basında avukatının açıklamasını okurken duydum. Ne nerede yaşadığını, ne ismini bilirim. Bu bir iftiradır." diye konuştu.
Kaya, "Bu kadını ne dolaylı ne de dolaysız hiçbir şekilde tanımam ne de ilişki kurmuşumdur. Hiçbir şekilde alakam yoktur ama benim sözlerime, iktidara yaptığım eleştirilere, her konuda sözlerime cevap vermeyen zihniyet iftiralarla sesimi kısmaya çalışamaz. Bu kadar ağır, iğrenç, insanlık dışı iftiralarla beni susturacağınızı düşünmeyin." ifadelerini kullandı.
Bunun üzerine AK Parti milletvekilleri, HDP'li Kaya'ya tepki gösterdi. TBMM Başkanvekili Haydar Akar, tartışmanın sürmesi üzerine birleşime ara verdi.
– "Siz bunun sessiz ortaklarısınız"
Aradan sonra söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, Genel Kurulda uzun süreden beri özellikle HDP grubunun kadın milletvekillerinin, konuşmalarında, aleni olarak AK Parti'ye ve özellikle AK Parti'nin kadın milletvekillerine çok sert ve şedit ithamları olduğunu söyledi.
Bu ithamların, birçok kez tekerrür ettiğini belirten Zengin, "Bu tekerrürler içinde şunu görüyoruz ki şöyle bir iddia var, kelimelere bakarsak, 'en iyi kadın hakları savunucusu HDP.' Öyle anlatıyorlar. Bizlere de olmayan şeyler üzerinden hakaretamiz, dalga geçen bir üslup içinde çok ağır ithamlarda bulunuyorlar." diye konuştu.
Zengin, şöyle devam etti:
"Kürsüde daha evvelki saatlerde bir hatibiniz, 'Pınar'ın katili sizsiniz.' dedi. Buradaki problem şu, siz kelimelerinizde, söylediklerinizde bu kadar iddialıysanız, o zaman kendi yaptıklarınıza dönüp bakacaksınız. Yaptıklarınızla kelimeleriniz uyumlu olacak. Mensur Işık'ın hadisesine bakıyoruz. Kim? Sizin milletvekiliniz. Şu an istifa etmiş de olsa olay vuku bulduğunda vekiliniz. Ne oluyor? Eşi bütün baskılara, muhtemelen parti içinden gelen baskılara rağmen şikayetinden vazgeçiyor. Neymiş, buzdolabına kafasını çarpmış. Bugün anlıyoruz ki kendisi koruma talep ediyor. Devamına geçiyoruz, Tuma Çelik. Yarın Karma Komisyon'da görüşülecek. Dosyada olanları benden daha iyi sizler biliyorsunuzdur. Çünkü olay 2008'de meydana gelmiş. Bu olay meydana geldiğinde anlıyoruz ki mağdur önce size, HDP'nin kadın milletvekillerine ulaşmaya çalışmış. Muhatap bulamamış. Olay kamuoyuna döküldükten sonra diyorsunuz ki 'Biz onu yaptık, bunu yaptık. Gönderdik, ihraç ettik.' Asıl mesele, biraz mahcubiyet duymanız lazım. Bize bu kürsülerden bu kadar saldırırsanız ve siz saldırdığınız esnada bu olaylar zaten vuku bulmuşsa o zaman bugün konuşma hakkınız olmaz, susarsınız, biraz hicap edersiniz. Bu olaylar olurken duymuşsunuz, duyulmaması mümkün değil. Bir kadın ne zaman rücu eder, ne zaman korkar, ne zaman siner biz bunları çok iyi biliyoruz. Bu kadıncağız bir avukat bulmakta bile zorlanmış kendi ilinde. Buralarda haykıranlardan bir taneniz avukatlık yapamadı mı bu kadına?"
Bu konular karşısında herkese düşenin, bunlar karşısında ortak bir tavır takınmak olduğunu vurgulayan Zengin, "Bizim içimizde böyle vukuat yok, böyle bir şey yok ama siz bu konuda suçlusunuz. Bu yüzden bence artık bu konuda ağzınızı açmayın. Buraya geldiğinizde 'kadın', 'şiddet' falan demeyin. Burada bu konu artık bitmiştir. Siz bunun sessiz ortaklarısınız. Bu yüzden sizi samimiyete, mahcubiyete ve kendi içinizde gerçek bir öz denetime davet ediyorum." ifadelerini kullandı.
Sataşmadan söz alan HDP Grup Başkanvekili Hakkı Saruhan Oluç'un konuşması sırasında AK Parti ve HDP milletvekilleri arasındaki atışmasının sürmesi üzerine TBMM Başkanvekili Akar, birleşime ikinci kez ara verdi.
– "Konuyu 19 Ağustos 2019'da duyduk"
Yarım saatlik aranın ardından söz alan HDP Grup Başkanvekili Oluç, "Bu tartışmadan hiçbir şekilde kaçacak bir durumumuz yok, asla." dedi.
Mardin Milletvekili Tuma Çelik'le ilgili konuyu 30 Haziran'da fezleke geldiğinde duymadıklarını hatırlatan Oluç, 19 Ağustos 2019'da Mardin Büyükşehir Belediyesine kayyum atandığında bölgeye gittiklerini ve bu konuyu orada kadının kendisinden duyduklarını bildirdi.
HDP Kadın Meclisi'nin söz konusu kadınla görüştüğünü söyleyen Oluç, şunları kaydetti:
"19 Ağustosta yaptığı konuşmada Kadın Meclisi defaatle 'Bir tecavüz, bir taciz var mı?' diye sormuş olmasına rağmen böyle bir beyanda bulunmadı. Bizim açımızdan taciz, tecavüz, şiddet gibi konular son derece önemli. Dolayısıyla o tarihte herhangi bir işlem yapılmasını gerektirecek bir şey olmadı ama soruşturma başlattık. Kadın Meclisi, bu konunun ne olduğunu anlamak için soruşturma başlattı. 30 Haziran'da Meclise gelen fezleke için bu kadının yaptığı başvuru tarihi 25 Aralık 2019'dur. Yani Ağustos 2019 ile 25 Aralık 2019 arasında bir boşluk vardır. O zamana kadar bizim bu konuda burada bir taciz, tecavüz olduğuna dair herhangi bir bilgi elimizde kesinlikle yoktur. Olduğu anda işlem başlattık.
İçimizde ne zaman bu tür tutumlarla karşı karşıya kalsak anında tavizsiz ve kararlı bir davranış gösteririz. Siz kızıyorsunuz ama bu tartışmayı kadınlar sizinle sürdürmelidir. Kadın Meclisimiz gerçekten bu konuda son derece katıdır, kararlıdır ve tavizkar değildir, tutumu nettir. Bunu yapan ister milletvekili ister bir ilçe yöneticisi isterse eş genel başkan olsun fark etmez. Bu konuda tutum nettir."
TBMM Başkanvekili Akar, "Bu konunun gerçekten toplumsal bir problem olduğunu hepimiz biliyoruz. Hiçbir siyasi partinin bu problemi tek başına çözmesi de mümkün değil, ancak hep birlikte çözebiliriz." dedi.