EDİRNE (AA) – Edirne’de Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz’daki hain darbe girişiminin yaşandığı gece selaları susturmak isteyen kişiye engel olan Selimiye Camisi imam hatibi Yusuf Serenli, yaşadıklarını anlattı.
Hain darbe girişimi sırasında, Diyanet İşleri Başkanlığının mesajından sonra camiye geldiğini belirten Serenli, girişte güvenlik görevlisinin bir kişiyle tartıştığını gördüğünü ve ardından olaya müdahil olduğunu söyledi.
Camiye girmek isteyen kişinin, elektrikleri kesip selaları susturmak istediğini ifade eden Serenli, “Yaklaşık yarım saat kapıda münakaşa ettik. Bir darp olmadı ama sözlü olarak yarım saat ikna etmeye çalıştık. ‘Devletin tamamen ortadan kalktığını, bizim emirleri uygulayamayacağımızı’ söyledi. Bana görevimin bittiğini söyledi. Diğer güvenlik görevlisi arkadaşları da çağırdığımızda şahıs bizi tehdit ederek camiden ayrıldı. Sela okunacağından haberleri varmış.” dedi.
Serenli, o akşam ve sonraki akşamlarda Selimiye gibi bir camiden sela okumanın, insanlara çağrı yapmanın müthiş bir duygu olduğunu dile getirdi.
Selayı susturmak isteyen kişiye kararlılıkla engel olduklarını belirten Serenli, “Ayrılmasaydı da içeri girme şansı yoktu, sokmazdık. Ne olursa olsun canımız pahasına o akşam burada selayı sürdürmeye niyetliydik. Ne bu ezanları ne bu selaları dindirecek ne de bayrağımızı gönderden indirecek hiçbir kalkışmaya din görevlileri olarak müsaade etmeyeceğiz.” diye konuştu.
– Tartışma köylerden duyulmuş
Serenli, selalara engel olmak isteyen kişiyle yaşadıkları tartışmanın, merkezi sistem aracılığıyla köylerden duyulduğunu belirterek, şunları kaydetti:
“O akşam kalkışma esnasında camiye geldiğimde, benden önce gelen arkadaşım sela okuyordu. Selayı susturmak için gelen şahıs ile kapıda yaşadığımız tartışmaların sesi, sela okuyan arkadaşın duraksadığı yerlerde ezan okuduğumuz odaya ulaşmış ve yükselmiş. Merkezde belki fark edilmedi ama köylerde bu tartışma sesinin duyulduğunu biliyoruz. Köylerden o esnada bizi aradılar. ‘Camide bir tartışma var merkezi sistemden ses geliyor dediler.’ Biz de bunu bir anekdot olarak kaydettik.”