KONYA (AA) – Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensubu darbeci askerlerin halka kurşun sıktığı darbe girişiminde bacağından yaralanan Konyalı Halit Şener, 15 Temmuz 2016'da yaşadıklarını unutamıyor.
Konya'da inşaat şirketinde yönetici olarak çalışan 39 yaşındaki Halit Şener, FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe teşebbüsünde 5 aylık hamile eşine "Birazdan gelirim." diyerek evden çıktı.
Konya'da askeri bir hareketlilik görmeyince arkadaşlarıyla Ankara'ya giden Şener, Genelkurmay Başkanlığı önündeki darbecilere karşı göğsünü siper etti. Bu sırada teröristlerin sıktığı mermiyle ayağından yaralanan Şener, çevredekilerin yardımıyla hastaneye kaldırıldı. Bacağında doku zedelenmesi oluşan Şener, 1 ay süren tedavisinin ardından taburcu edilerek evine döndü.
Tedavi süreci halen devam eden Şener, o gün yaşadıklarını hafızasından silemiyor.
Şener, AA muhabirine, binlerce insanın Genelkurmay Başkanlığının önünde direndiğini, kendisinin de orada bulunduğunu dile getirdi.
"15 Temmuz gecesi herkes için nasıl bir gün ise benim için de öyle bir gündü" ifadesini kullanan Şener, misafirliğe gittikleri sırada darbe girişiminin olduğunu öğrendiğini ve gelişmeleri televizyondan takip ettiğini söyledi. Halit Şener, sözlerine şöyle devam etti:
"Sonra Konya'daki birkaç yere bakmaya gittim. O gece Konya'da herhangi bir sıkıntı yoktu ama internetten takip ettiğim kadarıyla Ankara ve İstanbul'dan çatışma haberleri geliyordu. Daha sonra bir anlık karar verdim ve 'Neden Ankara'ya gitmeyeyim?' dedim. Eşim hamile olduğu için de ona söylemedim, 'Geç gelirim, beni beklemeyin.' dedim. Yola çıkarken bir arkadaşım da gelmek istedi onu da aldım ve beraber Ankara'ya doğru yola çıktık. Yoldayken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Sokağa çıkın.' çağrısını öğrendik. 'Demek ki 'durum vahim olduğu için Cumhurbaşkanımız halkı sokağa çağırıyor.' dedik. Daha önceden bir darbe görmediğimiz için ne yapacağımızı da bilmiyorduk. Sadece dua ediyorduk."
– "15 gün boyunca yoğun bakımda kaldım"
Ankara'ya vardıklarında Genelkurmay Başkanlığının önünde de çatışmalar olduğunu duyduklarını ve oraya gitmeye karar verdiklerini aktaran Şener, daha sonra Genelkurmayın önüne gittiklerini anlattı. Burada toplananlar arasında kadınların ve çocukların da bulunduğunu anımsatan Şener, şunları kaydetti:
"Gelenler, 'Nasıl döneceğiz?' diye düşünmemişti. Elhamdülillah, kimse oraya dönmek için gelmemişti. İnsanlar alt geçiti kendilerine siper etmişti. Bizden önce helikopterle vurmuşlar ve çok büyük dehşet yaşanmıştı. Hiç tanımadığımız adamlar bize, 'Alt geçitten çıkmayın, vuruyorlar.' diye bağırıyordu. Ama biz yukarıya doğru çıktık, Genelkurmayın önüne doğru ilerledik. Oradaki erlere gözüm ilişti. Onların yanına gittim, 'Çocuklar bakın bunlar hain, bunlarla beraber olmayın. Bu bir oyun sizin bu bize doğrulttuğunuz silahları sizin şehrinizde sizin anne ve babalarınıza doğrultuyorlar. Biz sizden hiçbir şey istemiyoruz. Çıkın buradan bu hainlerle olmayın.' dedim. 'Abi biz emir kuluyuz.' dediler. 'Sen Allah'ın kulusun Allah'a karşı sorumlusun bunlar hain bunlarla bir olmayın.' dedim. Tabii bizi dinlemediler. Ama bu erler silahlarını üzerimize doğrultmuyordu. Bu millet sivil vücutlarıyla onları orada hapsetti. Çıkamadılar, çıkanlar da bulundukları noktadan ayrılamadı. Daha sonra tekrar ateşe başladılar. Tankların ve silahların namlularını bize doğrultmuşlardı. 'Ayrılın.' diye anons yapıyorlardı ama biz ayrılmadık. Ani bir şekilde ateş etmeye başladılar. Daha sonrasında ayağımda bir şey hissettim. Ayağıma baktığımda mermi ayağımın bir kısmını koparmıştı. Sonra yere düştüm. Tabii insanlar ister istemez biraz geri çekildi. Sonrasında bir karmaşa vardı. Tabi ambulans falan da yok. Çevredekilerin yardımıyla beni sürüyerek bir araca bindirdiler. Araca bindirirlerken, 'Ayağımı tutun, kopacak.' dediğimi hatırlıyorum."
Araçtakilerin kendisini Genelkurmayın arkasındaki Başkent Hastanesine ulaştırdığını anlatan Şener, "Orada benden daha kötü durumda olanlar vardı. Hemen beni ameliyata aldılar. 15 gün boyunca yoğun bakımda kaldım. Çok şükür ayağımı kurtardılar. Bir ay Ankara'da kaldıktan sonra Konya'ya geldik. Burada tekrar rahatsızlanınca tekrar ameliyat oldum. Gerçekten hem benim için hem de ailem için zor bir süreçti." değerlendirmesinde bulundu.