SAMSUN/KAYSERİ (AA) – Amasya, Samsun, Kırıkkale, Yozgat, Kayseri ve Kırşehir baro başkanları, son günlerde gündeme gelen "Avukatlık Kanunu'nda yapılması düşünülen değişikliklere" tepki açıklaması yaptı.
Amasya Baro Başkanı Melik Derindere ve beraberindeki avukatlar, Amasya Adalet Sarayı önünde toplandıktan sonra taşıdıkları "Barolara Dokunma" yazan dövizle yürümeye başladı.
Yalıboyu evleri önünde gazetecilere açıklama yapan Derindere, yürüyüşün baroların seçim sistemlerini ve yapılarını değiştirmeye yönelik yasa değişikliğine karşı eylemsel bir faaliyet olduğunu söyledi.
Her siyasi görüşten baro kurulabilmesine yönelik yasa değişikliği yapılmak istendiğini, bunun barolar üzerinden yargının siyasallaşması anlamına geleceğini savunan Derindere, şunları kaydetti:
"Yargı siyasallaşırsa yargıya güven ortadan kalkacaktır. Bunu kabul etmek, barolar üzerinden böyle bir projenin gerçekleştirilmesini istemek mümkün değildir. Bağımsız baro olmadıktan sonra bağımsız yargı olamaz. Bağımsız yargının olmadığı yerde Türkiye'nin beka sorunu başlar. Biz sadece meslektaşlarımız için değil, tüm vatandaşlarımız için yürüyoruz."
Grup, daha sonra Ankara'ya doğru yürümeye başladı.
– Samsun
Samsun Baro Başkanı Kerami Gürbüz, yaptığı yazılı açıklamada, "çoklu baro sistemi" ile dileyenin kendi ideolojisine, dünya görüşüne, inanç ve anlayışına göre baro kurulabileceğini söyledi.
"Çoklu baro sistemi"nde avukat cübbelerinin kiminin siyah, kiminin sarı, kiminin mavi, kiminin de pembe olmasının serbest olabileceği bir sistem olduğunu savunan Gürbüz, şu görüşleri paylaştı:
"Barolar aracılığıyla vatandaşa doğrudan adalet hizmeti sunan ve bugünkü işleyiş düzeylerine uzun yıllara dayalı emek ve tecrübeyle ulaşılan CMK Zorunlu Müdafilik ve Adli Yardım hizmetlerinin aksaması, burada da karmaşaya yol açılarak vatandaşın mağdur edilmesi demektir. Yargının kurucu unsuru ve ayrılmaz parçası olan avukatlığın ve avukatların sonunu getirmek demektir. Çoklu baro sistemine geçmek hukuk devletini yok etmek, devletin üniter yapısına darbe vurmak demektir."
– Kırıkkale
Kırıkkale Baro Başkanı Talat Apaydın, yaptığı açıklamada, hukuk devletinin ancak bağımsız ve tarafsız bir yargı, yargı ve adaletin de ancak bağımsız savunma, nitelikli avukat ve güçlü barolarla hayat bulacağını belirtti.
Avukatların örgütlü gücü olan baroların bütün evrensel, hukuki, insani ve toplumsal değerlerin, hakların savunucusu ve koruyucusu olduğunu belirten Apaydın, "Çoklu baro, çoklu hukuku ve çoklu yargıyı getirecek, bunun neticesinde de yargı sistemi bir kaosa sürüklenecektir." ifadesini kullandı.
Apaydın, tüm yetkilileri sağduyuya davet ettiklerini, bu projenin bir daha gündeme getirilmemek üzere geri çekilmesini ısrarla talep ettiklerini kaydetti.
– Yozgat
Yozgat Baro Başkanı Mehmet Şimşek de hazırlanan taslağın pandemi sürecinde geri çekilmesini talep ederek, daha sağlıklı ortamda avukatlık mesleğinin tüm sorunlarına değinen, herkesin memnun olacağı, yargıya ve mesleğe katkı sağlayacak bir çalışma yapılmasından yana olduklarını söyledi.
Şimşek, özellikle genç meslektaşlarının iş beklediğini, birçok sorun varken "çoklu baro" konusunun gündeme gelmesini doğru bulmadıklarını anlatarak, "Hükümetin daha önceki açıklamalar ve görüşmeler neticesinde taslağı geri çekmesi gerektiğini düşünüyoruz." dedi.
– Kayseri
"Avukatlık Kanunu'nda yapılması düşünülen değişikliklere" tepki amacıyla yürüyüş düzenleyen Kayseri Baro Başkanı Cavit Dursun ise hukukun üstünlüğü, adalet ve vicdan için yürüdüklerini belirtti.
Kayseri Adliyesi'nden Ankara'ya doğru dün yürüyüşe başlayan Dursun, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Hiç durmadan umudu savunmak ve hiç yılmadan bir olmaya devam etmek için, demokratik hak kullanımı çerçevesinde başlattıkları hukuki eylemlilik sürecine istinaden 'Savunma Yürüyor' diyerek Ankara'ya yürüyoruz." açıklamasında bulundu.
– Kırşehir
Kırşehir Baro Başkanı Mehtap Karaburçak Tuzcu da sanılanın aksine yapılmak istenen değişikliklerin avukatlar ve barolardan daha çok vatandaşları ilgilendireceğine işaret ederek, "Bunun adliyelerde hak arayan veya yargılanan insanların savunma ve erişim hakkını sınırlayacağı hatta ortadan kaldıracağı bilinmelidir. Bu güçten bu himayeden mahrum bırakmak, aslında hak arayan bireyin mahrum edilmesidir." diye konuştu.
Bu nedenle barolar ve baro başkanları olarak vatandaşı savunma hakkından mahrum etmemek için yapılması planlanan değişikliklere karşı çıktıklarını aktaran Tuzcu, "Yapılması düşünülen değişikliklerin doğru bir zamanda sağlıklı bir ortamda Türkiye Barolar Birliği ve baroların çalışmalara dahil edilmesiyle yapılmasını bir kez daha talep ediyoruz." dedi.
