İSTANBUL (AA) – ERCAN DOĞAN – VakıfBank Kadın Voleybol Takımı'nda 2014 yılından beri yürüttüğü genel menajerlik görevinden ayrılan Pelin Yüce Falay, çocukları için voleybol sevdasından vazgeçerken, VakıfBank'ın Türkiye'nin tüm spor kulüplerine örnek bir yönetimi olduğunu söyledi.
Falay, AA muhabirine yaptığı açıklamada 2018'de dünyaya gelen çocuklarının bu yaşlarda anneye çok ihtiyaç duyduğunu belirterek, "Aslında hamile kaldığımı öğrendiğim andan itibaren çocuklarımı kendim büyütmek istiyordum ama diğer tarafta da çok sevdiğim VakıfBank ailem ve işim vardı. Zaten ancak üç senede bu adımı atabildim." dedi.
Anne olmanın tarifi imkansız bir duygu olduğunu anlatan Falay, "Gerçekten insanda çok büyük değişimlere yol açıyor. Hele geç ve çok zor sahip olmuşsanız." diye konuştu.
Mümkün olduğunca çocuklarıyla zaman geçirmek istediğini vurgulayan Falay, "Diğer taraftan VakıfBank'ı ve voleybolu hayatımdan tamamıyla çıkarmayı hiç düşünmüyorum." ifadelerini kullandı.
– "VakıfBank benim ailem"
Türk voleybolunun lokomotifi VakıfBank'ta altı yıl boyunca genel menajerlik yapmanın kendisi için gurur olduğunu aktaran Falay, sözlerini şöyle sürdürdü:
"VakıfBank benim ailem. Tam 10 kupa kazanmayı başardık ve neden Türkiye'nin en iyi voleybol kulübü olduğumuzu gösterdik. Aslında sadece voleybolun değil uluslararası alanda Türkiye'nin en başarılı takımına sahibiz. Yönetim şekli olarak VakıfBank, Türkiye'deki tüm spor kulüplerine örnektir. Tepeden tırnağa çok iyi yönetilen bir organizasyona sahiptir."
VakıfBank'ta oynamanın her sporcunun hayali olduğunu anlatan Falay, "Voleybolda çok başarılı olmuş sporcuları VakıfBank'a getirmek için olağanüstü çaba ve maliyete katlanmanız gerekmez. Hatta son 5 ya da 10 sezona bakarsanız en az transfer yapan, kulüp ve altyapısından en çok milli sporcu çıkaran takım VakıfBank olmuştur. Çalıştığım süre boyunca da hiçbir zaman popülerlik adı altında yüksek maliyetli bir oyuncu transferi yapmadık." diye konuştu.
– Başarının kaynağı altyapı
VakıfBank'ın her zaman takımı ileriye taşıyacak oyuncuları kadroya dahil ettiğini kaydeden Falay, "Uzun dönemli kadrolar oluşturduk ve en önemli sporcu kaynağımızı altyapımızdan sağladık. VakıfBank her zaman altyapısına öncelik vermiştir. Bu yüzden Ebrar'lar, Ayça'lar, Tuğba'lar, Zehra'lar şu anda Türk voleybolunun gururu, milli takımın omurgası olmuştur." değerlendirmesinde bulundu.
Spordaki başarının istikrarla sağlanabileceğini vurgulayan Falay, "Başarıda istikrar sağlayamadığınızda her sene yeniden takım kurulması gibi bir alışkanlık var. Yeni takım kurmanın da beraberinde getirdiği bazı zorluklar var. Hem maliyet hem de sporcuların birbirine alışması anlamında zaman kaybı oluyor. Dolayısıyla kısa vadede başarıya ulaşmak hayal oluyor." şeklinde konuştu.
VakıfBank'taki başarının 3-4 senelik planlamalarla elde edildiğini anlatan Falay, şunları söyledi:
"Tabii bunda kulüp yönetiminin desteğini göz ardı etmemek gerekir. Benim de görev yaptığım dönemde önceliği takım ruhunun bütünlüğüne verdik. Uzun yıllar aynı formaya hizmet edecek sporcular tercih ettik. En önemlisi o kızlarımızı altyapımızdan yetiştirdik. Önümüzdeki sezonun kadrosunu da çok önceden planlamıştık ve bu yönde kadromuzu transfer yapmadan koruduk. İstikrarlı bir takım oluşturduğunuzda yapılan yatırımın karşılığını her zaman alıyorsunuz. VakıfBank da bu yatırımın karşılığını her zaman almıştır. Şampiyonluklarla, kupalarla, uluslararası başarılarla, yeni Türk kadın voleybolcularının yetişmesiyle ve en önemlisi küçücük kız çocuklarının parlayan gözlerle ablalarını ilham almasıyla."
Görevden ayrılmasının ardından yerine genel menajerliğe getirilen Neslihan Demir Güler'i değerlendiren Falay, "Altı yıl boyunca gururla bu ailede yöneticilik yaptım. Bu bayrağı tüm dünyanın tanıdığı, ülkemizin en güzide kadın sporcularından Neslihan'a bırakmanın gönül rahatlığıyla çocuklarımla vakit geçireceğim bir döneme giriyorum. Neslihan gibi başarılı birinin voleybolun içinde olması gerekiyordu." diyerek sözlerini tamamladı.
Pelin Yüce Falay, 2014'ten itibaren genel menajerlik yaptığı VakıfBank'ta 2 FIVB Dünya Şampiyonası, ikişer CEV Şampiyonlar Ligi ile Türkiye Süper Kupa, 3 Türkiye Ligi ve 1 Türkiye Kupası sevinci yaşadı.