ANKARA (AA) – CHP Genel Başkan Yardımcısı Orhan Sarıbal, çay alım fiyatının 3,40 liranın altında olmaması gerektiğini savundu.
Sarıbal, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, tarım ve gıda sektöründeki gelişmelere ilişkin açıklamalarda bulundu.
20 Mayıs'ın Dünya Arı Günü olduğunu ifade eden Sarıbal, arının tarımsal üretimdeki önemine dikkati çekti. Sarıbal, "Arı yoksa biyoçeşitlilik yok, arı yoksa ciddi anlamda bir sistem, üretim sorunu var demektir." dedi.
Koronavirüs süreci ve etkilerinin devam ettiğini dile getiren Sarıbal, tarımsal üretimin sürdüğünü, hükümetin bu konuda üst üste kararlar aldığını belirtti.
Tarım ve Orman Bakanı'nın, ellerinde ürün kalması durumunda, devletin bunları alacağının güvencesini çiftçiye verdiğini kaydeden Sarıbal, patates, soğan, enginar, çay, süt ve et gibi ürünlerde sorunun devam ettiğini savundu.
Çay kotasında iyileştirme yapıldığını dile getiren Sarıbal, "Biz bu yıla özgü kota ve kontenjanın kaldırılmasını istedik. Bu yıl başka bir yıl, sorunlu bir yıl. Bu yıl profesyonel biçiciler yok. O yüzden kotanın 600 kilogram olması bir iyileşme gerekçesi sayılabilir ama bizim önerimiz kotanın ve kontenjanın bu yıl kaldırılmasaydı." diye konuştu.
Çaykur Genel Müdürü'nün 650 bin ton yaş çay alımı yapacağını açıkladığını belirten Sarıbal, geçen yıla oranla 100 bin ton daha az yaş çay alınacağına işaret etti.
Sarıbal, şöyle devam etti:
"Bir taraftan iyilik işareti olarak 600 kilograma çıkaracaksınız kotayı, öbür taraftan 100 bin ton yaş çay alımını azaltacaksınız. Nasıl olacak bu iş? 3,40 lira açıkladılar fiyatı, taban fiyatı olsun dedik. Hiçbir kurum bunun altında almasın. Özel sektör alımları 3,40'ın altında olmasın. 'Bunu taban fiyatı olarak belirleyin' dedik. Halkın talebi 4,5 liraydı ama '4 liranın altında olmaz, olmamalı.' diyorlardı ama 3,40 açıkladı fiyatı ilgili kurum. Ne yazık ki iki özel firma, herkes biliyor, Lipton ve Doğuş Çay 3 lira olarak fiyat açıkladı. Taban fiyat 3,40 lira olarak açıklanmalı. 3,40 liranın altında bir çay alım fiyatı olmamalı."
– "Enginar ithal ediyoruz, bizim enginarlarımız tarlada çürüyor"
Limon, soğan ve patates konusunda sorunlar yaşandığını, bu ürünlerin depolarda çürümeye terk edildiğini ileri süren Sarıbal, CHP'li bazı belediyelerin bu ürünleri aldığını belirtti.
Sarıbal, Türkiye'de yaklaşık 40 bin ton enginar üretildiğini ancak restoranların ve toplu tüketim yerlerinin koronavirüs nedeniyle kapalı olması yüzünden bu ürünün çiftçinin elinde kaldığını kaydetti.
Enginarda da ithalat yapıldığını ifade eden Sarıbal, "Biz enginar ithal ediyoruz, bizim enginarlarımız tarlada çürüyor. Enginar, beslenme değeriyle insan sağlığı açısından çok kıymetli bir sebze. Bakan, mutlaka sözünü yerine getirmeli, enginar almalı." şeklinde konuştu.
Mardin'de ciddi bir elektrik sorunu olan çiftçinin borcunu ödemede de zorluk yaşayacağını dile getiren Sarıbal, koronavirüs sürecinde gelinen noktada Mardin'deki birçok yerleşim yerinde elektriğin kesildiğini söyledi.
Elektriğin gelmemesi halinde ürünlerin ekilemeyeceğine işaret eden Sarıbal, çiftçinin elektrik borçlarının ödenmesi gerektiğini savundu.
– "Bu ülke tarımı yok sayma olanağına sahip değildir"
Koronavirüs salgınından dolayı bir tarım kurulunun kurulması, Ziraat Mühendisleri Odası, veterinerler ve ilgili tüm yapıların bu kurulun paydaşları olması gerektiğini dile getiren Sarıbal, iktidarın bunu yapmadığını savundu.
Sarıbal, gıdada ve tarımda krizin devam ettiğini, kararların ortak alınması gerektiğini belirterek, şunları söyledi:
"Bu ülke tarım ülkesidir. Bu ülke tarımı yok sayma olanağına sahip değildir. Tarım yoksa ekmek yok, çiftçi yoksa üretim yok. Bütün bunları alt alta koyup halktan, toplumdan, topraktan bu ülkenin biyoçeşitliliğinden yana bir tarım politikasını ortaya koymak lazım ve dayanışma içinde belediyelerimiz bir hizmet yapıyorsa bir katkıyı da onlar koyup birlikte başarmalıyız, bu işi götürebilmeliyiz. İktidarı bir kez daha dayanışmaya, ortak akla, bilime ve sağduyuya davet ediyorum."
