DİYARBAKIR (AA) – AHMET KAPLAN – Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde hizmet veren Diyarbakır GAP Uluslararası Tarımsal Araştırma ve Eğitim Merkezi (UTAEM), ıslah ettiği yerli ve milli çeşitlerle Türk tarımına büyük katkı sunuyor.
Diyarbakır 1962 yılında bölgenin kalkınması ve tarımsal sorunların çözümü için kurulan GAP UTAEM, gerçekleştirdiği çalışmalarla hem bölge hem de ülke tarımına büyük ivme kazandırdı.
Ekmeklik ve makarnalık 23 buğday, 8 arpa, 6 kırmızı mercimek, 4 nohut, 3 pamuk, 1 çeltik, 2 yem bitkisi ile 2 tıbbı ve aromatik olmak üzere 49 çeşit ıslah eden merkez, çiftçinin yüksek verim elde etmesini ve sanayicinin de yüksek kaliteye ulaşmasını sağladı.
Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde faaliyet yürüten diğer araştırma merkezleri ile özel sektörün de katkısıyla Diyarbakır'ın sertifikalı tohum üretiminde ilk sıralara yerleşmesine katkıda bulunan GAP UTAEM, Türkiye'nin tohumda ihracatçı ülke konumuna gelmesinde de büyük öneme sahip.
Bitkisel üretimin yanında hayvancılık ve ipekböceği konularında da ıslah, yetiştirme, hayvan genetik kaynaklarını koruma, hayvan besleme, hayvan barınakları ve refahı konularda araştırmalar yapan merkez, bu kapsamda 3 ilde 771 yetiştirici elinde bulunan 46 bin 599 baş hayvan üzerinde ıslah faaliyetlerini sürdürüyor.
Merkez, bünyesinde kurduğu Türkiye'nin ilk uluslararası akredite kriterlerine sahip Pamuk Lifi Kalite Analiz Laboratuvarıyla, çiftçiler ile çırçır prese, iplik ve tekstil sektörünün elindeki pamuğun kalitesini öğrenmesine de imkan sunuyor.
Çalışmalarını 85'i teknik, 225 personelle aralıksız sürdüren merkez, bağlı 11 il ile Türkiye'nin tarımda önemli bir noktaya gelmesinde gösterdiği gayretini sürdürmeye devam ediyor.
– "Çiftçinin istediği yüksek verim çeşidine ulaşıp tescile sunuyoruz"
GAP UTAEM Müdürü Mehdi Sümerli, AA muhabirine yaptığı açıklamada, uzun yıllar tarla bitkileri ve hayvancılıkta ıslah ettikleri çeşitleri tescil ederek çiftçinin hizmetine sunduklarını söyledi.
Sümerli, şu anda sadece buğdayda yaklaşık 10 bin hat üzerinde çalışma yürütüldüğünü dile getirerek, "Islah çalışmaları emek, zahmet ve zaman isteyen bir iştir. Bir çeşidin tescili ve çiftçiye ulaşması yaklaşık 15 yıl alıyor. Merkezimizde yerli ve milli çalışmalarımızı yürüterek çiftçinin istediği yüksek verim çeşidine ulaşıp tescile sunuyoruz. Böylelikle çiftçi ve sanayiciye ulaştırıyoruz." dedi.
Şu anda bölgede ekimi yapılan kırmızı mercimeğin yüzde yaklaşık 95'inin merkezlerinde çalışan ekibin emeği olduğunu anlatan Sümerli, makarnalık ve ekmeklik buğdayda da bölge çiftçisinin özellikle kendi merkezlerinin geliştirdiği çeşitleri tercih ettiğini dile getirdi.
– "Bütün çeşitlerimiz yerli ve milli"
Tarım ve Orman Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü (TAGEM) bünyesinde 49 araştırma enstitüsünün Ar-Ge çalışması yürüttüğüne işaret eden Sümerli, şöyle konuştu:
"Bizim konumumuzda 10 araştırma merkezi var. Özellikle hububat ve yemeklik dane baklagilde güzel çalışmalar yürütüyoruz. Çalışmalarımız neticesinde bugün piyasadaki çoğu çeşit TAGEM'e bağlı araştırma enstitülerinin çeşitleridir. Bakanlığımızın son dönemlerde üniversite ve özel tohum firmalarına bu yetkiyi vermesiyle Türkiye'de artık çeşit sorunu yok diyebiliriz. Artık herkes yüksek kalite ve yüksek verimli çeşide odaklandı. Sanayicinin kalite, çiftçinin de yüksek verim isteğine ulaşıncaya kadar ıslah çalışmalarımızı yürüteceğiz. Yapmış olduğumuz bütün ARGE çalışmalarımız tarım projemize uygun yüzde 100 yerli ve milli çalışmalar. Bütün çeşitlerimiz yerli ve milli."
Yaklaşık 40 yıl önce buğdayda dekara 150-200 kilogram verim elde edildiği bilgisini veren Sümerli, yapılan çalışmalarla bugün sulu alanda bu miktarın yaklaşık 1 tona yaklaştığını kaydetti.
TAGEM'e bağlı merkezler ile özel sektörün katılımıyla Türkiye'de Ar-Ge çalışmalarının arttığına dikkati çeken Sümerli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye gerek sertifikalı gerekse ileri kademedeki tohum üretimi bakımından dünyanın 80 ülkesine tohum ihraç eden ülke haline gelmiştir. Enstitü olarak yurt dışında tescil ettiğimiz 'Dinç' çeşidimiz geçen yıl sadece bir ülkeye 4 bin ton ihraç edildi. Türkiye artık dışarıdan tohum almaktan çok dışarıya tohum satan bir ülke haline geldi. Dış ülkelerle gerek kalite gerekse verim bakımından rahatlıkla yarışan ve aranan ülke konumuna gelmiş durumdayız."